Tunus Cumhurbaşkanı Kais Saied'in parlamentoyu askıya almasının ardından kritik bir döneme giren Tunus’taki krizler derinleşiyor. Arap Baharı’nın başladığı ülkede gerçekleştirilen seçimde neredeyse kimse sandığa gitmedi.
Geçtiğimiz yılın temmuz ayında parlamentoyu askıya aldığından beri Saied, halkın düşmanı olarak nitelendirdiği ülkedeki siyasi partilerin önemini büyük ölçüde azaltan yeni bir anayasa getirdi. Öte yandan, ülkenin 2011'de otokrasiye karşı bölgesel protesto dalgasıyla mücadele etmesinden bu yana siyaset sahnesine hakim olan Nahda Hareketi’ne özel bir öfke besliyor.
Tunuslular, Arap Baharı'nın başladığı yerde, Cumhurbaşkanı Kais Saied'in iktidarı ele geçirmesinin ardından neredeyse hiçbir yetkisi olmayacak yeni bir parlamento seçimini ezici bir çoğunlukla boykot etti. Tunus’taki seçim yetkilileri, yasama seçimlerinde sandığa gidenlerin oranını yüzde 8,8 olarak açıkladı.
Muhalefet grupları, bunun bölgedeki 2011 ayaklanmalarından doğan demokrasiye karşı bir darbenin parçası olduğunu söyleyerek seçimi boykot etti. Seçim Kurulu Başkanı Farouk Bouasker, katılımın "mütevazı" olduğunu kabul etti, ancak bunun "önceki seçimlerin aksine dış finansmanın olmaması" ile açıklanabileceğini söyleyerek "Bu, oy satın almanın olmadığı en temiz seçimdi" dedi.
Sonuçların pazartesi günü açıklanması beklenirken, oy pusulası, sokaklarda birkaç afişin asılı olduğu ve günlük ekonomik krizle meşgul bir halk arasında ciddi tartışmaların olmadığı, üç hafta süren silik bir kampanyanın ardından halkın karşısına geldi.
Aylarca süren siyasi kilitlenme ve koronavirüs pandemisinin şiddetlendirdiği ekonomik krizin ardından Saied'in parlamentoyu askıya almak için askeri araçlar kullanmasının üzerinden neredeyse bir buçuk yıl geçti. İktidarı ele geçirmesi, Zeynel Abidin Bin Ali'nin devrilmesinin ardından kurulan demokrasiye yönelik korkuları ateşledi. Pek çok siyasi partinin yokluğunda, bazı insanların bir seçimin yapıldığının farkında bile olmaması nedeniyle, katılım tarihe geçecek şekilde düşük kaldı.
Tunus'un muhalefet koalisyonu olan Ulusal Kurtuluş Cephesi, katılım göz önüne alındığında meşruiyetini kaybettiğini söyleyerek Cumhurbaşkanı Saied'i istifaya çağırdı. Bir önceki parlamentonun en büyük partisi olan Nahda Hareketi de dahil olmak üzere birçok siyasi partiden oluşan cephe, yeni cumhurbaşkanlığı seçimleri talep etmek için “kitlesel protestolar ve oturma eylemleri” çağrısında bulundu.
Koalisyonun lideri Nejib Chebbi, "Bugün olan bir deprem. Bu andan itibaren Saied'i gayrimeşru bir cumhurbaşkanı olarak görüyoruz ve bu fiyaskodan sonra istifasını talep ediyoruz" dedi.