Uzmanlardan yeni bir salgın uyarısı geldi. Dünya bir sonraki salgını küresel ısınma sebebiyle yaşayacak. Binlerce yıllık patojenlerin ortaya çıkmasıyla canlılığın üçte birini tehdit eden bir salgını öngören uzmanlar, yeni salgının Kovid-19'dan çok daha büyük sonuçları olacağını tahmin ediyor.
Küresel ısınmanın bilinmeyen bir etkisi daha ortaya çıktı... Uzmanlar küresel ısınmanın buzulları eriterek toprak altında binlerce yıldır donmuş vaziyette kalan patojenleri ortaya çıkarabileceğini ve bu patojenlerin yeryüzündeki bakteri popülasyonunun üçte birini yok edebileceğini belirtti.
Avrupa Komisyonu Ortak Araştırma Merkezi'nde gerçekleştirilen araştırmaya göre; küresel ısınmanın etkisiyle her an yeni virüsler hayatımıza girebilir. Binlerce yıl önce toprak altında kalan antik virüsler buzulların erimesiyle aktif hale gelebilir. Bu durumda da tüm dünya ölümcül bir salgınla baş etmek zorunda kalabilir.
Bilgisayar simülasyonları ve yapay zeka teknolojisi yardımıyla yapılan araştırmada bilim insanları, küresel ısınmanın bir sonucu olarak buzulların eridiğini ve bu buzulların altında kalan patojenlerin her an toprak altından sızıp insanlığı yeni bir salgınla yüz yüze getirebileceğini vurguladı.
Sözcü'de yer alan habere göre; bu virüsler binlerce yıl boyunca buz tabakaları altında yaşayabiliyor ve mutasyon geçiriyorlar. Söz konusu virüslerin geçirdikleri mutasyonla çok daha dayanıklı ve daha tehlikeli hale gelmiş olabileceğini belirten araştırmacılar, virüslerin yeraltından yeryüzüne çıktıkları anda bakteri türü canlıların üçte birini yok edebileceğine dikkat çekildi.
Yeraltından çıkacak bu virüslerin insan hayatını doğrudan tehdit etmenin yanı sıra modern çağa ait bakterileri öldürerek ekosistemi bozacağından endişe ediliyor. Araştırma verilerine göre yeraltında uykuda olan bu patojenler modern bakterilere göre çok daha güçlü olabilir. Modern bakteriler ise eski virüslere karşı direncini kaybetmiş olabilir.
Bilim insanları bu araştırmanın sonuçlarına dayanarak antik çağlardan kalma patojenlerin baskın hale gelmeleri durumunda dünyanın büyük değişimler yaşayabileceğinin ve “hiç beklenmedik sonuçların” ortaya çıkarabileceğinin altını çiziyor.