B­i­n­a­n­ı­n­ ­k­o­l­o­n­l­a­r­ı­n­d­a­n­ ­d­e­n­i­z­ ­k­a­b­u­ğ­u­ ­ç­ı­k­t­ı­!­ ­Y­a­ ­y­ı­k­ı­l­m­a­s­a­y­d­ı­.­.­.­

B­i­n­a­n­ı­n­ ­k­o­l­o­n­l­a­r­ı­n­d­a­n­ ­d­e­n­i­z­ ­k­a­b­u­ğ­u­ ­ç­ı­k­t­ı­!­ ­Y­a­ ­y­ı­k­ı­l­m­a­s­a­y­d­ı­.­.­.­

Büyükçekmece’de kentsel dönüşüm çalışmaları çerçevesinde yıkımı yapılan binaların kolonunun içerisinde elle parçalanabilen deniz kabukları görüldü. Bölgede 1995 yılına kadar yapılan binaların deniz kumuyla yapıldığını belirten Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, "Burada vuku bulacak depremde çok miktarda insan zayiatı vereceğiz. Bunu çok net biliyorum. Mal ve can kaybımız yüksek olacaktır" diye konuştu.

Büyükçekmece’de, beklenen Marmara depremine karşı kentsel dönüşüm çalışmaları devam ediyor. Büyükçekmece’nin Atatürk Mahallesi’nde, riskli olduğu tespit edilen ve 24 bağımsız bölümden oluşan 3 blok, kentsel dönüşüm projesi kapsamında belediye ekiplerince bugün yıkıldı. Yıkılan bloklardan alınan beton numuneleri incelendiğinde, binaların deniz kumuyla yapıldığı ortaya çıktı.

Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, yıkılan binanın taşıyıcı kolonlarından aldığı beton örneklerini göstererek, "“Deniz kabuklarını görüyorsunuz. Zaten betona baktığınız zaman içindeki çimento oranı da gözüküyor. Bunlar, binanın ana taşıyıcısından şimdi aldığımız betonlar. Denizin dibinde ne varsa hepsi içerisinde var. Bu bina ayakta kalamaz. Bu binanın içerisindeki insanlar ölür. Bu kadar net. Yıktığımız binaların tamamı böyle" ifadelerini kullandı.

Yıkılan binaların tamamının 1995 yılından önce yapıldığını kaydeden Akgün, şunları söyledi:

O tarihe kadar yapılmış binaların tamamı, denizden alınan kumlarla yapılmıştı. Tabii ki teknik anlamda ölçüm o zaman yapılmadığı için adam oraya en dökmüşse onu dökmüş işte. Denizden mi almış, topraktan mı almış? Sadece o değil. Yine o tarihlerde binaların temel inşaatları sırasında, izolasyon denilen şey icat edilmediği için, vardı ama kullanmamış vatandaş. Dolayısıyla izolasyon ve drenajlar yapılmadığı için alttan almış olduğu rutubet binanın tepesine kadar, kolonlardan ve kirişlerden yukarı doğru sızarak, içinde bulunan demiri de pamuk helvası haline getirmiş, demiri de yok etmiş.

Bölgede kentsel dönüşümün bütün hızıyla devam ettiğini belirten Akgün şöyle devam etti:

1999 depremini yaşadıktan sonra bütün bilim insanları, İstanbul’u büyük bir depremin sarsacağını, büyük zayiatlar olacağını söylüyor. Dolayısıyla boş duramayız, oturamayız. Planlarımızı, projelerimizi 2000 yılından itibaren yeniden düzenledik. Büyükçekmece’de şu ana kadar, depremde yıkılıp altında kalabileceğimiz 40 binden fazla konutumuzu yeniledik.

Kumburgaz sahillerinde imar planlarımızın henüz Büyükşehir Meclisi tarafından yapılmamış, çıkartılmamış olması, Tepecik ve Türkoba bölgelerimizdeki imar planlarının hâlâ Büyükşehir Meclisi’nde bekliyor olması belimizi bükmektedir. Burada vuku bulacak depremde çok miktarda insan zayiatı vereceğiz. Bunu çok net biliyorum. Mal ve can kaybımız yüksek olacaktır. Büyükşehir Belediye Meclisi, artık bu görevi yapmayacağını bize bir bakıma ima etmiştir. İstanbul’daki meclisin değişmesinden sonra vatandaşını düşünen, insanların enkaz altında kalıp ölmemesi için gayret eden meclisler geldiği zaman, Büyükçekmece’de hem Kumburgaz hem de Tepecik, Türkoba imar planlarını da mutlaka çıkartacağız.”

Popular Articles

Latest Articles