İsrail savaş uçakları, Hamas’ın Cumartesi günkü saldırısına misilleme olarak yoğun bombardıman altına aldığı Gazze'de yaşayanlar o anları anlattı. Daha önce de ağır bombardıman gördüklerini ancak bu yıkımın benzeri görülmemiş boyutta olduğunu belirten Gazzeliler, hiçbir yerin güvenli olmadığını söyleyerek, '"Gökten ölüm yağdığı zaman nereye saklanabilirsin ki?" diye sordu.
Hamas'ın İsrail'e karşı cumartesi günü düzenlediği operasyonla başlayan savaş beşinci gününde tüm şiddeti ve yıkıcılığıyla devam ediyor. Abluka altındaki Gazze'de elektrik, su ve akaryakıt bulunmazken bombalı saldırılarına devam eden İsrail bugün tam taarruza geçtiklerini açıkladı.
Yıkımın büyük olduğu Gazze'de bombaların etkisiyle çoğu bina enkaza dönmüşken vatandaşlar kaçacak yer bulamıyor. BBC'nin haberine göre, Gazzeliler yaşanan yıkımı şöyle anlattı.
Gerçek ismini vermek istemeyen iki çocuk annesi Nadia, "Her bir bombada ev deprem olmuş gibi sallanıyor. Korkudan kalbim duracak gibi oluyor, tir tir titriyorum" dedi.
Eşi uluslararası bir yardım kuruluşunda doktor olduğu için evde çocuklarıyla yalnız kaldığını belirten Nadia, beş yaşındaki oğlunun "Ne oluyor? Ne zaman bitecek?" diye sorduğunu söyledi. Çocuğuna patlama seslerini aslında bomba düştükten birkaç saniye sonra duyduklarını dolayısıyla o an için güvende olduklarını açıklamak zorunda kaldığını anlatan Nadia beş yaşındaki çocuğun algılaması beklenmeyecek bir bilgi olmasına rağmen onu ancak böyle yatıştırabildiğini söyledi.
"Her köşesi anılarla dolu" dediği evini terk etmeyi reddeden Nadia Pazartesi günkü saldırıda komşularının "kaçın, kaçın, binayı boşaltın" diye koşuşturarak indiklerini duydu. En son evini terk etmek zorunda kalan Nadia apartmanlarına bitişik binalar enkaza döndüğü için mahallesini tanıyamadığını aktardı.
Çocuklarını zarar görmeden ailesinin evine götürmeye çalışan Nadia, "Gökten ölüm yağdığı zaman nereye saklanabilirsin ki?" diye sordu.
Daha önce de ağır bombardımanlar gördüklerini söyleyen Nadia ve diğer Gazzeliler bölgedeki yıkımın şimdiye kadar eşi ve benzeri görülmemiş bir boyutta olduğunu aktardı.
Kent merkezinden 3 kilometre mesafede daha güvenli sayılan bir mahallede yaşayan 39 yaşındaki Dina patlama seslerinin yaklaştığını fark ettiğini aktararak, "Evimizde güvende olduğumuzu düşünüyorduk ama birdenbire ve hiçbir uyarı olmaksızın camlarımız patladı kapılar kırılıp uçuşmaya başladı, çatının bir kısmı başımıza çöktü" dedi.
Yarı yarıya yıkılmış evlerinin içinde kalmanın daha güvenli olduğunu düşünerek beklediklerini belirten Dina ortalık biraz sessizleşince ailesiyle beraber her şeylerini geride bırakarak kaçtıklarını söyledi.
Çok ağır olmasa da yaralanan Dina ve ailesi hastaneden döndükten sonra eşyalarını almak eve gittiklerinde evin tamamen yerle bir olduğunu gördüklerini söylediler. Geçici olarak başka bir ailenin yanında kalan Dina ve ailesi "evini, hatıralarını, hayatta en güven içinde hissettikleri yeri kaybetmenin şokunu atlatmaya çalışıyoruz" diyerek "Gazze'de hiçbir yer güvenli değil" ifadelerini kullandı.
Şimdi geçici olarak başka bir ailenin yanında kalıyorlar ve Dina hala "evini, hatıralarını, hayatta en güven içinde hissettikleri yeri kaybetmenin" şokunu atlatmaya çalışıyor.
Annesi, babası, kardeşinin eşi ve onun beş çocuğuyla birlikte Sucaiyye mahallesinde yaşayan 27 yaşındaki İshak yaşadıklarını şöyle anlattı.
İsrail Başbakanı Netanyahu'nun 'uzun ve zorlu bir savaşa' girdiklerini ilan etmesi üzerine İshak ve ailesi neler olabileceğini tahmin ederek kıymetli eşyalarını yanlarına alarak sığınak aramaya başladıklarını aktardı.
Yolda yiyecek bir şeyler aradıklarını ancak herkesin aynı şeyi düşünmesinden dolayı hemen hemen büyün dükkanların boş olduğunu söyleyen İshak başka ailelerle birlikte bir evin altına inşa edilmiş sığınakta saklanmaya başladıklarını söyledi.
"Orada 48 saat elektriksiz susuz bekledik" diyen İshak, pazartesi akşamı karanlık çöktükten sonra İsrail ordusundan binayı boşaltmaları uyarısı geldiğini ve yalnızca bombardımanın aydınlattığı yolda evlerini bulmaya çalıştıklarını söyleyerek, "Etrafımızda sadece yıkıntılar görüyorduk" dedi.
Kent merkezinin kuzeyinde genellikle daha güvenli sayılan mahallelere ulaştıklarını ancak buralarda da evlerin yerle bir olduğunu gören İshak ve ailesi o gece 12 saat, 10 diğer aileyle birlikte kısmen yıkılmış bir evin karanlık zemin katına sığındıklarını söyleyerek, "Önümüzdeki saatlerde başımına geleceklerin dehşeti içinde tamamen canımızın güvenliği için dua ediyoruz" dedi..
Aile hala nereye gideceğini, nasıl saklanacağını bilmiyor.