Yaz sezonu bitince tatil sezonunu kapatmaya gerek yok! Kışın tatil yapılmaz demeyin… Kafa dinlemek isteyen herkes buraya kaçıyor. Her mevsim farklı güzellikleri ile görenleri büyülemeyi başarıyor. Hem tarihi dokularıyla hem de sakin olmalarıyla resmen cennet gibi huzur veriyor. İşte her mevsim ayrı güzel olan tatil köyleri…
Yeni yerler keşfetmeyi sevenler, tatili sadece yaz mevsiminde değil her mevsimde yapmak isteyenler için çok güzel önerilerle geldik. Bu köyleri gördüğünüzde hayran olacaksınız. Yılın her ayında her mevsiminde muazzam güzellikleri ile göz dolduruyorlar. Bir yandan huzur dolu geziler yaparken bir yandan da tarihin izleri ile karşı karşıya kalmak mümkün. İşte görünce hayran kalacağınız az bilinen tatil yerleri…
Bir diğer adı Uzunyurt olan Faralya, Muğla’nın incisi olan Fethiye ilçesine bağlıdır. Ölüdeniz ve Fethiye’ye sadece bir dolmuş uzaklıkta olan bu yer, Kabak ve Kelebekler Vadisine de çok yakın bir konumdadır. Genelde yaz mevsiminde deniz, kum, güneş sevenler için tercih edilse de ilkbahar ve sonbaharda da oldukça keyifli vakit geçirilebilecek bir yerdir. Burada Roma döneminden kalıntılar görebilir ve Likya Yolunda eşsiz bir yürüyüş yapabilirsiniz.
Karadeniz incilerinden biri olan Artvin’de bulunan bu yayla az bilinen doğal güzelliklerden biridir. Maçahel Yaylası, Gürcistan ve Artvin sınırında yer almaktadır. Türkiye’de yer alan bölümü yukarı Maçahel olarak adlandırılır. Karadeniz’i n doğasını içine çekmek isteyenlerin, huzur dolu vakit geçirmek isteyenlerin kesinlikle tercih etmesi gereken bir mekan burası. Yağışlı bir iklimde bulunduğu için yaz aylarının bunaltıcı zamanlarında bile burası oldukça serin oluyor. Genellikle ilkbahar mevsiminde tercih edilirken her mevsim ayrı bir güzelliğe sahip oluyor.
Fransa’nın lavanta ile kaplı Provence bölgesini bilenler buraya bayılacak desek yalan olmaz. Dünyaca ünlü Provence bölgesini aratmayan ülkemizin az bilinen güzelliklerinden biri Kuyucak Köyüdür. Küçük ve şirin bir köy olan Kuyucak, binlerce lavantadan oluşan bahçeleri ile her sene yaz aylarında mor bir renge bürünüyor. Burada sadece lavanta değil aynı zamanda gül, papatya ve daha birçok bitki yetişiyor.
İstanbul’a sadece iki buçuk saat uzaklıkta olan bu köy, belki de en az bilinen köydür. Köyün birçok evi Osmanlı zamanından kalma. Bu yüzden de Kültür Bakanlığı korumasında tarihi eser olarak anılıyor. Sadece tarihi mimarisi ile değil yemyeşil doğasıyla da görenleri kendine hayran bırakmayı başarıyor. Yılın her mevsiminde gidilebilecek bir yer olan Taraklı Köyü, muhteşem köy kahvaltısıyla da meşhurdur.
Ağrı’nın Doğubeyazıt bölgesinde bulunan İshak Paşa Sarayı, Osmanlı Mimari geleneğinin çok önemli bir parçasıdır. Bu sarayın içinde cami, harem, mozale, zindan ve çok sayıda oda bulunmaktadır. Saray ismini ise hemen bitişiğinde yer alan İshak Paşa Dağından almıştır. Kış mevsiminde karlarla kaplanan saray, büyüleyici görüntülerin merkezi oluyor.
Gideros, tarih boyunca ilk olarak Amazon Kadınlarına daha sonra da korsanlara ev sahipliği yapmıştır. Batı Karadeniz’de yer alan bu koy resmen bir doğa harikası olarak karşımıza çıkıyor. Kastamonu’da bulunan Cide ilçesine oldukça yakın olan bu koyu, isterseniz deniz tatili için isterseniz de doğa tatili için ziyaret edebilirsiniz. Her mevsimde insanın içine huzur dolduran bir yer.