Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Türkiye'nin yerli otomobili Togg için bankaların kredi hazırlıklarını tamamladığını ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ayrıntıları paylaşacağını belirtti. Kızılay Başkanı hakkında ise, "Görevde olması kişisel olarak beni rahatsız ediyor" dedi. Ayrıntılar haberimizde...
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Türkiye'nin yerli otomobili Togg'un ön satışının başladığını duyurdu. 177 bin vatandaşın aracı satın almak için 60 bin liralık kaporayı yatırdığı belirtilen açıklamada, Togg'un üretim rakamlarının artırıldığı ve ilk iki yılın tüm talebinin alındığı vurgulandı. Bakan Varank, Türkiye'deki şarj istasyonu sayısının yeterli olduğunu söylerken, Togg'un şarjının 530 kilometre gidebildiğini de belirtti.
Ayrıca Togg'a özel kamu bankaları tarafından bir finansman paketi oluşturulması çalışmalarının tamamlandığı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu konuda kamuoyuna açıklama yapacağı ifade edildi. Bakan Varank, Togg'un 115 tedarikçisinden 86'sının yerli olduğunu ve bu aracın Türkiye'nin en tanınan markası haline geldiğini belirtti.
Konuşmasında ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Togg'a desteğini vurgulayarak, ana muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun Togg fabrikasına davet edildiğini ancak Cumhurbaşkanı'nın orada olması gerektiği belirtilince vazgeçtiğini de sözlerine ekledi. Bakan Varank ayrıca, seçimlerde doğru tercihin yapılacağına inandığını ve seçimlerin ilk turda biteceğini umduğunu ifade etti.
Geçtiğimiz günlerde TGC Anadolu projesinin Türkiye'de yüzde 70'lik yerlilik oranıyla gerçekleştirildiği ve bu projede geliştirilen teknolojilerin yurtdışından da talep gördüğü açıklandı. Bu önemli gelişme, Türkiye'nin teknolojik olarak da ne kadar güçlü olduğunu göstermesi açısından oldukça önemli.
Ancak, Kızılay Başkanı'nın görevde olması kişisel olarak beni rahatsız ediyor. Kendisi, son dönemde yaşanan süreçleri doğru bir şekilde yönetemediği için yıpranmış durumda. Kızılay, bir dernek statüsünde olduğundan derneklerle ilgili mevzuatta belirtilen hususların uygulanması gerekiyor. Bu nedenle, Kızılay Başkanı'nın görevden ayrılması gerekiyorsa, bu kararı kendisi alması gerektiğini düşünüyorum.
Sonuç olarak, Türkiye'nin teknolojik açıdan güçlenmesi ve gelişmesi önemli bir adım. Ancak, kurumların doğru bir şekilde yönetilmesi de en az teknolojik gelişmeler kadar önemlidir. Kızılay gibi önemli bir kurumun doğru yönetilmesi ve güvenilirliğinin korunması da hepimizin ortak sorumluluğudur.
Deprem bölgesinde yaşanan deprem, sanayi sektöründe büyük bir hasara neden oldu. 11 ildeki sanayi tesisleri tahmini olarak 170 milyar TL değerinde hasar gördü. Bu büyük maddi kayıplar, bölgedeki işletmelerin üretim kapasitesini ve ekonomik gücünü ciddi şekilde etkilemiştir.
Bölgede bulunan 5500'e yakın üretim tesisi deprem nedeniyle hasar görmüştür. Bu işletmelerin yeniden faaliyete geçebilmesi için maddi kaynakların sağlanması büyük önem taşımaktadır. Hükümet, işletmelerin yeniden yapılandırılması için gerekli destekleri sağlama sözü vermiştir.
Ayrıca, bölgedeki işletmelerin çoğunluğunun küçük ve orta ölçekli işletmeler olduğu düşünüldüğünde, yeniden yapılanma için gerekli olan kaynakların sağlanması daha da önem kazanmaktadır. Bölgede yapılacak yeni sanayi tesisleriyle birlikte 10 bine yakın işletme sahibi deprem sonrası yeniden işlerine dönebilecektir.
Bu süreçte, sadece maddi kaynakların sağlanması yeterli olmayacaktır. Bölgede yaşayan insanların psikolojik ve sosyal desteklerine de ihtiyaç duyulacaktır. Toplumun dayanışması ve desteği, depremzedelerin yaşadığı sıkıntıları en aza indirmeye yardımcı olacaktır.