Kraliçe Elizabeth'in ölümünün ardından çekimlere ara verilen ve dizi-film platformu Netflix'te yayınlanan İngiliz Kraliyet Ailesi’ni konu alan dizisi ‘The Crown’, beşinci sezonuyla çarşamba günü başlıyor. En çok izlenen dizilerden biri olan The Crown, son zamanlarda tarihi çarpıtma eleştirileriyle gündemde.
Kraliçe Elizabeth'in vefatının ardından çekimlerine ara verilen ‘The Crown’, beşinci sezonuyla çarşamba günü yeniden başlıyor. Ana karakterlerin yeni oyuncular tarafından canlandırılacağı dizi ‘tarihi çarpıtma’ eleştirileriyle gündeme geldi.
Prens Charles’ın boşanma sürecinin monarşide yarattığı krizin de yer alacağı sezon uzun bir süredir tartışılıyor.
Oscar ödüllü Britanyalı oyuncu Judi Dench, Netflix’in her bölümün başına ‘bu bir kurgudur’ diye yazması gerektiğini belirterek diziyi ‘acımasız’ ve ‘tarihsel olarak yanlış’ diye nitelemişti.
Eski Britanya Başbakanı John Major ise Kraliçe’yi tahttan indirme planlarının yapıldığı sahne için ‘bir varil dolusu kötü niyetli saçmalık’ ifadelerini kullanmıştı. Netflix ise eleştirileri dizinin ‘kurgusal bir drama’ olduğunu savunarak yanıtladı.
BBC’nin kültür editörü Katie Razzall, yeni sezonu ve beraberindeki tartışmaları değerlendirdi.
‘Kurguyu gerçekten ayırmanın zor olduğunu‘ belirten Razzal dizinin tartışmalı bir şekilde ‘Kraliçe’nin eşi Prens Philip ile kendisinden 32 yaş küçük olan Lady Romsey arasında bir ilişki olduğunu’ senaryolaştırdığını söylüyor:
“Jonathan Pryce tarafından canlandırılan Edinburgh Dükü, aldatma iddiasını reddederken Kraliçe’ye evlilikleriyle ilgili ‘mutsuz’ olduğunu da söylüyor. Ama The Crown öylesine akla yatkın ve öylesine insani ki, genel bir izleyicinin dramayı gerçeklikten ayırt etmesi imkansız. Kraliyetle ilgili asla bilemeyeceğimiz gerçeklerin yokluğunda, kurgu bu boşluğu dolduruyor ve birçokları için de dizi gerçek hayat oluyor.”
Razzall, gerçek hayatta sıkıcı olduğu yorumuyla alaya alınmış biri olan John Major’un dizide tam tersi bir kişi olarak tasvir edildiğini belirtiyor.
Öte yandan Jonny Lee Miller’ın canlandırdığı Major, Charles ile Diana arasındaki zor boşanma sürecinde önemli bir rol oynarken gösteriliyor.
Beşinci sezonda BBC de ‘karakterlerden biri’ oluyor. Kraliçe’nin BBC’ye gösterdiği itibarın karşısına Prenses Diana’nın Panorama programına verdiği mülakat ve bu mülakatın nasıl ayarlandığına ilişkin tartışmalar konuluyor.
Razzall, BBC’nin bu mülakatı bir daha asla yayınlamayacağını duyurduğunu ancak dizide röportajın yeniden yaratıldığını söylüyor:
“Aynı dönemi anlatan başka bir kraliyet odaklı dizi de benzer şekilde bu sahneyi ele alırdı belki ama yine de bu sahnenin yaşayan kişiler üzerinde yaratacağı etkiyi düşünmemek güç. Sahne, ‘Dizi bu denli yakın ve zorlu bir döneme varmadan bitmeliydi’ diyenleri haklı çıkartıyor.”
Dizinin yaratıcısı ve yazarı reddetse de, The Crown’un bir bölümünün 10 milyon sterline mal olduğuna inanıldığını aktaran Razzall, bu sezonda harcanan paranın mesele olmadığını söylüyor:
“Hong Kong’un Çin’e devredildiği törenin canlandırılmasından, kraliyet evlerine ve saraylarına kadar birçok sahneyi önümüze seriliyor. Yaşlanan Kraliyet’le Kraliçe Elizabeth arasında da metaforik bir bağlantı kuruluyor ve Kraliçe’nin kendisinin de ‘eski döneme ait olduğu’ izlenimi veriliyor. Yazarların bu anlatıma neden başvurduğunu anlayabiliyorum ama kurulan paralellikler abartı hissi veriyor. Özellikle de Kraliçe’nin uzun ve alkışlanan hükümdarlığı göz önüne alındığında…”