1­ ­m­i­l­y­o­n­ ­a­l­t­ı­ ­f­i­y­a­t­ ­Ç­i­n­l­i­ ­S­A­Y­İ­T­ ­s­a­y­e­s­i­n­d­e­ ­o­l­d­u­

1­ ­m­i­l­y­o­n­ ­a­l­t­ı­ ­f­i­y­a­t­ ­Ç­i­n­l­i­ ­S­A­Y­İ­T­ ­s­a­y­e­s­i­n­d­e­ ­o­l­d­u­

Dünyada elektrikli otomobil satışları desteklenirken Türkiye’de tam tersi bir politika uygulanıyor. En son Çin’e getirilen ek vergiyle birlikte, bölgeden gelen elektrikli araçların fiyatı modeline göre en az 400-500 bin lira arttı. MG CEO’su Dağtekin, SAIC (SAYİT) Motor’un durumu yakından takip ettiğini söyleyerek “Bizim araçlarımızda vergi yükü yüzde 54. Anons ettiğimiz 1 milyonun altındaki fiyatlar SAIC’in de desteğiyle oldu” dedi.

Türkiye’nin TOGG üretiminden sonra özellikle Çinli markalar için getirdiği ek vergi yükü ülkede faaliyet gösteren otomotiv markalarını mağdur etti. Elektrikli araçlara gelen yüzde 10’luk ek vergi yükü çarpan etkisiyle yüzde 54’e ulaşırken, mağdur olan yine tüketiciler oldu. Çinli markalar bunu Türkiye’de bir şekilde sübvanse etmeye çalışırken, merkezlerden gelen desteklerle fiyatlar bir nebze olsa da korundu. Antalya’da gerçekleşen elektrikli MG4 lansmanında sorularımızı cevaplayan Doğan Trend Otomotiv CEO’su Kağan Dağtekin, MG’nin merkezi olan SAIC (SAYİT) Motor’un durumu yakından takip ettiğini söyledi. Özellikle Doğan Trend’e MG ile çok destek olduklarından bahseden Dağtekin, vergi artışının oldukça yüksek olduğundan bahsetti.

Dağtekin “Performansımızı gerçekten çok yakinen ve dikkatle takip ediyorlar. Destek de oluyorlar. Yani şu anda gümrük vergisi yükü yüzde 54 bizim elektrikli araçlarımızda. Buna rağmen bu size bugün anons ettiğimiz 1 milyonun altındaki fiyat 969 bin TL SAIC’in de desteğiyle oldu. Yani destek de alıyoruz. Dolayısıyla hem desteklerini hissediyoruz hem de çok yakinen takipleri de mevcut” dedi.

“Ek vergi durumu olmasaydı daha çok satabilirdik” diyen Dağtekin “Çok spekülatif olmasın ama bu Avrupa’da şu an MG’nin pazar payı işte ilk üçe girdi dedim yüzde 5.5’lara çıktı. Biz onun altında kalmazdık” ifadelerini kullandı.

Araçların hala gelmeden satıldığını vurgulayan Dağtekin, çok frene basmadıklarını ay içinde çözüm üretebildiklerinden bahsetti.

Dağtekin durumu şöyle özetledi:

“MG4’te tabii git gide artan bir tempomuza, ilk lansman ayında talep tabi arzın çok ilerisinde olacağı için biraz daha geç cevap verebiliriz taleplere olabilir, ilk başta bir yoğun talep oluyor çünkü araçlar gelmeden satılıyor bu vakada olduğu gibi. Bu arz talep dengesi artı ekonomik şeyler işte ikinci el fiyatlarının yüksekliği, işte ÖTV muhalefetin yarattığı ekstra ekstra talep belki biraz işte faizler yükselirse daha normalize olur.”

qwqwq.png

SAIC Motor’un dünyaya üretim yaptığının altını çizen Kaan Dağtekin durumu şöyle özetledi: “Sürekli vergi mevzuatı değişen, sürekli oyun kuralları değişen bir ülke için yatırım yapmak ve riske girmek mi yoksa daha durağan, daha önü arkası belli bir yerde mi? Yani olaya öyle bakmıyoruz. Türkiye’ye satabildiğim kadar satarım der, çıkar işin içinden. Tesla Çin’den getirmiyor şimdi arabaları sadece Almanya gibi tek model getiriyor. Yani biz çok güzel bir ülkeyiz ama dünyanın en güzeli de değiliz.”

Yüzde 100 elektrikli otomobil olan MG4, C segmentine göz kırparken, aynı zamanda tasarımıyla da dikkat çekiyor. Uzun yıllardır çeşitli elektrikli modellerle dikkat çeken marka, yüksek kalite algısıyla da beğeni topluyor. MG4 Türkiye pazarına iki farklı donanımla girdi. Bunlardan ilki Comfort. Bu donanım seviyesiyle birlikte 170 beygir güç ve 350 kilometre menzil seçeneği sunuldu. Comfort, 51 kWsa batarya ile arkada konumlanan 125 kW (170 PS) elektromotoru birleştiriyor. 7,7 saniyede saatte 100 km hıza ulaşan modelin azami hızı 160 km/sa. MG4 Electric Comfort, 350 km WLTP menzil sunuyor. Luxury versiyonda 64 kWsa batarya ve gücünü arka tekerleklere aktaran 150 kW (204 PS) motor bulunuyor. Bu versiyonun 0-100 km’s hızlanması 7,1 saniye sürüyor ve 160 km/s maksimum hıza ulaşıyor. MG4 Electric Luxury’nin WLTP menzili 435, şehir içi menzili ise 577 km.

Ülkede yaşamam ekonomik durumu da sürekli konuştuklarının anlatan Kaan Dağtekin “Distribütörler Derneği’nde, yönetim kurulunda bir sürü senaryoları hep konuşuyoruz, ediyoruz. Hepimizin beklentisi seçime kadar temponun yüksek olacağı seçimden sonra ise belirsizlik olacak. Daha düşük tempo olacağı değil, belirsizlik olacağı yönündeydi. Şimdi benzer görüşümüzü koruyoruz ama Türkiye’deki cari açığın ve Merkez Bankası’nın mevcut pozisyonu birazcık endişelerimizi artırmaya başladı. 2 tane kur oluşmaya başladı Türkiye’de ki bu bence her şeyin ötesinde bu bir risk. Biz Merkez Bankası’nı baz alıyoruz çünkü biz bankalar üzerinden ticarete yani ihtiyacımız olduğunda bankalar üzerinden yapıyoruz. Dolayısıyla biz Merkez Bankası kurunu esas alıyoruz. Ama aradaki fark açıldıkça insanların kararları, yatırım tercihleri değişeceği için biz dolaylı olarak etkileniriz.”
ilgili şeyler ekonomide eskisi kadar etkili değil. O krizleri de biz bağışıklık kazandık, öyle veya böyle hayat devam ediyor diyoruz. Biz biraz o anlamda krizlerden iniş çıkışlardan şerbetli olduğumuz için ufak tefek kısa dönemli şeyler olur, dur kalklar olur ama ben, bir de yurt dışına gidiyoruz, geliyoruz yani Türkiye’nin potansiyeli inanılmaz. Yani bizde enerji var” ifadelerini kullandı.

Türkiye’de çok ciddi bir birikmiş talep olduğunu söyleyen Kaan Dağtekin “3-4 sene evvelden gelen birikmiş talebin olduğunu biliyoruz. İki, engelli vatandaşlarımıza bir milyonun ne kadar otomobilleri alabilme hakkı ve 5 sene önce otomobil almış engelli vatandaşlarımız arabalarını satıp, yenisini alma haklarını var. Yani o yüzden sektörün hacmi bana göre ekonomik komisyonlara göre 1-2 ay böyle bir sendeleme, bir panik alışları ya da panik duruşları olsa da genel temposu bence 10 yıllık ortalamaların altına düşmez ki bu da 800 binler, 750 bin ile 800 bin arasında beklenti bence makuldür. Araç bulunabilirse 900 binler seviyesinde gidebilir. Ama seçimden sonra çok bambaşka tablolar çıkar, inşallah olmaz. Ama Türkiye bağışıklık kazandı. Merkez Bankası faiz oranını indirir, kaldırır böyle bir şey olurdu. Şimdi artık Merkez Bankası ile ilgili şeyler ekonomide eskisi kadar etkili değil. O krizleri de biz bağışıklık kazandık, öyle veya böyle hayat devam ediyor diyoruz. Biz biraz o anlamda krizlerden iniş çıkışlardan şerbetli olduğumuz için ufak tefek kısa dönemli şeyler olur, dur kalklar olur ama ben, bir de yurt dışına gidiyoruz, geliyoruz yani Türkiye’nin potansiyeli inanılmaz. Yani bizde enerji var” ifadelerini kullandı.

Yaşanan ek vergi durumunun yatırımları arttıracağı konuşulurken Kaan Dağtekin, bunun tam tersi bir etki yarattığını söyledi. İştahın kaçtığını ifade eden Dağtekin “Çünkü bu adamlar Avrupa’ya ayak basmadan önce 10 sene çalıştılar ve Avrupa’ya ayak bastılar ve bu hani bir deneyelim durumu değil bu. Hani bazı markalar öyle gerçekten. 2.000- 3.000 adet araç Norveç’te deniyorlar oldu olmadı ya bakıyorlar. Hani o ülkeden sonra geri çekiliyor, duruyor falan ama MG yani SAIC Çin’in en büyük üreticisi. Biz 2 senedir bunu çok ciddi ciddi sunumlar yaptık. Cumhurbaşkanlığı ofisinden de yatırım ofisinden destek aldık. Bakanımıza gittik defaatle. Birkaç defa bizi, ofisimizi ziyaret etti Sayın Bakan. Niyetimiz bizim Türkiye’ye bir yatırımı getirip hem buradaki konumuzu güçlendirmek hem de Avrupa’da için ihracat kapısını açmaktı. Yani biz bir yeşil ışık aldık. Türkiye’de çok satması lazım ki üretim için burayı seçsin. Yani Türkiye’de 1.000 tane 2.000 tane satacağız, Avrupa’ya 90 bin tane ihracat yapacağız. Yok öyle bir dünya. Bu işin kuralı 80’e 20’dir. Yirmisini burada satması lazım ki kalan seksenini de ihracat yapsın. Yani senin pazarın kuvvetli olmazsa matematiği anlamsız oluyor. Dolayısıyla bizim bu çabamız da bir darbe aldık ama uğraşmaya devam edeceğiz” dedi.

Popular Articles

Latest Articles