A­B­D­­d­e­n­ ­T­ü­r­k­i­y­e­­y­e­ ­V­O­A­ ­T­ü­r­k­ç­e­­y­e­ ­e­r­i­ş­i­m­ ­e­n­g­e­l­i­ ­t­e­p­k­i­s­i­

A­B­D­­d­e­n­ ­T­ü­r­k­i­y­e­­y­e­ ­V­O­A­ ­T­ü­r­k­ç­e­­y­e­ ­e­r­i­ş­i­m­ ­e­n­g­e­l­i­ ­t­e­p­k­i­s­i­

RTÜK'ün, geçen yıl 'amerikaninsesi.com' alan adına erişim engeli getirdiği VOA Türkçe'ye lisans başvurusunda bulunması için 72 saat süre tanımasına ABD Dışişleri Bakanlığı ve gazeteci örgütlerinden tepki geldi. Başvuru yapılmadığı takdirde 'voaturkce.com' alan adının da engelleneceği uyarısı nedeniyle ABD Dışişleri Bakanlığı, Türkiye'yi temel ifade özgürlüğüne saygı göstermeye çağırdı. Gazeteci örgütleri ise "Lisans prosedürü otoriter bir tehdit" açıklamasında bulundu.

ABD Dışişleri Bakanlığı VOA Türkçe'ye yönelik erişim engeli ihtarına tepki gösterdi. RTÜK'ün, geçen yıl 'amerikaninsesi.com' alan adına erişim engeli getirdiği VOA Türkçe'ye lisans başvurusunda bulunması için 72 saat süre tanımasına ABD Dışişleri Bakanlığı ve gazeteci örgütlerinden tepki geldi. Başvuru yapılmadığı takdirde 'voaturkce.com' alan adının da engelleneceği uyarısı nedeniyle ABD Dışişleri Bakanlığı, Türkiye'yi temel ifade özgürlüğüne saygı göstermeye çağırdı. Gazeteci örgütleri ise "Lisans prosedürü otoriter bir tehdit" açıklamasında bulundu.

RTÜK'ün pazartesi günü yayımlanan duyurusunda "Başvuru talebini içeren dilekçesiyle birlikte taahhütnameyi sunmaz ve üç aya tekabül eden yayın lisans ücretini peşin olarak ödemez veya yayın hizmetlerine bu duyuruyu müteakiben yetmiş iki saat içerisinde son vermez ise Üst Kurul tarafından 6112 sayılı Kanunun 29/A maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Sulh Ceza Hâkimliğinden içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi talebinde bulunulacağı ve ayrıca aynı Kanunun 33 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca işlem yapılacağı ihtar olunur" denildi.

VOA Türkçe'de yer alan habere göre; uyarı ile ilgili açıklama yapan ABD Dışişleri Bakanlığı, “Bireyin ifade özgürlüğü hakkı, sınırlara bakılmaksızın her türlü bilgi ve düşünceyi arama, alma ve verme özgürlüğünü içerir. İfade özgürlüğüne saygı Türkiye'nin anayasasında ve uluslararası taahhüt ve yükümlülüklerinde yer almaktadır" açıklamasında bulundu.

VOA Türkçe’ye yaptığı açıklamada durumu endişeyle izlediklerini dile getiren ABD Dışişleri Bakanlığı sözcülüğü, "VOA Türkçe'nin karşı karşıya kaldığı durumu yakından takip etmeye devam ediyor ve derin endişe duyuyoruz” dedi. Bakanlık Türkiye’yi temel ifade özgürlüğüne saygı gösterme konusundaki yükümlülüklerini ve taahhütlerini yerine getirmeye çağırdı.

RTÜK'ün VOA Türkçe'ye isteğe bağlı yayın hizmeti lisans başvurusu için verdiği üç günlük sürede sona yaklaşılırken, bu duruma ulusal ve uluslararası gazetecilik örgütleri de tepki gösterdi. Örgütler, RTÜK’ün tutumunun objektif yayıncılığı demokratik denetleme esaslarıyla bağdaşmadığını, sansür, ehlileştirme ve dayatmacı bir yaklaşım içerdiğini ifade ettiler.

Sınır Tanımayan Gazeteciler Türkiye temsilcisi ve Bianet medya özgürlüğü raportörü Erol Önderoğlu, “Ne yazık ki RTÜK, yayıncılık esas ve değerleri demokratik tarzda denetlemekten uzak bir kuruluş olarak, otoriter yönetimin medyaya söylem dayatmanın misyonunu üstleniyor" dedi. Kurumun tarafsızlığı ve ölçülülüğü kalmadığını belirten Önderoğlu, uygulamanın regülasyon ihtiyacıyla ilgisi olmadığını, "çünkü hemen gerisinde yayıncılığa şekil vermeye dair açık bir amaç" barındırdığını sözlerine ekledi.

Çağdaş Gazeteciler Derneği ise VOA Türkçe ile birlikte Deutsche Welle Türkçe’nin o dönemki internet uzantılarına erişim engellemesi geldiğini hatırlatarak son gelişmenin de haberciliğe yönelik yeni bir tahammülsüzlük olarak değerlendirdi. Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkan Yardımcısı Ceren Bayar, "‘Sansür yasası’ olarak nitelendirilen yasal düzenleme gereği de yayıncı kuruluşların, RTÜK’ün uygun bulmadığı yani ‘hoşuna gitmeyen’ haberleri çıkarması da zorunlu kılındı" dedi.

Gazeteciler Cemiyeti ise uluslararası medya kuruluşlarına karşı son dönemde geliştirilen erişim engelleme çabalarının bu kurumları da ehlileştirilme düşüncesinden kaynaklandığı kanaatinde. Gazeteciler Cemiyeti Başkan Yardımcısı Yusuf Kanlı, "Gerek Basın İlan Kurumu gerekse de Radyo Televizyon Üst Kurumu bu yeni dönemde aykırı tüm sesleri susturmak, eleştiriyi yasaklamak adeta sansür kurulu gibi vazife görmek gayreti içerisine girmişlerdir.” ifadelerini kullandı.

Popular Articles

Latest Articles