Dolar kurundaki yükseliş devam ederken fiyatlarda 19 TL bandına dayandı. 2023 yılında Türkiye'de gerçekleşecek seçimler için geri sayım başlarken dolar fiyatları da dikkat çeken seviyelere ulaştı. Dolar fiyatları hakkında dikkat çeken Bir açıklamada bulunan ünlü ekonomist bütün detayları yazısında tek tek anlattı. İşte ünlü ekonomistin dolar yorumu…
Dolar fiyatları için henüz net bir açıklama yapılmazken 18 Haziran'daki seçimlerin 14 Nisan'da yapılması bekleniyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından giyilen açıklamalar yakından takip edilirken Millet İttifakından gelen son açıklama ile adayın da Kemal Kılıçdaroğlu olduğu açıklandı. Seçim ve seçim sonrasında yaşanacakları tek tek açıklayan Ekonomist Alaattin Aktaş 15 Mayıs gününü işaret ederek “Bela geliyor” ifadelerini kullandı. Dolar fiyatlarının hızlı bir şekilde düşeceğini dile getiren Aktaş, "15 Mayıs sabahı..." başlıklı yazısında Tüm detayları tek tek açıkladı. İşte ünlü ekonomistin dolar yorumu…
15 Mayıs sabahında Türkiye'de iktidarın değişmesi ve yönetimi Millet İttifakı’nın gelmesi durumunda tepeden tırnağa bir değişim yaşanacağını belirten Aktaş, dönüşümün yolunun açılmış olacağını vurguladı.
Seçimleri Cumhur İttifakı’nın kazanması durumunda ekonomi politikasının şimdiki çerçevede olmayacağını ifade eden Aktaş, çok radikal kararlar olmasa da bir takım değişikliklere gidilebileceğini vurguladı. Alaattin Aktaş, “Çünkü sağdan soldan sıkıştırılıp cendereye alınarak ve adeta her gün yeni bir icat çıkarılarak ayakta tutulmaya çalışılan bu ekonomi politikasını mevcut haliyle aylarca daha uygulayabilmenin pek mümkün olmadığı ortada. Bu, seçime kadar sürdürülmeye çalışılan bir politika; seçimden sonra bazı değişiklikler kaçınılmaz. Ama mevcut iktidarın yapacağı değişiklikler tabii ki öyle çok köklü olmayacak.” ifadelerini dile getirdi.
Millet ittifakının seçimi kazanması durumunda nasıl bir yol izleneceğine değinen uzman isim, yönetime çok sesliliğin hakim olacağını vurguladı. Bu durumun birileri tarafından empoze edilmeye çalışılan bir yönetim zafiyeti olmadığını aktaran Aktaş, yaşanacak çok sesliliğin 20 yılı aşkın süredir bir kişi ağzından çıkacak söze göre hareket etmeye alışmış olan kişilere tuhaf geleceğini belirtti. Olması gerekenin bu olduğunu ifade eden Aktaş, vaat edilenin de bu olduğunu aktardı.
Türkiye'nin geçiş sürecinde olduğunu aktaran Aktaş, “Hükümetin nasıl kurulacağı, ittifak partisi liderlerinin Cumhurbaşkanı yardımcısı olarak görev yapacağı gibi ayrıntıları zaten biliyorsunuz. Onları tekrara gerek yok.” dedi. Başlıca alanlarda politikanın nasıl şekilleneceğinin belli olduğuna işaret eden uzman isim, binlerce sayfalık doküman hazırlandığını ve 6 partinin imzaladığını belirtti.
Bürokrasi de önemli görevlerde yapılacak atamalar için tüm partilerin uzlaşacağını dile getiren Aktaş, ekonomi ile ilgili en kritik makamın Merkez Bankası Başkanlığı olduğunu vurguladı. Başkanlık için daha önce adı geçen akademisyenlerin olduğunu ifade eden Aktaş, Merkez Bankası'nın başına gelecek ismi en önemli isim olduğunu söyledi. Bu durumda bankanın bağımsızlığına yeniden kavuşması için atılacak adımların önemli bir yere sahip olduğunu vurgulayan Alaattin Aktaş, “Şunu da unutmayalım, anlamsız bir şekilde bölük pörçük İstanbul’a taşınmakta olan Merkez Bankası yeniden Ankara’ya getirilecek.” sözlerini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı yardımcıları için görev tanıma sürecine de vurgu yapan Aktaş, henüz kararlaştırılmış bir durum olmadığını belirtti. Şimdiden görev tanımını belirlenmesi ve bunun açıklanmasının “doğmamış çocuğa don biçmek” olduğunu söyleyen uzman isim, bunun yapılmasının beklenmedik bir durumu olduğunu vurguladı. Bu konuda fikir jimnastiği yapılarak hazırlıkların yürütüleceğini aktaran Alaattin Aktaş, seçime kadarki 2 ayın çok yoğun geçeceğini ve düşünmeye vakitleri kalmayacağının altını çizdi.
Bu süreç içerisinde seçim çalışmaları ve propagandasının yanı sıra aday listelerinin de belirlenebileceğini söyleyen Aktaş, seçimin kazanılması durumunda ortaya çıkacak hükümetin de belirleneceğini ve tüm bunların iki aya sığdırılmak durumunda kalacağını vurguladı.
Türkiye'de hemen her anlamda radikal dönüşümlerin olduğunu söyleyen Aktaş, yeni kararlar alınması ve bunların uygulanması gerektiğinin altını çizdi. Konuları önemine göre sıralamanın kolay olmadığını dile getiren Aktaş, ekonomi, dış politika, eğitim ve sağlık konularının gündemde olduğunu söyledi.
Hukuk ve adalet konularının da sorunlu olduğuna değinen uzman isim, bu konuda fazla bir adım atmaya gerek duyulmayabileceğinin altını çizdi. Mevzuatın eksik olmadığı için tamamlamaya da gerek olmadığını söyleyen Aktaş, “Yasalar gerektiği gibi adil uygulansın, yeter! Dolayısıyla bu konudaki uygulama eksikliğini ortadan kaldırmakla sorun büyük ölçüde çözülecektir. Uygulama eksikliği ya da çarpıklığı da zaten merkezi yönlendirme ortadan kalktığında kendiliğinden giderilmiş olacaktır.” sözlerini dile getirdi.
Bir ay öncesine kadar tehdit olarak görülmeyen deprem sorununa da işaret eden Aktaş, bu kadar geniş alanı kaplayan büyük bir deprem ile tehlikenin de yeniden fark edildiğini söyledi. Asıl büyük problemin giderilmediğini vurgulayan Aktaş, İstanbul'u işaret ederek iktidarı bekleyen en önemli icraat konularından birinin de kentsel dönüşüm olduğunun altını çizdi. Bu nedenle Türkiye'nin sorunları açısından bakanlıkların sıralandığında ekonomi, dışişleri, eğitim, sağlık ve çevreyi ilk sıraya koymak gerektiğini vurguladığı. Yatırımları yönlendiren bakanlıkların daha sonra geldiğine değinen uzman isim, aciliyetin bu 5 bakanlıkta olduğunu aktardı.
Seçimin kazanılması durumunda 5 bakanlık için pazarlık edileceğini söyleyen Aktaş, ilk etkinin ekonomide gözlendiğini söyledi. Alaattin Aktaş, “Bu arada ekonomide, bırakın seçimin kazanılmasını, bırakın herhangi bir karar alınmasını, adayın belli olacağı konusunda uzlaşma sağlanmasıyla birlikte bile olumlu gelişmeler kendini gösteriverdi. Türkiye’nin CDS primi düştü.” ifadelerini kullandı.
Aktaş, tüm bunların yaşanması ve Millet İttifakının seçimi kazanması durumunda Merkez Bankası'nın başına liyakatlı ve güven veren bir ismin atanacağını değindi. Banka araç bağımsızlığına kavuşulması durumunda neler olacağını tek tek açıklayan Aktaş, “Şimdi döviz artmasın diye olmadık uygulamalara gidilirken, o zaman da yurtdışından döviz girişi karşısında kurların çok hızlı düşmemesi için çare aranır, bakarsınız başımıza böyle tatlı bir bela gelir…”dedi.