Türkiye'nin dört bir yanında görülen o istilacı herkese korku salıyor. Kaplan bile yanında az kalır. Acil önlem alınmazsa her yeri talan edecek. İşte konu hakkındaki tüm detaylar…
Türkiye'nin sahil kesiminde hızlı bir şekilde yayılım gösteren Asya Kaplan Sivrisineği vatandaşları zor durumda bırakıyor. Uzmanlar acil önlem alınması gerektiğini belirtirken iyonize kısırlaştırma yöntemine başvuruldu. Oluşturulan özel bir laboratuvarda uzmanlar toplanan istilacı türlerden erkek cinslerini iyonize ışınlanma yöntemini uygulayarak çalışmaları yürütüyor. Yapılan kısırlaştırma yöntemi ile birlikte erkek bireylerin dişi bireylerle çiftleştirmesi sonucunda yeni zararlıların üremesinin önüne geçilmiş olacak. İşte konu hakkındaki tüm detaylar…
Rize Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi, su birikintilerine yumurtalarını bırakarak çoğalan ve viral hastalıkların bulaştırıcısı olarak görülen Asya Kaplan Sivrisineğine karşı kolları sıvadı.
Güney Asya kökenli bir İstilacı tür olarak Türkiye'de görülen sivrisinek türü ilk olarak 2011 yılında Edirne'de tespit edildi. Türkiye genelinde görülmeye başlayan Asya Kaplan Sivrisineği’nin havaların ısınması ile birlikte yayılım hızının arttığı belirtiliyor. 2015 yılında Karadeniz Sahil şeridinde görülen istilacı tür için Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi kolları sıvadı.
Bulunan su birikintilerine yumurtalarını bırakarak çoğalan istilacı tür zika, sarı humma ile batı nil gibi viral hastalıkların bulaştırıcısı olarak görülmektedir. Asya Kaplan Sivrisineği için laboratuvarda geliştirilen bir kısırlaştırma yöntemi uygulanarak bu türün önüne geçilmesi amaçlanıyor.
Biyoteknik mücadele kapsamında üreme gücünün zayıflaması için bölgeden toplanan birçok erkek cins sivrisinek iyonize ışınlanma uygulanarak kısırlaştırma yapılmaktadır. Kısırlaştırma uygulanan sinekler doğaya salınarak çiftleşip zararlı ve yeni jenerasyon oluşturmasının önüne geçiliyor.
RTEÜ Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Akıner, Hızlı bir şekilde yayılım gösteren Asya Kaplan Sivrisineğinin zararlı bir tür olduğunu belirtti. Türkiye'nin tüm sahil kesimlerinde bulunduğunu belirten Akıner, artan yaz sıcaklıkları ile birlikte çoğalmanın da arttığını aktardı. Bu durum karşısında bireylerin uygulaması gereken birçok farklı yöntem olduğunu ifade Akıner, bu türün bilinen bir sivrisinek türü olmadığına gündüz dışarıya çıkıldığında bile insanların üzerine gelme ihtimalinin yüksek olduğunu aktardı.
Akşam uyurken vızıltısı duyulan sivrisinek gibi bir tür olmadığının altını çizen Akıner, bu sineğin sesinin duyulmadığını aktardı. Akıner, “Aşırı agresif bir sivrisinek türü. Gündüz bahçede çalışırken gelip sizi rahatsız edip, kan emme davranışı sergileyebilir. Bu sivrisineklere üreme alanı oluşturabilecek en ufak bir su ve ayran gibi kabın dahi çevremizde olmaması gerekiyor” sözlerini dile getirdi.
Akıner, üniversite bünyesinde geliştirilen çalışmalar kapsamında dünya genelinde bilinen steril böcek tekniği ile kısırlaştırma işlemi yapıldığını aktardı. Bu işlemin genetik modifiye bir teknik olmadığını aktaran uzman isim herhangi bir kimyasal kullanılmadan hayvana biyolojik müdahale olarak uygulama yapıldığını söyledi. Konu hakkında açıklamalarına devam eden Akıner, şu sözleri dile getirdi:
“Altyapı çalışmalarımızı tamamlayıp, üniversitemiz bünyesinde laboratuvarımızı kurduk. Laboratuvarda üreyen zararlıları, ‘iyonize ışınlama’ ile kısırlaştırıyoruz. Bu sivrisinekleri kısırlaştırarak doğaya salacağız. Kısırlaştırdığımız türler, doğada bulunan diğer sineklerle verimli döller oluşturamıyor, böylece milyonlarca birey oluşmasının önüne geçmeyi hedefliyoruz”