2­8­0­ ­y­ı­l­ ­ö­n­c­e­ ­R­u­s­y­a­­d­a­n­ ­t­o­h­u­m­ ­g­e­t­i­r­m­i­ş­t­i­!­ ­T­a­r­l­a­y­a­ ­b­e­r­e­k­e­t­ ­y­a­ğ­d­ı­

2­8­0­ ­y­ı­l­ ­ö­n­c­e­ ­R­u­s­y­a­­d­a­n­ ­t­o­h­u­m­ ­g­e­t­i­r­m­i­ş­t­i­!­ ­T­a­r­l­a­y­a­ ­b­e­r­e­k­e­t­ ­y­a­ğ­d­ı­

1740 yılında Çarlık Rusyası'ndan kaçarak Manyas'a gelen Don Kazakları, Manyas Gölü kıyısında bulunan kırsal Kocagöl'de Kazak fasulyesi yetiştirdi. Kazak fasulyesi, damak tadı ve kolay pişmesi ile ülke çapında haklı bir üne sahip. İşte detaylar...

Rusya'dan 280 yıl önce kaçarak Balıkesir Manyas Kocagöl köyüne yerleşen Don Kazakları tarafından ülkemize tohumu getirilip ekimi yapılan Kazak fasulyesi yetiştirildi.

Gerçek Gündem'de yer alan habere göre, nüfuslarının azalması ve evlilik sorunlarından dolayı 1962 yılında Rusya'ya geri dönüş yapan Don Kazakları üretimini yaptıkları fasulyeyi ikamet ettikleri Kocagöl köyündeki (Mahallesi) üreticilere de vererek üretmelerini sağladılar.

Özellikle Manyas Gölü'nün yaz aylarında geriye çekilmesi ile milli topraklarda tamamen doğal olarak yetiştirilen Kazak fasulyesi böbrek şeklinde, kabuğundan ayrılmaması ve kolay pişimi ile tanınıyor.

Damak tadı ile ülke çapında da haklı bir üne sahip Kazak fasulyesi, Bandırma Ticaret Odası Meclis üyesi, TOBB temsilcisi Fevzi Karakaş'ın önerisi ile Bandırma Ticaret Odası üzerinden ve çalışmaları sonrası coğrafi işaret aldı.

Popular Articles

Latest Articles