E­v­l­i­ ­ç­i­f­t­l­e­r­i­ ­y­a­k­a­c­a­k­ ­h­a­b­e­r­!­ ­B­u­n­u­ ­g­i­z­l­i­c­e­ ­y­a­p­a­r­s­a­n­ı­z­ ­c­a­n­ı­n­ı­z­ ­f­e­n­a­ ­s­ı­k­ı­l­a­c­a­k­:­ ­S­u­ç­ ­s­a­y­ı­l­d­ı­,­ ­c­e­z­a­s­ı­ ­b­i­l­e­ ­v­a­r­!­

E­v­l­i­ ­ç­i­f­t­l­e­r­i­ ­y­a­k­a­c­a­k­ ­h­a­b­e­r­!­ ­B­u­n­u­ ­g­i­z­l­i­c­e­ ­y­a­p­a­r­s­a­n­ı­z­ ­c­a­n­ı­n­ı­z­ ­f­e­n­a­ ­s­ı­k­ı­l­a­c­a­k­:­ ­S­u­ç­ ­s­a­y­ı­l­d­ı­,­ ­c­e­z­a­s­ı­ ­b­i­l­e­ ­v­a­r­!­

Son yıllarda artan aldatma ve boşanma davaları akıl almaz yöntemleri de beraberinde getiriyor. Delil bulmak için farklı yöntemler deneyen kişiler eşlerinin telefonunu karıştırarak ekran görüntüsü almaktadır. Cihaza casus yazılımlar yüklerken dedektiflik tutup takip ettirenler de dikkat çekiyor. Son yıllarda yaşanan olaylar uzmanların da dikkatinde yer alıyor. İşte konu hakkında merak edilen tüm detaylar…

Son yıllarda evli çiftler arasında yaşanan anlaşmazlıklar gündemde sık sık yer alırken son konuşulanlar da oldukça dikkat çekiyor. Birbirlerine güveni olmayan kişiler eşlerinin telefonuna casus yazılımlar yüklerken olayı dedektif tutmaya kadar ilerletebiliyor. Kişinin cep telefonundaki faaliyetlerin rızası dışında olması ile alınan kayıt, video veya ekran görüntüsü alınması özel hayatın gizliliği ilkesini de ihlal ediyor. Konu hakkında açıklama yapan uzmanlar vatandaşları uyardı. İşte konu hakkında merak edilen tüm detaylar…

Konu hakkında birçok Yargıtay kararı yer alırken örnek olaylar da tartışılmaya devam ediyor. Şiddetli geçimsizlik nedeniyle Aile Mahkemesine başvuran çiftler arasında yaşanan olaylarda dikkatlerden kaçmıyor. Eşinin telefonundaki HTS (Geçmişe dönük iletişim trafiği) kayıtlarını kendi cihazını aktaran bir kişi hakkında önemli bir karar alındı. Durumun ortaya çıkması ile birlikte sanık hayatının şokunu yaşadı. Olay ile birlikte kocasını şikayet eden kadın 'Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme' gerekçesiyle şikayetçi oldu.

Yaşanan olay ile birlikte adama 2 yıl hapis cezası verilirken kararın temyiz edilmesi ile birlikte devreye Yargıtay girdi. Bu kapsamda kişinin HTS kayıtlarını kendi cihazına yönlendirerek hukuka aykırı bir davranışta bulunduğu söylendi. Ceza'nın alt sınırının 1 yıl olduğu belirtilerek 2 yıl olarak verilen hapis cezası kararı bozuldu.

Bu olay ile birlikte boşanma davasında kimlerin haklı olacağı soruları da akıllarda yer ediniyor. Yargıtay tarafından hukuka aykırı olarak kabul edilen deliller merak edilirken telefon karıştırmadan suç olup olmadığı da en çok araştırılan konular arasında yer alıyor.

Türkiye Bilişim Derneği İzmir Şubesi Hukuk Çalışma Grubu Genel Sekreteri Resul Göksoy, hukuk açısından temel ilkelerin anayasanın 38 maddesinin altıncı fıkrasında belirtildiğini söyledi. Kanuna aykırı olarak elde edilen bulguların delil olarak kabul edilmeyeceğini altı çizilirken konu hakkındaki detaylar da paylaşıldı.

Avukat Resul Göksoy, kaydedilen video ses fotoğraf gibi kayıtların suç teşkil ettiğini belirtti. Bu belgelerin gizli yollarla elde edilmesinin ve konuşmaların gizli bir şekilde dinlenmesi ya da kayda alınmasının da özel hayatın gizliliğini ihlal ettiği söylenirken ceza verilebileceğinin altı çizildi.

Yargıtay tarafından alınan benzer kararlar hakkında açıklama yapan Avukat Göksoy, hukuka uygun kabul edilen yöntemlere şu şekilde açıkladı:

-Bir daha kanıt elde etme imkânının bulunmaması-Yetkili makamlara başvurma imkânı bulunmayan ani gelişen bir durum olması-Kendisine, ailesine veya akrabalarına yönelen bir suç veya haksız fiil olması-Delillerin kaybolmaması amacıyla ve sadece yetkili makamlara sunularak kullanılması

Yargıtay tarafından alınan bazı kararların ve görüşme içeriklerinin özel hayata dair bir hususun olmaması durumunda ihlal kapsamında yer almadığı söylendi. Anayasa Mahkemesi'nin kararlarına dikkat çeken Göksoy, 2022 Eylül'de alınan 2018/16857 sayılı karar ile şartların sınırlarının özel hayat alanını korumasız bırakacağı belirtildi. Bu kapsamda kişinin Özel hayatını korumasız ve belirsiz bırakacak şekilde alınan kararların kişisel verileri ve özel hayatı ne derece etkilediğinin önemli olduğu söylendi. Sadece delil elde etmek amacıyla üstünlük verilmemesi gerektiği belirtilirken menfaatler arasında denge kurulması gerektiğinin altı çizildi. Menfaat kapsamında ölçülü ve müdahale olup olmadığı konusunun da değerlendirmeye ve neticeye etki ettiği söylendi.

Yapılan açıklamalar ile birlikte her dosyanın kendi özel şartları içerisinde bu tür delillerin değerlendirme içerisinde yer aldığını dile getiren Resul Göksoy, şartlar kapsamında yer alan ses video ve yazışma görüntülerinin mahkeme hukukuna uygun olarak kabul edilmesinin mümkün olduğunu dile getirdi.

 Yargıtay kapsamında hukuka aykırı olarak kabul edilen delillerin neler olduğu da merak konusu oldu. Konu hakkında açıklama yapan Göksoy,“Yargıtay, eski kararlarında mesela izinsiz yerleştirilen ses kayıt cihazı ile alınan ses kayıtlarının boşanma davasında delil olabileceğini belirtmekteydi. Ancak yeni tarihli kararlarında yukarıda sıraladığımız şartları kriter olarak belirlemeye başladı. Üstelik bu şekilde alınan ses kayıtlarını diğer eşin güvenini sarstığı için onun lehine boşanma sebebi olarak da kabul etti.” dedi.

Usulsüz bir şekilde yaratılan delil ve usulsüz bir şekilde elde edilen delil ayrımının yapılması gerektiği ifade edildi. Usulsüz olarak elde edilen Delinin hiçbir yerde kullanılamayacağını altını çizen Göksoy, belirlenen şartlar çerçevesinde değerlendirmeye alınabileceğini vurguladı. Delil oluşturmak için önceden planlı olarak yapılan ses kaydı video gibi işlemlerin hukuka aykırı olarak kabul edildiği söylendi.

Yakınlarımıza veya şahsımıza yapılan bu tür planlı bir çalışma kapsamında ses kaydı, video gibi delillerin savcılığa veya mahkemeye delil olarak sunulamayacağını aktaran Göksoy, Dedektif tutan kişiler hakkında da önemli açıklamalarda bulundu. Bir başkasını dedektif olarak tutmanın ve fotoğraf video gibi faaliyetlerin yapılmasının suç olduğunu belirten Göksoy, bunu yapan kişilere de ceza uygulanacağını söyledi. Bunu yapan kişiye de yaptıran kişiye de ceza verildiğini aktaran Göksoy, hukuka aykırı bir eylem olduğunun altını çizdi. Bu durumun fotoğraf ve video içerisinde yer alan 3. kişiler için de suç teşkil ettiği söylenirken kayıtların değerlendirilmesinin de yerinde olduğu aktarıldı.

Kişisel bilgilerimizi neredeyse tamamının kayıtlı olduğu telefonlar birçok farklı alanda karşımıza çıkıyor. Eşler arasında da önemli kriterler arasında yer alan cep telefonları zaman zaman özel hayatın gizliliği ilkesine de ihlal ediyor. Kilitli bir telefon şifresinin ele geçirmenin de suç olduğu aktarılırken Göksoy, konu hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Avukat Göksoy,“Yargıtay’ın aldatmaya dair yazışmaların ekran resimlerini izinsiz olarak alıp delil olarak kullanılması konusunda verdiği bir kararda hukuka uygun olduğu değerlendirilmiştir. Daha önce de belirttiğim gibi bunun aksi yönde kararlar da mevcuttur. Arama ve SMS kayıtları açısından dava sırasında HTS kayıtlarının mahkeme tarafından istenmesi talep edilebilir. Bu kayıtlarda arama içeriği veya SMS içeriği gelmez. Sadece hangi numaralar ile hangi saatlerde iletişim kurulduğu ve ne kadar süre iletişim kurulduğu görülebilir. Böylece risk olmadan bir delil etme imkanı doğabilir.” sözlerini dile getirdi.

Yapılan açıklamalar kapsamında sınırsız ve orantısız olarak elde edilen video, ses veya yazışma içeriklerini kayıt altına alınmasının suç olduğu belirtildi. Yargıtay tarafından delil olarak kabul edilen kayıtların daha sınırlı ve bahsi geçen şartlara uygun olan kayıtlar olduğu söylendi. Tüm bunların değerlendirilmesi olay ve dosya kapsamında gerçekleştirilirken kayıt alınmadan veya alınan kayıtların kullanılmaması durumunda olumsuz sonuçların önüne geçilebileceğini vurgulandı.

Historical Traffic Search (HTS) kayıtları, telefonda yer alan konuşma mesajlaşma verilerinin tamamını ifade eder. Bu kayıtlar ile arayan ve aranan kişileri gösterirken arama süresi arama yeri ve alınan baz istasyonları gibi önemli bilgileri de içerisinde barındırıyor. Bu kayıtlar kısaca kişinin bütün iletişim kayıtlarını içerisinde barındırır.

Popular Articles

Latest Articles