Birleşik Arap Emirlikleri'nin Avrupa'da Müslüman Kardeşleri karalama kampanyası düzenlemek için İsviçre özel istihbarat şirketi Alp Services ile çalıştığını ortaya koyan belgelerin sızdırıldığı ileri sürüldü. Belçika'dan listede yer alan onlarca kuruluş ve yüzlerce kişi arasında ülkenin İklim ve Çevre Bakanı da bulunuyor. Brüksel, 78 bin belgeye dayandırıldığı iddia edilen karalama kampanyasının izahı için BAE büyükelçisini çağırdı.
Birleşik Arap Emirlikleri'nin Avrupa'daki en az bin kişiyi Müslüman Kardeşler ile ilişkilendirmeyi amaçlayan bir karalama kampanyasına karıştığı iddialarının ardından Belçika, BAE büyükelçisini Brüksel'e çağırdı.
Avrupa Araştırmacı İşbirlikleri'nin (European Investigative Collaborations (EIC)) geçtiğimiz hafta yayınladığı 'Abu Dabi Sırları' başlıklı raporda, BAE'nin Körfez krizi sırasında Katar karşıtı karalama kampanyasını yürütürken Avrupa'daki bireyleri hedef aldığı ileri sürüldü.
Middle East Eye'ın haberine göre, Abu Dabi Sırları'nda, İsviçre özel istihbarat şirketi Alp Services'in 2017-2020 yılları arasında BAE istihbarat servisleri adına 18 Avrupa ülkesinden binden fazla kişi ve 400 örgüte bağlı kişiler hakkında dosya oluşturduğu belirtildi.
Raporun yer aldığı sitede, "Abu Dabi Sırları, İsviçre özel istihbarat şirketi Alp Services'ın BAE hükümeti tarafından Avrupa ve ötesindeki 18 ülkenin vatandaşlarını gözetlemek üzere nasıl sözleşme imzaladığını ortaya koyuyor. Alp Services, BAE istihbarat servislerine 18 Avrupa ülkesindeki binden fazla kişi ve 400 örgütün adını Avrupa'daki Müslüman Kardeşler ağının parçası olduklarını işaretleyerek gönderdi" ifadeleri yer aldı.
https://eic.network/projects/abu-dhabi-secrets.html
Rapor, Fransız internet gazetesi Mediapart tarafından elde edilen ve EIC ile paylaşılan 78 bin adet gizli belgeye dayanıyor. Belgeler arasında, kişileri aşırıcılıkla ilişkilendirmeye yönelik olduğu iddia edilen, yüzlerce ismin ve çeşitli okların yer aldığı bir infografik de bulunuyor.
Listelenen 80 kuruluş ve 160 kişinin Belçika'dan olduğu ileri sürüldü. Bunlar arasında ülkenin İklim ve Çevre Bakanı Zakia Hattabi de bulunuyor.
Sızdırılan belgelerle ilgili Belçika merkezli gazete Le Soir'e konuşan Hattabi, "(Umarım) araştırma çok maliyetli olmamıştır çünkü içindeki her şey düzmece" ifadelerini kullandı. Bakan, Müslüman Kardeşlerle "uzaktan yakından" bir bağlantısı olmadığını söyledi.
Müslüman Kardeşlerle ilişkilendirilen partisi Ecolo, iddialar nedeniyle BAE'ni şiddetle kınadı. "Birleşik Arap Emirlikleri'nin bu İsviçre şirketi aracılığıyla yaptığı girişim skandaldır. Bu, rejimin antidemokratik uygulamalarının simgesidir" ifadeleri kullanılan açıklamada, "Ortaya çıkan sonuç açıkça o kadar saçma ve gülünç ki, ne yorumu ne de dikkati hak ediyorlar" denildi.
Listedeki bir diğer Belçikalı siyaset bilimci Fouad Gondoul, Müslüman Kardeşler ile hiçbir bağlantısının olmadığını söyledi. Gandoul, "Sanki bir James Bond filminde yer almış gibiyim. İsviçreli casuslar ve Birleşik Arap Emirlikleri, ne hikaye ama" dedi.
Belçika Dışişleri Bakanlığı, Middle East Eye'a verdiği demeçte, Cuma günü dışişleri bakanlığının Brüksel'deki BAE büyükelçisini iddiaları "izah ve açıklığa kavuşturmak" için çağırdığını söyledi. Açıklamada, "Bakan Hattabi'ye yöneltilenler gibi asılsız iddiaları esefle karşılıyor ve kınıyoruz" ifadeleri kullanıldı.
Le Soir'e göre BAE yetkilileri, bireysel hedef başına 20 bin ila 50 bin euro (575 bin TL ila 1 milyon 430 bin TL) tutarında sipariş verdi. İddiaya göre BAE, Alp Services'a ve patronu Mario Brero'ya en az 5,7 milyon euro (163 milyon TL) ödedi.
Mediapart'a göre Alp Services, Fransa'dan 200'den fazla kişinin ve 120 kuruluşun dosyasını hazırlamıştı. Bunlar arasında eski solcu cumhurbaşkanı adayı Benoit Hamon da vardı.
Mediapart'a konuşan Hamon, "Cumhurbaşkanı adaylığımdan bu yana, saçma fanteziler ve İslamcılığa göz yumma suçlamalarının olmadığı tek bir sosyal mesajı paylaşamıyorum" ifadelerini kullandı.
Bilgilerin "çalınan verilere" dayandırıldığını itiraf eden Alp Services, belgelerin "kısmen tahrif edildiğini" öne sürdü.
Mart ayında New Yorker dergisi, BAE'nin Alp Services aracılığıyla İngiltere merkezli Islamic Relief Worldwide (IRW) yardım kuruluşunu karalamak için yürüttüğü bir kampanyayı finanse ettiğini ve örgüt yetkililerini Müslüman Kardeşler ve şiddet yanlısı aşırı gruplarla ilişkilendirmeye çalıştığını bildirmişti.