Y­a­ğ­m­u­r­d­a­ ­ı­s­l­a­n­m­a­y­a­n­ ­m­o­n­t­t­a­ ­k­a­n­s­e­r­ ­r­i­s­k­i­

Y­a­ğ­m­u­r­d­a­ ­ı­s­l­a­n­m­a­y­a­n­ ­m­o­n­t­t­a­ ­k­a­n­s­e­r­ ­r­i­s­k­i­

Teflon tava, pizza kutusu, hazır kek, yağmurluk gibi ürünlerde kullanılan ‘sonsuz kimyasallar’ın insan kanı ve dokusunda da tespit edildiğini söyleyen Prof. Dr. Yüksel Ardalı, bu kimyasalların, hasarlı doğumlardan bağışıklık sisteminin bozulmasına, kanserden üreme sorunlarına birçok hastalıkla ilişkilendirildiğini kaydetti.

Doğada çok uzun süre kalabildikleri için ‘sonsuz kimyasallar’ olarak adlandırılan perflorlu ve poliflorlu alkil maddelerin (PFAS) çevre ve insan sağlığını tehdit ettiğini söyleyen Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yüksel Ardalı, bu kimyasalların teflon tavalar, kağıt ve karton gıda ambalajları, patlamış mısır poşetleri, pizza kutuları, hazır kekler, su itici giysiler, halılar, perdeler, güneş kremleri, fondötenler ve saç kremleri gibi günlük hayatımızda kullandığımız pek çok ürünün içinde bulunduğunu kaydetti.

Ardalı, Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılan bir araştırmada yağmur suyunda da sonsuz kimyasallar tespit edildiğini aktararak, şöyle devam etti:

“Yağmur suyunda bulunması şu demek; bir su döngüsü var. Yağmur yağıyor, sular birikiyor, biz bu suları kullanıyoruz yani sonuçta o döngünün içerisinde hiçbir şey termodinamiğin yasasına göre vardan yok yoktan var edilemediğine göre bu kirleticiler yağmur suyunda varsa eğer içtiğimiz suda da var, yediğimiz gıda da var, soluduğumuz havada da var anlamına geliyor.” Sonsuz kimyasalların insan kanı ve dokusunda da tespit edildiği bilgisini veren Ardalı, bu kimyasalların, hasarlı doğumlardan bağışıklık sisteminin bozulmasına kadar insan sağlığı üzerinde olumsuz etkilerinin olabildiğini, ayrıca kanser, üreme sorunları gibi birçok hastalıkla ilişkilendirildiğini vurguladı.

Prof. Dr. Ardalı, ‘sonsuz kimyasallar’ ürünler konusunda farkındalık çağrısında bulunarak, şunları kaydetti:

“Modern kimyanın bir mucizesi diye başlayan sonsuz kimyasallar şimdi bir ulusal kriz haline dönüştü. Bizim çok uyanık ve dikkatli olmamız, sağlıklı koşullarda yaşamak istiyorsak bunun farkında olmamız gerekiyor. Sonsuz kimyasallara alternatif materyaller, kimyasallar araştırılıyor. Biraz da hem üretici hem de tüketici olarak bazı şeylerden de vazgeçmemiz ya da elimizi taşın altına koymamız gerekiyor. Giydiğimiz mont ıslanmıyor, biz de ıslanmıyoruz ya da dertsiz masa örtüsü istiyoruz. Bu noktada tüketici de biraz fedakarlık yapabilir diye düşünüyorum.”

Popular Articles

Latest Articles