K­A­D­E­R­’­d­e­n­ ­s­i­y­a­s­i­ ­p­a­r­t­i­ ­l­i­d­e­r­l­e­r­i­n­e­ ­ç­a­ğ­r­ı­:­ ­K­a­d­ı­n­ ­t­e­m­s­i­l­i­ ­i­ç­i­n­ ­g­e­r­ç­e­k­ ­e­ş­i­t­l­i­k­ ­z­a­m­a­n­ı­

K­A­D­E­R­’­d­e­n­ ­s­i­y­a­s­i­ ­p­a­r­t­i­ ­l­i­d­e­r­l­e­r­i­n­e­ ­ç­a­ğ­r­ı­:­ ­K­a­d­ı­n­ ­t­e­m­s­i­l­i­ ­i­ç­i­n­ ­g­e­r­ç­e­k­ ­e­ş­i­t­l­i­k­ ­z­a­m­a­n­ı­

Kadın Adayları Destekleme Derneği, siyasette kadın adayların eşit temsil edilmesi için siyasi partilere çağrıda bulundu. Yapılan açıklamada "Kadınların seçim ve atama ile geldikleri siyasi temsil organlarında eşit temsilden bahsetmek neredeyse imkânsız" vurgusu yapıldı.

Dünyada, kadın-erkek eşitliği konusu her geçen gün toplumlar için daha önemli bir yere taşınıyor. Temsiliyet eşitliği için önemli tartışma konularından biri olan siyasette de kadınlar, taleplerini dile getiriyor.

Kadın Adayları Destekleme Derneği'nden (KADER) yapılan açıklamada siyasetçilere seslenilerek eşit temsilin sağlanması adına adımların atılması çağrısında bulunuldu.

Yapılan açıklama şöyle:

"Ülkemizde uzun yıllardır siyasetin eril tonlarına şahit oluyor ve bu durumun en önemli sebebinin kadınların eşit temsilde yetersiz yer alması olduğunu açıkça biliyoruz. Son genel seçimler ve ardından gerçekleşen birçok parti kongresi ve kurultay, bu duruma somut örnekler sunuyor. Ancak, bu güncel verilere bile bakarak kadınların seçim ve atama ile geldikleri siyasi temsil organlarında eşit temsilden bahsetmek neredeyse imkânsız gibi duruyor.

8 Şubat 1935 Genel Seçimleri, kadınların seçilme hakkını elde ettikleri tarihtir ve bu önemli adımdan sonra 444 milletvekilinden oluşan parlamentoda sadece 18 kadın vekil yer almıştı. Günümüzde, Cumhuriyet tarihinde "en yüksek" kadın milletvekili sayısına ulaşmış olsak da, 600 milletvekilinden sadece 119'u kadınlardan oluşmasıyla gurur duyabilir miyiz? Elbette hayır.

Bazı illerimizin hiç kadın milletvekili çıkarmamış olmasına da şaşırmamamız gerekiyor. 1935 yılında dünya sıralamasında kadın temsili açısından ikinci sırada olan Türkiye, 2023 verilerine göre dünya sıralamasında yüzde 17,4 oranıyla 131. sırada yer alıyor. Bu gerçeklere üzülmek ve bunu bir dert olarak kabul etmek kaçınılmaz.

Gelin şimdi yerel seçimlere bir göz atalım. 100 yıllık Cumhuriyet tarihinde gerçekleşen 19 yerel seçimde seçilen 32 binden fazla belediye başkanından sadece 150'sinin kadın olmasına ne demeli? Yerel seçimlerde de kadınların eşit temsiline tanıklık edemiyoruz. Bu eşitsiz temsili bir adım daha ileri götürerek kadın muhtar sayısına bakalım. 2019 seçimlerindeki kadın muhtar oranı, 1930 yılıyla aynı seviyede; bu oran yüzde 2,14 ve dört ilde (Bitlis, Muş, Sinop ve Şanlıurfa) hiç kadın muhtarın bulunmaması gerçekten trajik bir durum.

Ancak, bu tablo sadece siyasette kadının eşit temsiline değil, daha çok "temsili" olarak kadının varlığına işaret ediyor gibi görünüyor. Partiler, tüzüklerine ve yönetmeliklerine yüzde 30, yüzde 25 gibi cinsiyet kotası yazsalar da, bu kuralların ve pozitif ayrımcılığın, kadın haklarını güvenceye alan maddelerin, eril siyaset anlayışında gerçek bir değişiklik yaratmadığını görüyoruz. Adaylıkların belirlenmesi, organ seçimleri, kurulan komitelerin büyük çoğunluğu hala erkekler tarafından oluşturuluyor. Kadınlar, tüzüklerde ve yönetmeliklerde kendilerine ayrılan kotalardan, anayasal güvence altına alınan eşit temsil haklarından, ne yazık ki, bu organlara seçilmede çıkamıyorlar. Bu durum, en temelde, yani partilerimizden başlayarak eşit temsili sağlamazsak, toplumda gerçek bir değişim yaratamayacağımızı gösteriyor.

Siyasetteki kadın temsilindeki eşitsizliğin köklü nedenlerinden biri de patriarkal sistemdir. Patriarka, toplumu cinsiyete dayalı rollerle şekillendirir ve kadınların toplumsal yaşama etkin katılımının oluşturulmayan her politik zeminle olumsuz etkilendiğini görmekteyiz. Sadece siyaset değil, toplumsal yaşamın hemen her kurumu eril anlayışla şekilleniyor ve bu durum eşit temsili engelliyor.

Ancak, bu durumu değiştirmek mümkün. Önümüzde yerel seçimler var ve kadınların siyasette eşit temsilinin anayasal güvence altına alınması zorunludur. Kadınlar ve erkekler arasındaki temsil farkını kapatmak, somut olarak temsili artırmak için anayasa ve seçim yasalarına eklenecek maddelerle pozitif bir değişiklik yaratmak mümkündür. Cumhuriyetin ikinci yüzyılında, yeni bir bakış açısı ve siyasetin eril halinin sorgulanması gerekmektedir. Bu hegemonyayı kırmalı ve kırmalıyız.

Her geçen gün daha da erkekleşen ülke siyasetinin kodlarının değişmesi şarttır. Evet, bu mümkündür; çağrımıza rağmen bu değişikliğe direnenlere karşın mümkündür. Türkiye'de kadınların siyasetten ve toplumsal hayattan dışlanması sürdürülebilir değildir. Siyasette eşitsiz tavır, kadınların ayrımcılığa uğraması daha fazla kabul edilemez bir durumdur.

Bu nedenle KADER'in kuruluş amacı ve yürüttüğü çalışmaların odak noktasına bakarak siyasette kadının eşit temsil hakkı sağlanabilirse, toplumda genel olarak eşit haklarımızın mümkün olduğunu ifade ediyoruz. Kadınların eşit temsilinin sağlanması sadece KADER'in, sivil toplum kuruluşlarının ve kadınların nda değildir; siyasette söz sahibi olan tüm partilerin mücadele alanına girmelidir. Ancak eşit temsil sağlandığında, gerçek demokrasiden bahsedebilir ve toplumun her kesimiyle eşit bir yönetim kurabiliriz.

Bu nedenle, yerel seçimlerde partilerinize çeşitli kademelerde aday adaylığı için başvuran kadınlara, sadece kadın oldukları için değil, gerçekten liyakat sahibi oldukları ve bu sayede eşitliği sağlayabileceğiniz için yer vermeniz, ülkemizde değişim ve dönüşümün gerçekleşmesine öncülük edecektir. Bir parti lideri olarak, sizi değişimin kilidini açmaya davet ediyoruz."

Popular Articles

Latest Articles