Dünyanın en havalı sporlarından biri olan binicilik, ahırda başlayan bir şov ile tanımlanıyor. İstanbul Atlı Spor Kulübü'ne giden Fanatik haber ekibi, binicilik ustalarından önemli bilgiler aldı. Ustalar, binicilik sporu hakkında özellikle at ile iletişimin önemine de dikkat çekti. Ustalar, binicilik sporuyla ilgili öğrenmek isteyenlerin öncelikle temel bilgilere sahip olmaları gerektiğini söyledi.
Asil bir spor denilince ilk akla gelen binicilik oluyor. Çocukluk anılarınızdan başlayan bir tutku olan binicilik, hem zihinsel hem de fiziksel olarak çok fazla çalışmayı gerektiriyor. 7-10 Eylül tarihlerinde Yunanistan'ın başkenti Atina'da düzenlenecek olan Balkan Engel Atlama Şampiyonası öncesi İstanbul Atlı Spor Kulübü'nü ziyaret ederek, kravat ve ceketle yapılan bu spora dair detaylı bilgi alan Fanatik haber ekibinden Süleyman Hatısaru'nun haberine göre, ustalar, binicilik sporuyla ilgili öğrenmek isteyenlerin öncelikle temel bilgilere sahip olmaları gerektiğini söyledi.
FANATİK'e konuşan İstanbul Atlı Spor Kulübü Başkanı Ali Özvanlıgil, 1956'dan beri gurur ile yetiştirdikleri sporcuları, bir kez daha bu yıl da Yunanistan'da düzenlenecek olan Balkan Şampiyonası'nda ülkemizi temsil etmek adına sevgi ile uğurlayacaklarını söyleyerek söyleyerek konuşmasına şu sözlerle devam etti:
"Bu yıl da farklı kategorilerde 40 kişi ile temsil edilecek olan Milli Takımımız'da da 18 milli sporcumuzun yer alıyor olması bizleri ayrıca mutlu ediyor. Bu başarıda önce Federasyon başkanımıza, sonra hocalarımıza, sporcularımızın ailelerine, atlarımız ile ilgilenen veterinerlerimize, seyislerimize, çok çalışarak milli formayı hak eden sporcularımıza ve emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Bizler yönetici olarak 67 yıldır devam eden bu geleneği, Atamızın belirlediği yolda zeki, çevik ve ahlaklı sporcular yetiştirmek için çalışmaya tüm inancımız ile devam edeceğiz."
Balkan Engel Atlama Şampiyonası’nda hem binicilik hem de milli takımlar seviyesinde bu yıl 8 sporcusu ile katılacak olan antrenör Barkın Aydın, yaptıkları spor hakkında şunları söyledi:
"Binicilik denilince ilk olarak akla Engel Atlama gelmemesi lazım. Farklı kategorileri de var. Mesela At Terbiyesi var şu anda Türkiye’de en popüler olan. Atlı Dayanıklılık böyle 100-120 hatta 160 kilometrelere varan koşular. Bunların haricinde Atla Jimnastik var. Bir Arap atı ile Atlı Jimnastik yapılabilir ama iş engel atlamaya geldiğinde o zaman takibi zorlaşıyor."
Bir atın engel atlaması için önce vücutsal gelişimini tamamlamasını beklediklerini söyleyen Aydın, "Düz koşuda bir atın 3-4 yaşında koşmaya başladığında aslında onların eklemleri daha yumuşak ama engel atlamada o kadar erken yaşta yüklenirsek sakatlık oluşturabilir. Engel atlamada 6-7 yaşında ki atlar genç at olarak geçer. 8’den sonra usta at diye bakarsınız. İlmik ilmik işlerseniz uzun yıllar bir atla çalışabilirsiniz. Devamlı atla iletişim halinde olman gereken bir spor" şeklinde ifade etti.
Bu sporda antrenman yaparken önemli olanın hem atın hem de binicinin performansı olduğunu ve sonuçta ikisinin bir takım olarak çalıştığını söyleyen Aydın, "Bineceğin uyumlu bir at olmadığında dünyanın en iyi binicisi olsan bile fark etmiyor. Atın günlük antrenmanı standardında 1’dir ama günde 2 antrenman da yapılabilir. Bunun haricinde elinizle ilgilenirsiniz. Atlar kondisyon, engel atlama gibi programlarda çalışırsınız" diye konuştu.
Atınız size güvenmediği zaman bazen yapılmaması gerektiği yerde veya atlamaması gerektiği yerde atladığını söyleyen Aydın, "At kendi karar veriyor. Mesela bizim şampiyonanın sonunda baraj diye tabir ettiğimiz bir son kısım vardır. Barajda bir parça risk alırız. Kısa dönüşlerdir bu dönüşlerde at kayıyor sonuçta bir canlı. Bu kısımda gerçekten size güvenen bir atınız varsa 'Ben buradan atlamalıyım' diyor ama size güvenmeyen bir atınız varsa atlamıyor. İnsanlardan yüz binlerce kat hissiyatları yüksek olduğu için kendine yalan söylersin ama atına yalan söyleyemezsin" şeklinde açıkladı.
Biniciliğin lider sporu olduğunu ifade eden aydın konuşmalarını şu sözlerle sonlandırdı:
"Kendini idare etmeyi öğrenemezsen bir atı idare edemezsin. Senin otoritene en ufak bir açıkta itiraz edecek bir canlı ile yarıştığın için inanılmaz liderlik vasıflarını geliştirir. Bu spor aslında bir şovdur. Kenarda izleyenlere bir şov yapıyorsunuz. Düşünsenize 600 kg bir canlı ile yerden 1 buçuk metre yükseliyorsunuz bir o kadar uzak mesafeye atlıyorsunuz ve bunu en kısa sürede hata yapmadan yapıyorsunuz. Bu spor ilk zamanlarda krallar seviyesinde yapıldığı için erkekler kravat kadınlar ise flor takıyor. Bu aslında biraz geleneksel. Aslında atları ilk evcilleştiren millet de Türkler."