B­a­t­ı­ ­c­e­p­h­e­s­i­n­d­e­ ­y­e­n­i­ ­b­i­r­ ­ş­e­y­ ­y­o­k­

B­a­t­ı­ ­c­e­p­h­e­s­i­n­d­e­ ­y­e­n­i­ ­b­i­r­ ­ş­e­y­ ­y­o­k­

Ankara’nın dış politika açılımlarına ve İsveç onayı sonrası ‘müzakerelere dönüş’ çağrısına Brüksel kulak tıkadı. İki yıl sonra ilk kez resmi olarak Türkiye gündemiyle toplanan AB dışişleri bakanları, Barış Harekâtı’nın 49’uncu yıldönümünde yine Kıbrıs kartını öne sürdü, ‘İnsan hakları endişelerini’ yineledi: Zor bir dönemden geçiliyor diye hediyeler verilemez.

24 yıldır AB’ye resmi aday statüsünde olan Türkiye’nin katılım müzakereleri 2016’dan beri çekmecede... Erdoğan, NATO yolunda “Önce gelin Türkiye’nin Avrupa Birliği’nde önünü açın, biz de İsveç’in önünü açalım” diyerek çağrıda bulundu. Ankara; vizesiz seyahat, Gümrük Birliği’nin güncellenmesi ve katılım sürecinde bazı fasılların kapatılması gibi somut adımlar beklerken AB dışişleri bakanları, Berlin’in talebiyle Mart 2021’den beri ilk kez resmi olarak Türkiye gündemiyle toplandı.

Zirvenin ardından AB Yüksek Temsilcisi Borrell, ilişkilerin geliştirilmesinin Kıbrıs sorununda ve insan hakları konusunda Ankara’nın yapacağı hamlelere bağlı olduğunu belirtti. Almanya Dışişleri Bakanı Baerbock da müzakerelerin “derin dondurucunun derinlerinde” olduğunu savunarak “Zor bir dönemden geçiliyor diye Ankara’ya hediyeler verilemez” dedi. Avusturya Dışişleri Bakanı Schallenberg ise Ankara ile üyelik yerine ‘pragmatik komşuluk ilişkisi’ kurulması gerektiğini ileri sürdü.

2207krt01a-tum.jpg

Türkiye’nin İsveç’e NATO yolunu Ab Şartıyla açmasının ardından AB iki yıl sonra ilk kez resmi olarak Türkiye gündemiyle toplandı. Ancak toplantıda Türkiye’nin üyelik müzakerelerinin yeniden canlandırılması talebi, ülkedeki ‘kötüye gidiş’ gerekçe gösterilerek şu an için mümkün olmadığı vurgulandı. 24 yıldır AB’ye resmi aday statüsünde olan Türkiye’nin katılım müzakereleri 2016’dan beri çekmecede...

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Vilnius zirvesi öncesi NATO yolunda “Önce gelin Türkiye’nin Avrupa Birliği’nde önünü açın, biz de İsveç’in önünü açalım” diyerek çağrıda bulundu. Ankara; vizesiz seyahat, Gümrük Birliği’nin güncellenmesi ve katılım sürecinde bazı fasılların kapatılması gibi somut adımlar beklerken AB dışişleri bakanları, Berlin’in talebiyle Mart 2021’den beri ilk kez resmi olarak Türkiye gündemiyle toplandı.

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Joseph Borrell, Brüksel’de düzenlenen Dışişleri Bakanları toplantısı sonrasında Türkiye konusunda açıklamalarda bulundu. Borrell, “Bugün Türkiye meselesini ele aldık. Bu konu, Avrupa Birliği Komisyonu ile birlikte hazırladığımız raporda da yer alacak” diye konuştu. Basın toplantısında AB’nin Türkiye’den beklentileri, vize serbestisi ve Gümrük Birliği’nin modernizasyonu konusunda neler planladığı sorusu üzerine Borrel, AB-Türkiye ilişkilerinin tek yönlü bir yol olmadığını söyleyerek cevap verdi ve konunun sadece Brüksel’in Türkiye’den ne beklediğinden oluşmadığını, Türkiye’nin AB’den neler beklediğinin de bu sürecin bir parçası olduğunu hatırlattı.

Ankara ile Brüksel arasında daha güçlü bir ilişkinin kurulmasını her iki tarafın da istediğini vurgulayan Borrell, 2018’den beri dondurulan ilişkilerin yeniden canlanması için temel konuları Doğu Akdeniz ve Kıbrıs olarak sıraladı. Yüksek Temsilci ayrıca Ankara’nın da imzalayarak taahhüt ettiği, İnsan Hakları Sözleşmesi’nde tanımlanan temel hak ve değerlerin uygulanmasının da ilişkilerin canlandırılması için büyük öneme sahip olduğunu vurguladı. Borrell “Ayrıca, Ankara’nın da bir parçası olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde tanımlanan temel özgürlüklerin ve değerlerin korunması da çok önemli olacaktır” ifadelerini kullandı.

Borrell’den önce açıklamalarda bulunan Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbbock ise AB ile Türkiye ilişkilerinin, mayıs ayında Türkiye’de düzenlenen seçimlerden sonra stratejik olarak yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi. Türkiye’yi AB’nin ‘kolay olmayan, ancak küresel açıdan stratejik öneme sahip doğrudan komşusu’ diye nitelendiren Baerbock, Türkiye’nin hukuk devleti olmaktan ve insan haklarının gözetilmesinden oldukça uzak olduğuna da işaret ederek ‘naif olmadıklarını ve zor bir dönemden geçiliyor diye Ankara’ya ‘hediyeler’ verilemeyeceğini’ belirtmişti.

Lüksemburg Dışişleri Bakanı Jean Asselborn da bir yandan Türkiye’nin Tahıl Koridoru Anlaşması’nın sonlandırılmasının ardından bu konuda Rusya’ya baskı yapabilecek tek ülke olduğunun altını çizdi. Öte yandan Asselborn “İnsan hakları savunucuları zindanlarda yatarken, AB’ye üyelik konusu milim ileriye gidemez” diye de konuştu. Asselborn’ın sözlerinde tutuklu İş İnsanı Osman Kavala’yı kastettiği belirtildi.

Popular Articles

Latest Articles