Araf, günahları ve sevapları birbirine denk gelen kişilerin ruhlarının beklediği bir ara bölgedir. Kuran-ı Kerim'de bu konu hakkında bazı bilgilere ulaşabiliriz.
Araf ne demek? Araf, dünyada yaşarken işlediği günah ve sevap miktarı birbirine eşit olan kişilerin ruhlarının bekletildiği özel bir yerdir. Bu konuda Kuran-ı Kerim, Araf hakkında en detaylı bilgileri sunmaktadır. Bu tanımın yanı sıra İncil ve Tevrat'ta Araf hakkında çok sınırlı bilgi bulunmaktadır.
Araf'ta bekleyen ruhlar, hem cenneti hem de cehennemi görebilme yetisine sahiptirler. Bu özel yerde bekleyenlerin son durakları olan cennet ya da cehennem, Allah'ın takdirine bağlı olarak belirlenecektir.
Türk Dil Kurumu'na (TDK) göre Araf; cennetle cehennem arasında bulunan, kulların kaderlerinin belli olmadığı bir bekleyiş alanıdır. Araf'ın sözlük anlamı, "İslam inancına göre cennet ile cehennem arasında bir yer; cennet ile cehennem arasında yer alan bir sıra dağın yüksek tepeleri" şeklinde tanımlanır.
Kuran-ı Kerim'de toplam 206 ayetten oluşan Araf Suresi, Kuran'daki en uzun surelerden bir tanesidir. Bu surede sadece Araf'tan bahsedilmemekte, cennet ve cehennemle ilgili detaylı bilgilere de yer verilmektedir. Ayrıca Araf Suresi'nde, peygamber kıssalarına da geniş yer ayrılmıştır.
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (SAV)’in ifadelerine göre, Araf suresini okumaya devam eden müminlere kıyamet gününde Hz. Adem tarafından şefaat edileceğini müjdelemiştir. Bu sebeple Araf suresinin anlamı, fazileti, Türkçe meali ve tefsiri, müminler tarafından büyük bir ilgiyle araştırılmaktadır.