Başkan Ali Koç'un Fenerbahçe'de yeni teknik direktörün Türk olacağını açıklamasının ardından hayalinin sarı lacivertli takımı yönetmek olduğu bilinen Yılmaz Vural açıklama yaptı. Vural, "Ben bu işin hem sosyolojik boyutunu hem de Fenerbahçe taraftarının ne istediğini bildiğim için uzmanlığımla her zaman bu göreve talip oldum. Böyle bir görev bize teklif edilmiş olsa kimseyi mahcup etmeyiz" dedi.
Türkiye futbol gündeminde son dönemlerde Fenerbahçe'nin yeni teknik direktörünün kim olacağı sorusu var. Bu sezon bekleneni veremeyen sarı-lacivertli takım teknik direktör Jorge Jesus'la yolları ayırdı.
Geçtiğimiz gün düzenlenen Olağan Mali Genel Kurul Toplantısı'nda teknik direktör konusunda açıklama yapan Fenerbahçe Kulüp Başkanı Ali Koç, yeni hocanın Türk olacağını duyurdu.
Yeni çalıştırıcı konusunda bazı ipuçları veren Ali Koç, camianın içinden bir isimle çalışacaklarını ifade etti.
Türkiye'yi ve Süper Lig'i tanıyan hocanın önemine vurgu yapan Başkan Ali Koç, "Camiayı bilecek, camianın evladı olacak, Samandıra'ya ruh aşılasın düşüncesi de var. Türkiye'yi bilen yabancı hoca 3'ü geçmiyor. Türkiye'yi bilen, burada yıllarca hocalık yapmış, bize uyabilecek hoca dediğiniz zaman 4'ü geçmiyor. Bir sürü isim atılıyor, siz olumsuz anlamda heyecanlandırılıyorsunuz. Sosyal medyada tepkiler yağıyor. Camiayı bilen, ruhu bilen 2 tane Türk hoca ortaya çıkıyor. İsim olarak söylemiyorum. Anlaşma olmadan hiçbir şey söylenemez. Camiayı iyi bilen bir Türk hoca ile çalışacağız" dedi.
Bu açıklamadan sonra gözler Aykut Kocaman, Sergen Yalçın, İsmail Kartal ve Volkan Demirel'e çevrilmişti.
Süper Lig'in tecrübeli isimlerinden Yılmaz Vural ise bugün yaptığı açıklamayla Fenerbahçe teknik direktörlüğüne talip olduğunu açıkladı. Geçmiş yıllarda da Fenerbahçe'de çalışma isteğini birçok kez dillendiren Vural, Spor Arena'dan Muhammet Duman'a konuştu.
Vural, yerli hoca kararının doğru olduğunu ifade ederek "Bu işin uzmanlığından çok insan ilişkileri çok önemli. Başkan Ali Koç da bunun farkında olduğu için, 'camiayı çok iyi tanıyan birisi olsun' diyor. Tribün sosyolojisi diye bir şey var" dedi.
Vural, Fenerbahçe taraftarının ne istediğine dikkat çekerek "Ben bu işin hem sosyolojik boyutunu hem de Fenerbahçe taraftarının ne istediğini bildiğim için uzmanlığımla her zaman bu göreve talip oldum. Böyle bir görev bize teklif edilmiş olsa kimseyi mahcup etmeyiz" diye konuştu.
Türkiye Ligi’nin Şenol Güneş’ten sonra en çok resmi maç yönetmiş ikinci antrenörü olduğunu ifade eden Vural, Avrupa eğitinin, kültürünün ve yabancı dilinin olduğunu da hatırlattı. Vural, Türkiye’de 30 farklı takımda çalıştığını aktardı ve "Ben de bu işi iyi yapabileceğimi düşünüyorum yani. Türkiye’de son 16 yıldan beri beğenmedikleri o Türk hocalarla başarı geldi" diye devam etti.
Halkın kendisini sevdiğini ve vizyonu olduğunu ifade eden Vural şöyle konuştu:
"En azından bir vizyonumuz var. Bizim yaptığımızı dünyada yapan yok. 30 farklı takım çalıştırdım. Bunlar mahalle takımı değildi, Türkiye Ligi’nin takımlarıydı yani. Dolayısıyla bizde talibiz ama talip olmak Türkiye’de biraz abesle iştigal oluyor. Neden? Sen dur da seni onlar istesin mantığı oluyor. Halkın bize sıcak bakmışlığı var. Bu kadar emek verdik biraz kırılıyorum tabii. İnsan bir emeği mesleğinde en üst tarafa gelebilmek için verir. Bende bu hayalimden hiçbir zaman vazgeçmedim, vazgeçmeyeceğim.
Böyle bir büyük camianın mutlu olmasına vesile olmak insanı mutlu eder. Biz böyle çok önemli görevlere gelirken belli bir lobileşme olması gerekiyor. Biz bunu yapmadık, yapmayı düşünmedik. Bir iş yaparken insanlar baksın, görsün istedik. Maalesef Türkiye’de bu yeterli olmuyor. İnsanlar bir işi iyi yapıyor diye bir yerlere getirilmiyor yani. Başka şeyler gerekiyor demek ki."