Hayırsever bir eski bürokratın Milli Eğitime ‘kız yurdu yapılması’ şartıyla bağışladığı bina önce ‘Depremzede gelecek’ denilerek boşaltıldı, sonra da öğretmenevine çevrildi. Özellikle kız öğrencilerin yurt ihtiyacı ciddi bir sorun haline gelmişken devletin kendisine bu şartla emanet edilen yapıyla ilgili tutumuna anlam verilemedi.
Üniversitelerin açılmasına kısa süre kala yurt konusu yine en önemli sorun olarak öne çıktı. Kiralar nedeniyle ev tutamayan öğrencilerin açıkta kalması ise merdivenaltı yurt sorununu büyütüyor. Kız öğrencilerin gittiği yerde devlet yurdu bulunması aileler için hayati önem taşırken Ankara’da düşündürücü olay yaşandı. Eski Turizm Bakanlığı İşletmeler Genel Müdürü Orhan Kalkan, Kalecik’teki evi ve arsasını 12 yıl önce MEB’e bağışladı.
Protokolde ‘Yurt olarak kullanılacak’ şartı yer aldı. Ancak 7 yıl ‘Ramise Orhan Kalkan Ortaöğretim Kız Öğrenci Yurdu’ adıyla hizmet veren bina için 6 Şubat’tan sonra Ankara Valiliği tahliye kararı verdi. Depremzedelerin kalacağı belirtilmesine rağmen bina öğretmenevi olarak kullanılmaya başlandı. Yargıya giden Kalkan “Öğrenciler mağdur edildi. Taşımalı eğitimle iki saat yol gidenler var. Çocukların başarısını olumsuz etkileyen karar geri alınmalı” dedi.
Eski Turizm Bakanlığı İşletmeler Genel Müdürü ve eski TRT Yönetim Kurulu Üyesi Orhan Kalkan, Ankara Kalecik’te bulunan evi ve arsasını 12 yıl önce, Milli Eğitim Bakanlığı’na ‘öğrenci yurdu olarak kullanılması’ şartıyla bağışladı. Söz konusu alan, 7 yıldır ‘Ramise-Orhan Kalkan Ortaöğretim Kız Öğrenci Yurdu’ adıyla, bu amaçla kullanılıyordu.
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin ardından Ankara Valiliği, depremzedelerin konaklayacağı gerekçesiyle yurdun boşatılmasına karar verdi, Milli Eğitim Bakanlığı da kararı onayladı. Ancak 121 öğrenci kapasiteli yurt boşaltılırken, binada hiç depremzede kalmadı. Öğrencilerin tahliyesinin ardından yurt, öğretmenevi olarak hizmet vermeye başladı. Eğitime destek amacıyla arazisi ve evini bağışlayan Orhan Kalkan da Ankara Valiliği ve Milli Eğitim Bakanlığı’na ihtar gönderip, olayı yargıya taşıdı İmzalanan protokolde bağış şartının yazılı olarak kabul edildiğini vurgulayan Orhan Kalkan, yaşananları şöyle anlattı:
“Ben Ankara Kalecikliyim. Burada doğduğum büyüdüğüm şehrin merkezinde çok kıymetli bir evim ve arsam vardı. Burayı 2011 yılında, Milli Eğitim Bakanlığı’na eğitime destek adına şartlı bağışladım. 2016 yılında da öğrenci yurdu olarak faaliyete geçti. Ben her sürecini takip ettim buranın. Hem protokol hem de tapuda tescilli olan şartlı bağışın amacı şu; oranın ‘Ramise-Orhan Kalkan Ortaöğretim Öğrenci’ Yurdu unvanı ve amacıyla kullanılması. Protokolde bunun hiçbir şekilde değişmeyeceği kabul edildi. Konforlu, her odada tuvalet ve banyosu olan bir yurt. 121 öğrenci kapasiteli, ana cadde üzerinde bulunuyor. Ankara Valiliği, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremleri nedeniyle depremzede vatandaşların konaklamaları için geçici olarak burayı boşaltacağını söylüyor ve bakanlık da onaylıyor. Ancak orada depremzede vatandaşlarımız kalmıyor, orayı öğretmenevi olarak kullanıyorlar. Tamamen ticari olarak yani. Bu sebeple ben valiliğe ve bakanlığa ihtarımı bildirdim. Ayrıca yürütmenin durdurulması konusunda da idari mahkemede dava açtım. Yurttan çıkarılan kız öğrenciler, Kalecik’teki fen lisesinin yurduna yerleştiriliyor. Bu yurt da tarlaların içinde bulunan, sıkışık kalınan, konforsuz bir yurt. Orada bu çocuklar mağdur. MEB’in ihtiyacı yoksa eğer bu yurda, burada Ankara Üniversitesi’ne bağlı meslek yüksekokulu var. 500-600 öğrenci var orada ve bu çocukların bir tane bile yurdu yok, kalacak yerleri yok, konut sorunu da var. Onlar kullansın o halde, yine öğrenci yararına kullanılabilir. Bir sürü köyden öğrenci taşımalı eğitim görüyor. İki saat yol gelip gidiyorlar her gün, çocukların başarısı negatif etkileniyor. Onların kullanımına da verilebilir.”