Sezona başantrenör Erdem Can önderliğinde hazırlanan Anadolu Efes’te, yaşanan değişim rüzgarının önemli parçalarından Tyrique Jones, Rodrigue Beaubois ve Burak Can Yıldızlı, hedeflerinin her kulvarda başarı olduğunu söyledi. Yeni bir sayfa açtıklarını belirten yıldız oyuncular, kupalar kazanmanın Anadolu Efes’in DNA’sında olduğunu ifade etti.
RÖPORTAJ: OĞULCAN ÇOKSAYAR
Başantrenör Erdem Can ile yeni bir sayfa açmaya hazırlanan Anadolu Efes, THY EuroLeague ve Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi’nde başarıya odaklandı. Daha önce Avrupa’nın kulüpler bazında 1 numaralı organizasyonu olan EuroLeague’de 2 kez mutlu sona ulaşan Lacivert-Beyazlı ekipte, değişim rüzgarları eserken geçen sezon yaşanan olumsuz tabloyu unutturmak için çalışmalar devam ediyor. Yaklaşan sezon öncesinde takımın yeni simalarından Tyrique Jones, EuroLeague zaferlerinde yer alan Rodrigue Beaubois ile Anadolu Efes’in altyapısından yetişen ve 9 sezon sonra Lacivert-Beyazlı ekibe dönen Burak Can Yıldızlı, yaşanan değişimi ve hedefleri değerlendirdi. Sözü fazla uzatmadan Anadolu Efes’in yıldızlarının yeni sezondan beklentilerini ve takım içi dengeleri anlattığı bölümle sizi baş başa bırakalım…
Başantrenör Erdem Can ile Anadolu Efes macerasına başlayacak olmaktan mutlu olduğunu belirten Tyrique Jones, MVP olabileceği bir performans sergilemek istediğini belirtti.
-Geçen sezon çalıştığın koç ile yeni bir takımda, yeni bir maceraya başlıyorsun. Yaşanan değişimin bir parçası olarak neler düşünüyorsun?
T.J.: EuroLeague'de maçları izlerken takımları takip edip sistemleri karşılaştırmayı seviyorum. Anadolu Efes'e ayak uydurabileceğimi hissettim. Efes'te çok fazla deneyimli oyuncu var, hedefim kazanmak. Bir şeyler öğreniyoruz, takım arkadaşlarım koçun sistemini öğreniyor. Yeni sezondan beklentim çok fazla maç kazanmak. Takım arkadaşlarımla ben yaptığımız şeyden keyif alırsak ortaya özel şeyler koyabiliriz. Yeni bir antrenör geldiğinde yeni bir sisteme adapte olmak zorundasınızdır. Koç Erdem Can'la daha önce çalıştım, takım arkadaşlarıma yardımcı oluyorum. Şimdiye kadar her şey çok iyi gidiyor.
Geçtiğimiz sezon başantrenör Erdem Can’ın oyun sisteminde Basketbol Süper Ligi’nin MVP’si olmayı başardın. Bu sezon özelinde senden benzer bir performans beklemeli miyiz?
T.J.: Geçtiğimiz sezonun MVP’si olmak gerçekten güzeldi. Koç Erdem Can’ın üzerimde etkisi oldukça olumluydu. Bu sezon ise Anadolu Efes’te farklı bir kadro, daha deneyimli isimler ve aynı koç ile güzel bir maceraya atılma fırsatı yakaladım. Türk Telekom’da gerçekten güzel işlere imza attığımızı düşünüyorum. Şimdi kendimi EuroLeague sahnesinde gösterme fırsatım var. Ve bu fırsatı daha önce iki kez şampiyonluğa ulaşmış, hedefleri her zaman kupa olan bir ekip ile yakaladım. Kulüp kimliği başarıya odaklı, aynı şekilde staff ve oyuncu grubu da şampiyonlukta başka bir şey düşünmüyor. Geçen sezon EuroLeague’de geçirilen talihsiz dönemi, bu sezon unutturmak istiyoruz. Takımın yenilerinden olsam da kulübün dinamiklerini bilen isimler bize işleyişi çok olumlu aktarıyor.
Türkiye kariyerine Ankara’dan sonra İstanbul’u da ekleme fırsatı buldun. İki şehir arasında basketbol kültürü açısından bir farklılık gördün mü?
T.J.: İstanbul, Ankara’ya göre daha kalabalık ve hareketli bir şehir. Süper Lig’de yer alan İstanbul kulübü de oldukça fazla. Kaliteli takımları var ve basketbolu seven bir şehir olarak gözlemledim. Adaptasyon konusunda bir sorun yaşayacağımı düşünmüyorum. Önceden birlikte forma giydiğim takım arkadaşlarım ve yeni maceraya birlikte başladığım isimler var. Anadolu Efes ile belli aşamalara ulaşıp, iki farklı şehirde MVP olabilmeyi tabii ki isterim. Türkiye genel olarak basketbolu yaşayan bir ülke. Kaliteli bir lige sahip, bu da uluslararası maçlarda etkisini genel olarak hissettiriyor.
Anadolu Efes'in Fransız basketbolcusu Rodrigue Beaubois, yeni bir takımla sezona gireceklerini belirterek yaşanan değişimden dolayı heyecan duyduklarını söyledi…
Yeni sezon, yeni bir başlangıç… Geçen sezon sizin için nasıl geçti ve bu sezon sizin için neler değişecek?
R.B.: Herkesin bildiği gibi geride kalan sezon EuroLeague’de hedeflediğimiz şeylerin uzağında kaldık. Zaman zaman yaşanan düşüşler bizi hedeflerimizden uzakta bıraktı. Bu açıdan beklentilerin altında kaldığımız bir sezon oldu. Şimdi yeni bir sezon başlıyor. Yeni bir heyecan, yeni bir koç, yenilenen bir takım ve yepyeni hedeflerimiz var. Hemen her şey yeni ve bu değişimi en iyi şekilde yansıtmak istiyoruz. Sıfırdan başlıyoruz ve elimizden gelenin en iyisini yapmayı hedefliyoruz. Geçen sezona göre çok daha iyi olmak ve hedeflerimize ulaşmak önceliğimiz. Bunu başarabilecek güçteyiz. İdmanlarımızı olabileceğimizin en iyisi olabilmek için yapıyoruz. Yeni bir sayfa açarak gücümüzü maçlara da yansıtmak istiyoruz. Ortaya koyabileceğimz en iyi sezonu yaşatmak için elimizden geleni yapacağız. Geçen yıl takımda bulunan oyuncular olarak play-off'lara kalamadığımız geçen sezonki hatalarımızdan ders çıkarmaya çalışacağız. Bu sezonu yeni bir başlangıç olarak düşünüyoruz.
Önceki yıllarda Ergin Ataman ile çalışma fırsatı bulan isimlerden biri olarak Erdem Can’ın gelişi ile nelerin değiştiğini söyleyebilirsin?
R.B.: Şu an için bir kıyaslama yapmak için erken olduğunu düşünüyorum. Dediğim gibi her şey çok yeni ve birçok değişenimiz var. İdmanlar, oyun planları, yaklaşım şekli, takım dinamikleri gibi. 3 hafta önce başlayan bir oluşumumuz var ancak zamanla değişimi hissetmek ve hissettirmek daha kesin olacaktır. Antrenörümüzün hücum ve savunma stratejilerini öğrenmeye çalışıyoruz. Basketbol tutkusu yüksek olan bir teknik heyetimiz var ve bunu bize yansıtmayı istediklerini görmek mümkün. Erdem Can çok motive, bizlerle iletişimi çok olumlu. Kazanma arzusunu taşıyan bir ekip ile kazanma arzusunu aşılamak isteyen bir koç bir araya geldi. Bu da bize olumlu yansıyacaktır. Ancak dediğim gibi geçen sezonlar ile kıyaslamak için biraz daha süreye ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum.
Daha önce 2 defa EuroLeague zaferi yaşayan ekibin parçasıydın, yeni sezonda şampiyonluk şansınız için neler düşünüyorsun?
R.B.: Takımda her şey çok yeni. Ancak bizim hedefimiz her daim en iyi olmak. Bu kulübün kültüründe başarı var. Herkes oynadığı tüm maçları kazanmak ister. Biz adım adım ilerleyerek, önce takım kimyasını oturtmak ve ardından gücümüzü parkeye koymak istiyoruz. Adım adım hedeflediğimiz başarılara ulaşma arzumuz var. Takım oturduğu zaman şampiyonluğu yeniden elde etmek için şansımız her zaman olacaktır. Önemli olan hazırlık sürecini en iyi şekilde tamamlayarak hedeflerimize yürümek. İlk olarak play-offları garantilemeliyiz. Sonrasında elimizden geleni yaparak Final Four’a adımızı yazdırmamız gerekecek. Bu hedef için de sezon başındaki alışma süreci etkili olacaktır. EuroLeague’de ilk iki hafta maçlarımız Barcelona ve Real Madrid ile. Hazırlık sürecini nasıl geçirdiğimizi görebilmek için çok önemli iki sınav olacak. Bu maçlara hazır çıkmak sezona iyi başlamak da bir o kadar önemli.
Anadolu Efes’in altyapısında yetişen ve uzun yıllar sonra Lacivert-Beyazlı ekibe dönen Burak Can Yıldızlı, kupalar kazanmanın Efes’in DNA’sında olduğunu ifade etti…
Anadolu Efes’te yaşanan değişime kulübün altyapısından yetişen bir isim olarak eşlik ediyorsun. Bu durum hakkında neler düşüyorsun?
B.C.Y.: Herkesin de dillendirdiği gibi yenilenen bir takım ve sistem söz konusu. Ancak Anadolu Efes’te değişmeyen bir şey var o da başarı mottosu. Değişiklikler her daim olur ancak ben kulübün altyapısında yetişen, basketbola burada başlayan biri olarak Efes’in dinamiklerine hakim olduğumu düşünüyorum. Buranın DNA’sını bildiğim için bu kulüpte hiçbir zaman hedef küçülmediğini söylemem yerinde olacaktı. Anadolu Efes için hiçbir zaman ikincilik başarı olarak kabul edilmedi. O yüzden hedefimiz her zaman şampiyonluk. Benim için de 8-9 sezonluk bir aradan sonra Efes’e geri dönmek, çok özel hissettiriyor. Heyecanımı oyunumun gelişimine yansıtmak istiyorum. Kendimi eve dönmüş gibi hissediyorum ve bu sebeple çok mutluyum.
Birçok yeni simanın olduğunu göz önüne alırsak, takımın hazırlık süreci ve sezon başındaki durumu ne durumda?
B.C.Y.: Şu an ortam çok pozitif. Takımın eskileri yaşanan değişimlerden birinin de iletişim olduğunu dile getiriyor. Erdem Can’ın bizlerle iletişimi çok kuvvetli. Koç herkesle bire bir olarak ilgileniyor ve takım olarak inanılmaz bir iletişimi var bu da oyunumuza pozitif yansıyor. Bu tablo nedeniyle adaptasyon sürecini normal süreçten çok daha kısa sürede atlatıyoruz. Yeni gelmesinin, eski olmasının, Erdem Can ile daha önce çalışmış olmasının önemi yok demek istemiyorum ama adaptasyon süreci için zaten kamplarımız var. Biz bu kampları olabildiğince pozitif olarak değerlendirmeye çalışıyoruz. Bu süreci de iyi geçirdiğimizi düşünüyorum. Henüz istediğimiz noktaya gelmedik ama sezon başlayana kadar o maratona en iyi şekilde hazır olacağız. İlk iki haftada Avrupa’nın gedikli ekipleri ile karşılaşacağız. Barcelona ve Real Madrid maçlarına hazır çıkarsak sezon sonu için de güzel bir durum özetimiz olabilir. Kendimizi test edebilmek için gerçek bir sınav niteliği taşıyan maçlar olacak. Kulübün her zaman ilk hedefi Final Four’a kalmak, ondan sonra da kupaya kadar mücadele etmek. Biz de en iyi şekilde hazırlanarak bu hedefler doğrultusunda ilerlemeye çalışacağız.
EuroLeague’de favori olarak gördüğün bir ekip var mı?
B.C.Y.: EuroLeague’de mücadele eden her takım çok kaliteli. Birçok transfer yapıldı ve takımlar güçlerini katladı. Hazır olan takımlar da eksik parçalarını bir şekilde tamamladı. Maçlar başladığı zaman bizim de bir favori olduğumuzu göstermek en büyük arzularımdan. Takımların resmi maç performanslarını değerlendirmen şu aşamada bir şey söylemek çok da yerinde olmaz. Ancak kağıt üzerinde baktığımız zaman sayabileceğimiz bir sürü takım var. O yüzden şu, şu takım demek doğru olmaz, çok fazla takım yenilendi. Açıkçası bizim hedefimiz, o son dördün içerisinde olmak.
Yakın bir gelecekte A Milli Takım’da forma giyme şansını nasıl değerlendiriyorsun?
B.C.Y.: Milli Takım’ın her kategorisinde o formayı terletmiş biri olarak o formayı giymek inanılmaz bir duygu. Tekrardan A Milli Takım’a davet edilmeyi tabii ki çok isterim. Bu sezon göstereceğim performansla Milli Takım’daki hocalarımızın dikkatini çekmeyi isterim. Elimden gelenin en iyisini yaparsam milli formayı hak edebilirim. Burada önemli olan takıma en yüksek katkıyı verip kendimi her daim daha iyi bir noktaya getirmeye çalışmak. Bu doğrultuda idmanlarımı sürdürüp şansımı yükseltmek istiyorum.
