İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, Kültür Bakanlığı'nın Taksim Meydanı'nda bulunan Atatürk Kültür Merkezi önüne yaptırdığı metal kafese tepki gösterdi: Ülkenin en önemli meydanı Taksim kimsenin fantezi mekanı değildir, ülkenin en önemli kamusal alanında bizzat Kültür Bakanlığı tarafından yapılan bu akıl almaz uygulamanın acilen durdurulması lazım.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, Kültür Bakanlığı tarafından Taksim Meydanı’na yapılan metal kafese tepki gösterdi. Atatürk Kültür Merkezi (AKM) önünde yükselen metal kafesin görselini sosyal medya hesabından paylaşan Polat, AKM Heykel Yarışması birincisi olan eserin projede gösterilen ile uygulanışının farklı olduğunu kayderek, şu ifadeleri kullandı:
"Taksim Meydanına yapılan bu rezalet anında durmalı… Sözde soldaki görseldeki yapılmak için başlanan, bugün sağdaki faciaya dönüşen 1. Derece Sit Alanı Taksim Meydanı’nda yükselen metal yığını… Ülkenin en önemli meydanı Taksim kimsenin fantezi mekanı değildir, ülkenin en önemli kamusal alanında bizzat Kültür Bakanlığı tarafından yapılan bu akıl almaz uygulamanın acilen durdurulması lazım."
Polat'ın tepki gösterdiği çalışma, 2022'de düzenlenen AKM Heykel Yarışması'nda birinci olmuştu. Polat, disiplinlerarası tasarımcı, yüksek iç mimar Semih Eskicioğlu'nun tasarladığı eserin proje görselini de "Hayaller-Gerçekler" ifadesiyle paylaştı. Görseldeki tasarım ile AKM önünde yükselen metal kafes arasında benzerlik görülemezken, Polat'ın paylaşımına birçok kişi 'sanattan anladıkları inşaat demiri' gibi yorumlar yaptı.
Eskicioğlu'nun 2022'de sonuçlanan yarışmada birinci olan tasarımının açıklamasında şu ifadeler yer alıyor:
"Sessiz ve keskin mizacı ile asil ve çalkantılı bir kaderi sabırla izleyen, bu bilge kütleye ithafen; şehrin kalbi ile bütünleşecek kadar vurgulu fakat onun öz sanatsal kimliği gibi naif, mütevazi, geçirgen, doğaya, sanata ve kente saygılı bir eşlikçinin bu ruha dokunuşu mümkün.
Atatürk Kültür Merkezi’nin bulunduğu caddenin silüetinden; boyut ve form anlamında referanslar alarak tümden gelir bir yaklaşımla, heykelin bulunacağı mekana ait ve bütünleşik olması fikrine sadık kalarak tasarıma başlandı. Sürecin devamında serbest el eskizleriyle araştırmalar yapıldı. Atatürk Kültür Merkezi’nin sembolik değerlerinin ve sanatsal kimliğinin yansıması olarak, kırmızı küre formundaki opera binasından, sanatın sembolik yansıması olarak; operanın ses dalgaları, şehrin kütlesel referanslarına da sahip olan heykele yansımış bir dokunuş ile dalgalı bir form oluşturup tekrar binaların kütlesel yapısına dönüşmüş bir form ile oluşmuştur.
Heykelin malzemesi ile Atatürk Kültür Merkezi cephesinin geçirgenliğine atıfta bulunmakta ve heykelin konumlandırıldığı mekanda bulunan ağaçları, tıpkı cephenin geçirgenlik niteliğindeki gibi ele almak amacı ile geçirgen bir formda olan çelik hasırla olarak seçilmiştir. Çelik hasırlar günümüz çağdaş restorasyon anlayışı bağlamında tarihi yapıların restorasyonunda eksik kısımları tamamlamak için kullanılmaktadır, bu anlamda da binanın köklü yapısına atıfta bulunarak, eksik kısmı tamamlamış olacaktır.
Heykel tek başına bir heykel olarak değil bütünsel bir parçanın eklenişi olarak ele alındı."