MHP'nin kurucusu Alparslan Türkeş'in atadığı son Ülkü Ocakları Genel Başkanı Azmi Karamahmutoğlu, 14 Mayıs'ta gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 44,88 oy alan Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun seçimin galibi olduğunu söyledi. İkinci tura ilişkin değerlendirmede de bulunan Karamahmutoğlu, “Umut ettiğimi söylüyorum, değişim olacak. Ben oyumu değişimden yana oy kullanıyorum. Ülkenin değişime ihtiyacı var” dedi.
Daha önce Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Millet İttifakı adayı CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na destek vereceğini açıklayan eski Ülkü Ocakları Başkanı Azmi Karamahmutoğlu, gazeteci İsmail Küçükkaya’nın Halk TV’de sunduğu, “Yeni Bir Sabah” programında açıklamalarda bulundu.
Eski Ülkü Ocakları Başkanı Azmi Karamahmutoğlu, 14 Mayıs seçimlerine ilişkin, “Kılıçdaroğlu bu seçimin galibidir” değerlendirmesini yaptı. Karamahmutoğlu, 28 Mayıs’ta gerçekleştirilecek cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimleri için de, “Umut ettiğimi söylüyorum, değişim olacak. Ben oyumu değişimden yana oy kullanıyorum. Ülkenin değişime ihtiyacı var” görüşünü savundu.
14 Mayıs'ta gerçekleşen seçimi değerlendiren Karamahmutoğlu, “Kemal Kılıçdaroğlu, bu seçimin galibidir" dedi. Karamahmutoğlu'nun açıklamaları şöyle:
''Aradaki yüzde 5'lik fark, bütün matematik ortada. Hükümetin imkanlarıyla 21 yıldır YSK'sından ilçe seçim kurulana, ithal seçmeninden oy pusulasında, birleştirme tutanaklarına... Yüzde 2'lik, 3'lük, 4'lük oy kayması var. 14 Mayıs'ta alınan oy göstermiştir ki Tayyip Erdoğan bu seçimin kaybedeni. Ülkenin yenilenmeye ihtiyacı var, değişime ihtiyaç var. Ülkenin sosyolojisi değişiyor. Sadece demografik manada değil, inanın yaşam biçimi kültürel bakımından, tüketim alışkanlıkları bakımından da sosyolojisi değişiyor."
AK Parti ve Erdoğan 2002'de iktidar olduğunda 3 yıl evvelinde terör örgütünün elebaşı Abdullah Öcalan yakalanmış ve tutuklanmıştı. Terör örgütü büyük bir moral bozukluğu içerisinde dağılma sürecine girmişti. Niyeyse durduk yere çözüm süreci diye bir politika başlattılar PKK'yı muhattap aldılar ve masaya oturttular. PKK nın kendince iddialı olduğu bölgede insanlara 'burada bulunan söz sahibi olacak' havası estirtildi. Ve PKK cephesi nüfus ve politik olarak güçlendirildi. Çözüm sürecini Erdoğan kendi partisine kabul ettiremedi.