Maraş depremlerinden etkilenen illerde Ramazan Bayramı buruk geçiyor. Bayram namazı sonrasında mezarlıklara akın eden vatandaşlar gidecek bir kapı bulamıyor. Bayramın bu yıl kendilerine acı ve hüzünden başka bir şey vermediğini ifade eden bir depremzede, "Ne gidecek bir yerimiz kaldı, ne de elini öpecek bir yakınımız. Biz bayram kutlamıyoruz, bizim için bayram geçmişte kaldı" ifadelerini kullandı.
Kahramanmaraş'ta 6 Şubat'a meydana gelen 7.7 ve 7.6 şiddetlerindeki depremlerin açmış olduğu yaraların izleri silinemiyor. Depremlerden etkilenen toplam 11 ilde resmi verilere göre 50 binden fazla vatandaş hayatını kaybetti. Bunun haricinde enkazların kaldırılmasına rağmen yüzlerce vatandaşın da cenazesine ulaşılamadı.
Deprem bölgesinde camilerinde yıkılması sebebiyle bayram namazları sokaklarda kılınırken, depremzedeler ise çadırlarında bayramlaşıyorlar.
Depremin merkez üssü olan Kahramanmaraş’taki Ulu Cami depremde büyük hasar görerek kullanılamaz hale geldi. Her bayram sabahın erken saatlerinde camiyi dolduran Kahramanmaraşlılar bu kez bayram namazını caminin önündeki meydanda kıldı.
Binlerce evin yıkıldığı kentin birçok noktasına kurulan çadır ve konteyner kentlerde yaşayan depremzedeler ise yakınlarını kaybetmenin acısıyla buruk bir bayram geçirdiklerini ifade ediyor. VOA Türkçe’ye konuşan depremzedeler, bu yıl bayramın kendileri için acı ve hüzünden başka bir şey ifade etmediğini dile getirdi.
Depremde cami yıkıldığı için bayram namazını dışarıda kılmak zorunda kaldıklarını dile getiren Rasim Akpınar, “Acılarımız oldu, yakınlarımızı kaybettik, evlerimizi kaybettik. Allah bir daha böyle günler bize ve hiç kimseye yaşatmasın’’ dedi.
Kahramanmaraş’ta her evde bir yas olduğunu belirten Muhammet Gündüz, “Büyük bir deprem yaşadık, yakınlarımızı kaybettik ama bir yandan hayat devam ediyor. Biz de bugün arkadaşlarla bayram namazında buluştuk. İyi olmaya çalışıyoruz’’ diye konuştu.
Depremde ailesinden beş kişiyi kaybettiğini dile getiren İsmail Pullu bu yıl bayramın zor geçtiğini belirterek, “Sürekli yakınlarım gözümün önüne geliyor, az önce bir bardak çay içeyim dedim, boğazımdan aşağı inmedi. Birazdan mezarda yakınlarımızı ziyaret etmeye gideceğiz. Gerçekten çok zor, çok ağır. Allah kimseye böyle bir acı yaşatmasın’’ ifadelerini kullandı.
Depremin kendisi için bir şey ifade etmediğini belirten Tülay Horal ise sözlerinin devamında şu ifadeleri kullandı:
“Ne gidecek bir yerimiz kaldı, ne de elini öpecek bir yakınımız. Biz bayram kutlamıyoruz, bizim için bayram geçmişte kaldı. Böyle sabahtan akşama kadar bir belirsizlik içinde bu çadırın önünün bekliyoruz.”