Dolar ipini kopardı! Ünlü ekonomist doların neden yükseldiğini açıkladı: Elinde doları olanlar dikkat! Ünlü ekonomist Alaattin Aktas, son zamanlarda doların hızla yükselmesi konusunda uyarılarda bulundu ve bu durumun ekonomi açısından olumsuz sonuçlara yol açabileceğini belirtti. İşte detaylar...
Dolar ipini kopardı! Ünlü ekonomist doların neden yükseldiğini açıkladı: Elinde doları olanlar dikkat! Ünlü ekonomist Alaattin Aktas, son zamanlarda doların hızla yükselmesi konusunda uyarılarda bulundu ve bu durumun ekonomi açısından olumsuz sonuçlara yol açabileceğini belirtti. İşte detaylar...
Doların 20 TL'yi aşmasıyla ilgili olarak, Aktas, nedeninin sorulması üzerine dikkat çeken bir yazı kaleme aldı. Aktas'a göre, doların artışında birkaç etken rol oynuyor. İlk olarak, ABD ekonomisindeki olumlu gelişmeler ve doların küresel rezerv para olarak tercih edilmesi doların değerini yükseltiyor. Ayrıca, Türkiye ekonomisindeki yapısal sorunlar, yüksek enflasyon, düşük faiz oranları ve cari açık gibi faktörler de doların yükselişini tetikliyor. İşte diğer ayrıntılar...
Aktas, hükümetin ekonomik politikalarının yeterince etkili olmaması, reform sürecinin gecikmesi ve siyasi belirsizliklerin de doların değerini etkileyen faktörler olduğunu vurguladı. Aktas, doların yükselişinin ekonomik istikrarı olumsuz etkileyebileceğini ve bu durumun daha fazla zorluklarla karşılaşmamıza neden olabileceğini ifade etti. Son olarak, Aktas, hükümetin acil olarak ekonomik reformları hayata geçirmesi, enflasyonu kontrol altına alması ve yatırımcı güvenini yeniden kazanması gerektiğini belirtti. Aksi takdirde, doların yükselişiyle birlikte ekonomik zorlukların daha da artabileceğini ve bu durumun ülke ekonomisini olumsuz etkileyebileceğini söyledi.
Son bir buçuk yılda Türkiye'ye yönelik döviz girişi olmadığı, aksine döviz çıkışının olduğu belirtiliyor. Doğrudan yatırımların yaklaşık olarak 10.4 milyar dolar olduğu ancak bunun büyük bir kısmının gayrimenkul sektöründen geldiği ve geriye kalan miktarın sadece 1.1 milyar dolar olduğu ifade ediliyor.
Portföy yatırımlarında ise tam tersi bir durumun yaşandığı, bir buçuk yıl içinde 19.5 milyar dolarlık bir çıkışın olduğu ve bunun 11.8 milyar dolarlık kısmının yabancıların Türkiye'deki dövizlerini götürmesiyle gerçekleştiği belirtiliyor. Türkiye'ye portföy yatırımı yapan yabancıların dövizleri alıp ülkeden çekilmeleri, politikalarda bir yanlışlık olduğu şeklinde yorumlanıyor.
Sonuç olarak, ödemeler dengesinde finansman kalemindeki borçlanmanın diğer unsurlardan daha yüksek olduğu ve net döviz girişi olmadığı ifade ediliyor. Bu durumda dövizin artışından yakınmanın anlamsız olduğu ve cari açığın borçlanarak kapatıldığı belirtilerek, doğrudan yatırım veya portföy yatırımı çekme konusunda zorluklar yaşandığı ifade ediliyor. Metinde, Türkiye'deki sorumlulukların düşünülmesi gerektiği ve yabancı yatırımcıların ülkeye güvenlerini kaybetmeleri durumunda döviz sıkıntısının artacağı vurgulanıyor.