Başbakanlık döneminde dünya genelinde oldukça popüler bir isim haline gelen Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern sürpriz bir açıklama yaparak ülkeyi yönetmeye devam etmek için enerjisinin kalmadığını söyleyerek istifasını duyurdu.
Yeni Zelanda’nın başında beş buçuk yıl geçiren Jacinda Ardern, kendisinin insan olduğunu ve kenara çekilmesi gerektiğini söyleyerek "Geçen yaz, sadece bir yıl daha değil, başka bir dönem için hazırlanmanın bir yolunu bulmayı ummuştum ama bunu yapamadım" dedi.
Basın toplantısında konuşan 42 yaşındaki Ardern, "Bu kararın ardından sözde 'gerçek' nedenin ne olduğu konusunda çok fazla tartışma olacağını biliyorum. Bulabileceğiniz tek ilginç açı, bazı büyük zorluklarla geçen altı yıldan sonra, ben insanım. Politikacılar insandır. Elimizden geldiğince en iyisini yapmaya çalışırız ve sonra sıra gelir. Benim için de sıra geldi" diye ekledi.
İktidardaki Yeni Zelanda İşçi Partisi'nin yeni lideri için oylama pazar günü yapılacak ve seçilen parti lideri bir sonraki genel seçime kadar başbakan olacak. Ardern'in liderlik süresi en geç 7 Şubat'ta sona erecek ve 14 Ekim'de genel seçim yapılacak.
Jacinda Ardern, 2017'de 37 yaşında dünyanın en genç kadın başbakan olduğunda küresel sahneye çıktı. Ülke genelinde popüler olan Ardern, kadın hakları için kampanya yürüttü ve ülkedeki yoksulluğa ve ekonomik eşitsizlikle mücadele etti.
Başbakan olduktan sekiz ay sonra, Pakistan'ın Benazir Butto'sundan sonra görevdeyken doğum yapan ikinci seçilmiş lider oldu. Finlandiya Başbakanı Sanna Marin de dahil olmak üzere birçok kişi Ardern'i ilerici kadın liderler dalgasının bir parçası olarak gördü.
Liderliği 2019'da iki camide 51 kişinin ölümüne ve 40 kişinin yaralanmasına neden olan toplu silahlı saldırılara verdiği alkış topladı. Ardern, saldırıları hemen "terörizm" olarak nitelendirdi ve saldırıdan bir gün sonra Müslümanlarla bir araya gelerek başörtüsü taktı ve onlara tüm ülkenin "yasta birleştiğini" söyleyerek silah yasası reformunu hayata geçirdi.
Ardern, ülkenin küresel olarak en katı önlemlerden bazılarıyla karşı karşıya kalmasına neden olan ancak aynı zamanda en düşük ölüm oranlarından biriyle sonuçlanan koronavirüs pandemisiyle mücadelesi için de alkış toplamıştı.
Ancak enflasyonun neredeyse otuz yılın en yüksek seviyelerine çıkması, merkez bankasının nakit oranını agresif bir şekilde artırması ve suçun artması nedeniyle popülaritesi geçen yıl azaldı.