Türkiye'nin doğusunda 10 ili etkileyen Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerde Hatay zemini dolayısıyla en büyük yıkımı yaşayan illerden biri oldu. Bu yıkımı yaşamasının başlıca sebebi ise zemin özelliğiydi. Japon İnşaat Yüksek Mühendisi Yoshinori Moriwaki İstanbul'da da benzer zeminli bölgelerin olduğunu belirterek o ilçeleri uyardı...
6 Şubat'ta yaşanan deprem felaketi tüm Türkiye'yi sarstı. Bu acıların bir daha yaşanmaması için riskli zemin ve yapılara karşı önlemler almak hepimizin önceliği oldu. Özellikle büyük bir depremin beklendiği Marmara'da hem yüksek nüfusu hem de eski ve riskli yapıları sebebiyle İstanbul en korkulan şehir.
Riskin bir diğer sebebi de İstanbul'un üzerinde bulunduğu toprak yapısı. Zemini yüksek yapılaşmaya müsait olmayan, hatta tümüyle yapılaşmaya müsait olmayan bölgelerde depremin yaratacağı yıkım da daha büyük olacağından bu bölgelerle ilgili bilinçli olmak şart.
İstanbul'un zemin yapısını ilçe bazında inceleyerek riskli bölgeleri değerlendiren Japon Yüksek İnşaat Mühendisi Yoshinori Moriwaki, bu bölgelerin zemin yapısının tıpkı Hatay gibi olduğunu söylüyor.
Sağlam ve sıvılaşma olan bölgeleri tek tek açıklayan Moriwaki, A Haber'de değerlendirmelerde bulundu.
İşte Moriwaki'nin açıklamaları...
Japon Yüksek İnşaat Mühendisi Yoshinori Moriwaki beklenen Marmara depremi öncesi değerlendirmelerde bulundu. Zeminde sıvılaşma olan bölgelere dikkat çeken Moriwaki, "Güçlendirme şart" dedi.
Kahramanmaraş merkezli büyük depremler sonrası başta İstanbul olmak üzere fay hatlarının geçtiği tüm kentler panik halde çareler arıyor. Ancak fay hattından da önemlisi bina sağlamlığı, zemine göre yapılmış bina olması ve zeminin yapısı. Tüm bu unsurlar gözetilmeden evlerde güvenle oturmak da mümkün görünmüyor.
Adıyaman'da zemin sıvılaşması sebebiyle temeliyle birlikte yan yatan bir bina
Bilindiği üzere sağlam zeminli bölgeler fay hatlarına daha yakın olsa da yıkım az olurken çok daha uzak ama sıvılaşma olan, alüvyon yapılı zemine sahip bölgelerde yıkım neredeyse kaçınılmaz oluyor.
Bu yüzden oturduğumuz, çalıştığımız ve kamusal alan olarak kullandığımız toprakların zemin yapısını bilmek ve buna göre önlem almak hayati önem taşıyor.
Olası bir depremde en korkulan illerin başında İstanbul geliyor. Jeofizik mühendisleri tarafından zemin haritası çıkarılan metropolün güvenli ve riskli bölgeleri belirlendi.
BU ALANLAR HATAY GİBİ...
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin yayınladığı İstanbul ili jeoloji haritasını yorumlayan Japon Yüksek İnşaat Mühendisi Yoshinori Moriwaki, haritadaki renklere dikkat çekerek sağlam ve sıvılaşma olan bölgeleri açıkladı. Kahverengi bölgelerin sağlam kayalık zemin anlamına geldiğini ifade eden Moriwaki, Sarı ve beyaz alanların tıpkı Hatay gibi sıvılaşma yaşayan riskli alanları gösterdiğini belirtti.
ATAKÖY, AVCILAR, KÜÇÜKÇEKMECE, BÜYÜKÇEKMECE...
Moriwaki, "Eski Atatürk Havalimanı bölgesi, Ataköy, Avcılar, Küçükçekmece, Büyükçekmece'nin zeminleri iyi değil. Buraların zemini Hatay'daki gibi" dedi.
FORE KAZIK SİSTEMLİ İYİ BİR TEMEL VARSA SORUN YAŞANMAZ
"Burada iyi bir temel varsa ve fore kazık kullanıldıysa binalarda bir sorun olacağını düşünmüyorum. Şimdi yeni bir proje başlıyor ve çok sayıda bina yıkılacak."
FATİH, KAĞITHANE, ESENYURT VE ZEYTİNBURNU'NDA DÖNÜŞÜM ŞART
"Proje sonrası milyonlarca vatandaş yer değiştirecek. Ama ilk olarak risk alanı yüksek alanları halletmemiz gerekiyor. Zeytinburnu, Fatih, Kağıthane, Esenyurt bölgesinde de ciddi bir dönüşüm gerekiyor."
BAŞAKŞEHİR, ALİBEYKÖY, SARIYER, BEŞİKTAŞ...
İstanbul'da sıvılaşma olan bölgelerde mutlaka güçlendirme yapılması gerektiğini vurgulayan Moriwaki, "Sıvılaşma olan bölgelerde güçlendirme yapılması şart. Boğaz'ın her iki yanında zeminler gayet iyi. Sarıyer, Beşiktaş, Alibeyköy, Başakşehir gibi haritada kahverengi olan bölgeler gayet iyi. Buraların zemini kayalık" ifadelerini kullandı.
İSTANBUL'UN BÜYÜK KISMI RİSKLİ
İmkanları el veren herkesin terk etme hazırlığı içine girdiği İstanbul'da tüm bölgeler aynı zemin özelliğini taşımıyor. Kimi bölgelerde sıvılaşma büyük bir sorunken kimi bölgelerde ise sağlam zeminler mevcut.
İstanbul'u terk etmek istemeyenler bu sağlam bölgelere taşınıyor. Riskli zemin yapısına sahip bölgelerden taşınma şansı olmayanlar ise binaların güçlendirilmesi umuduyla korkulu bir bekleyiş içinde.