İ­s­t­a­n­b­u­l­’­u­n­ ­s­u­r­l­a­r­ı­n­d­a­ ­T­e­k­c­a­n­’­ı­n­ ­a­t­l­a­r­ı­ ­g­e­ç­i­d­i­

İ­s­t­a­n­b­u­l­’­u­n­ ­s­u­r­l­a­r­ı­n­d­a­ ­T­e­k­c­a­n­’­ı­n­ ­a­t­l­a­r­ı­ ­g­e­ç­i­d­i­

Çağdaş Türk sanatının duayenlerinden Süleyman Saim Tekcan’ın ‘At’Nağme’ sergisi, Fatih Belediyesinin sezon açılışı etkinliği olarak İstanbulluların beğenisine sunuldu. Sergiye Beşir Ayvazoğlu’nun Genç Osman’ın ‘Sisli Kır’ı, Yavuz’un ‘Kula’sı ve Beyazıd’ın ‘Müşaşaa’sı gibi meşhur atları anlattığı bir katalog da eşlik ediyor. Sergide konuştuğum Tekcan, Orta Asya’dan Anadolu’ya ulaşan atların bu coğrafyanın kültüründe insanlar kadar önemli olduğunu söyledi.

Fatih Belediyesi 2023-2024 kültür sanat sezonunu çağdaş Türk sanatının duayenlerinden Süleyman Saim Tekcan sergileriyle açtı. Türkiye’de özgün baskı tekniğinin usta ismi Tekcan’ın ilhamını bireysel tarihi ve kültür tarihinin kesişimindeki at figüründen aldığı sergisi ‘At’nağme’ 23 Eylül’de Kadırga Sanat Galerisi ve Yedikule Hisarı’nda ziyaretçilerle buluştu. Sanatçının gravür ve yağlıboya resimleri, seçili bronz ve mermer döküm heykelleri Kadırga’da, diğer heykel çalışmaları ise Yedikule Hisarı’nda sanatseverlerle buluşuyor.

28kr02man2.jpg

Sergiyi ziyaret edenleri ayrıca yazar Beşir Ayvazoğlu’nun da kültür tarihimizden Genç Osman’ın Sisli Kır’ı, Yavuz’un Kula’sı ve Beyazıd’ın Müşaşaa’sı gibi kendi öznelliğine ulaşmış meşhur atlardan bahsettiği ‘At’nağme’ adlı sergi kataloğu da bekliyor. Yedikule Hisarı’nda gerçekleşen sergi açılışına İstanbul Valisi Davut Gül, İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz, Fatih Belediye Başkanı Mehmet Ergün Turan gibi isimlerin yanı sıra sanat dünyasından İskender Pala, Beşir Ayvazoğlu, Zeki Kuşoğlu gibi birçok saygın isim katıldı.

28kr02man.jpg

Açılışın evsahibi, Fatih Belediye Başkanı Turan, burada yaptığı konuşmada kültürel bilincin topluma yerleşmesi için sanatı ve sanatçıları desteklediklerini dile getirerek, şunları kaydetti:

“Yerel yönetimler kültürel etkinlik üretirken aynı zamanda bir kültür de üretirler. Bu kültürün devamlılık gösterip göstermeyeceği geliştirilen vizyonun niteliğiyle doğrudan alakalıdır. Hevesle atılmış adımların hedeflenen amaçlara ulaşmasında biz kurum olarak üzerimize düşeni yapacağız.”

Ziyaretçisine Sümer, Hitit, Selçuklu ve Osmanlı gibi Anadolu uygarlıklarının karakteristik biçimlerinin kapılarını aralayan ‘At’Nağme’ sergisi, 24 Aralık’a kadar Kadırga Sanat Galerileri ve Yedikule Hisarı’nda görülebilir.

28kr02alt-kutu.jpg

Sanat yaşamında 60’ıncı yıla yaklaşan Tekcan’ı derinden etkileyen at imgesi hayatına Trabzon’da geçirdiği çocukluk yıllarında girer. Kendisi de usta bir binici olan sanatçı; hiç görmediği, cesareti ve biniciliğiyle ünlü babaannesi Lale Sümbül Hanım’ın at sırtındaki hikâyelerini aile fertlerinden dinleyerek büyür. At imgesi onu 80’li yıllarda yerleşmeyi planladığı Riva’daki bir at çiftliğinde yeniden bulur. Atlar, Abbas Halim Paşa’nın ailesine ait bu çiftlikte hafta sonlarını geçirmeye başlayan Tekcan’ın yetişkin hayatında da yer edinmeye başlar. Eserlerinde at figürlerinin görünmeye başladığı 80’li yılların sonlarındaki ilk sergilerinin ardından yolu arşivlere de düşer. Topkapı Sarayı’nda ‘Hünername’ ve diğer yazmaların minyatürlerini inceleyen sanatçı nakkaşların da atlara özel bir ilgi duyduğunu fark eder. Sanki atlar çekip çıkarılsa, ona göre o şahane minyatürler anlamını yitirecek gibidir.

28kr02man3.jpg

Süleyman Saim Tekcan

Tekcan’ın her iki mekandaki çalışmalarında yer alan atlarına dikkatli baktığınızda, onlarında Beşir Ayvazoğlu’nun sergi kataloğunda anlattığı atlar gibi her birinin kendi öznelliğini kazanmış bir at olduğu rahatlıkla görülebiliyor. Sanatçının dalgalı ya da düz, uzun ya da toplanmış yeleleri ile resmettiği atlarının her biri bir karakter olarak karşımızda duruyor. Sergi açılışında sohbet etme fırsatı bulduğum Tekcan’a ilk olarak resmettiği bu atların bir karakterleri olup olmadığı sorumu yönelttim. Sanatçı, Kafkas atlarının kendisi için çok önem taşıdığını hatta bunlardan birinin hikâyelerini dinleyerek büyüdüğü Çerkes babaannesinin atı, Lale Sümbül olduğunu söyledi. Tekcan, bireysel tarihindeki at imgesiyle kültür tarihindeki at imgesi arasındaki bağlantıyı nasıl kurduğunu, çocukluğunun atlarından el yazmalarındaki atlara nasıl geldiği soruma karşılık ise “Bu ülkede yaşayan ve bu ülke kültürleri üzerinde büyüyen bir sanatçı olarak ülke topraklarındaki her şey beni ilgilendiriyor” dedi.

Orta Asya’dan Anadolu’ya ulaşan atlarında bu coğrafyaların kültürlerinde insanlar kadar önemli olduğunu sözlerine ekleyen Tekcan, şu görüşlerini aktardı: “Biz yaşadığımız etrafımızla, yaşadığımız eşyayla, yaşadığımız yaratıklarla bir arada büyürken onların bize bıraktığı tesirle bir biçimde bütünleşiyoruz. Ve bunu bir biçimde sanatçı olan herkes yansıtıyor.”

Popular Articles

Latest Articles