Milyonlarca aile geçim sıkıntısı kıskacı altında yaşamaya çalışırken, sonunda iyi haber geldi. Dar gelirli ailelere, asgari ücret oranında ücret bağlanması için düğmeye basıldı.
Yaklaşan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Genel Seçimlerine kısa bir süre kala, siyasi partiler ailelere yönelik söylemlerini yoğunlaştırdılar. İttifaklar, yatırım, teşvik ve istihdam politikaları konusunda çeşitli modeller sunarken, ailelerin ekonomik güvence altına alınmasına dair taahhütleri de birbirine benziyor.
Millet İttifakı'nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu, ailelere asgari ücret gelir garantisi sağlayacak olan Aile Destekleri Sigortasını önerirken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2022 yılı ikinci yarısından itibaren yürürlükteki Aile Sosyal Destek Programını, Gelir Tamamlayıcı Aile Destek Sistemi olarak revize edeceğini açıkladı.
Her iki model de ailelere gelir garantisi sağlamayı hedeflemekte olup, çocuk, engelli, yaşlı ve öğrencilere yönelik destekler öngörmektedir. Fakat Kılıçdaroğlu'nun önerdiği Aile Destekleri Sigortası daha kapsamlı bir sosyal güvence sistemi sunarken, AK Parti'nin Gelir Tamamlayıcı Aile Destek Sistemi mevcut Aile Sosyal Destek Programı'nın üzerine eklemeler yaparak ailelere daha fazla destek sağlamayı amaçlamaktadır.
Aile Sigortası kavramı Türkiye için oldukça eski bir geçmişe sahiptir. Türkiye, 1971 yılında imzaladığı Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) "Sosyal Güvenliğin Asgari Normları Sözleşmesi" ile 9 temel sigorta türünü uygulayacağı taahhüdünde bulunmuştur. Ancak aradan geçen 52 yılda "Aile Sigortası" uygulaması gerçekleştirilememiştir.
Eğer siyasi partiler seçim sonrası taahhütlerini değiştirmezlerse, seçimi iki favori adaydan hangisi kazanırsa kazansın, aileler için düzenli gelir garanti altına alınmış görünüyor. Bu durum, Türkiye'de ailelere yönelik sosyal güvence sistemlerinin güçlendirilmesine ve yoksulluğun azaltılmasına katkı sağlayacaktır.
Söz konusu proje hayata geçtiğinde, ailelerin eline en az asgari ücret civarında bir para maaş olarak geçmiş olacak. Seçim sonrası iktidarın, ailelere yönelik taahhütlerini hayata geçirmesi durumunda, ekonomik açıdan zor durumda olan aileler için büyük bir rahatlama yaşanması beklenmektedir. Ailelere sağlanacak düzenli gelir desteği sayesinde, yoksulluk sınırındaki ailelerin yaşam koşullarının iyileşmesi ve gelir dağılımındaki adaletsizliğin azalması hedeflenmektedir.