S­u­r­i­y­e­’­y­e­ ­y­a­r­d­ı­m­a­ ­p­o­l­i­t­i­k­a­ ­e­n­g­e­l­i­

S­u­r­i­y­e­’­y­e­ ­y­a­r­d­ı­m­a­ ­p­o­l­i­t­i­k­a­ ­e­n­g­e­l­i­

Türkiye’den sonra depremin en kötü etkilediği Suriye’de Esad rejimi deprem yardımlarının dağıtımını hükümranlık meselesine çevirdi. Suriye’nin B M büyükelçisinin ülkede muhaliflerin kontrolündekiler de dahil tüm bölgelere yardım dağıtımını rejimin koordine etmesi gerektiğini söylemesi tepki çekti.

Hava durumu, tahrip olan yollar ve kapalı geçiş noktaları ile birlikte yardımın kontrolü konusundaki anlaşmazlık, muhalif grupların elindeki kuzey Suriye’ye yönelik yardım çabalarını engelliyor. BM insani yardım kuruluşu OCHA, hasar ve kar nedeniyle birçok yolun kapandığını belirterek, felaketten önce 4 milyon kadar insanın sınırın ötesinden gelen yardıma muhtaç olduğunu da sözlerine ekledi.

BM çocuk ajansı Unicef de, depremde Suriye-Türkiye sınırının her iki tarafında binlerce çocuğun ölmüş olmasından endişe edildiğini söyledi. Suriye’nin kuzeyinde, enkaz altında yüzlerce aile olduğu ve hiçbir kurtarma ekibinin ulaşmadığı pek çok kasaba olduğu için ölü sayısının dramatik bir şekilde artması muhtemel görülüyor.

İngiltere yardım bakanı Andrew Mitchell, Türkiye’den bölgeye daha fazla geçiş noktasının açılması gerektiğini söyledi. Şam’daki hükümet, yardımların bölgeye yalnızca bir sınır kapısından girmesine izin veriyor. Yardımı Suriye’nin egemenliğini baltalamak ve bölgenin kontrolünü geri kazanma şansını azaltmak olarak gördüğü için kuzey bölgelerine yardım açmaya direniyor. BM İnsani İşler eski başkanı Mark Lowcock, “Suriye içindeki depremden en çok etkilenen bölgeler, Suriye hükümeti tarafından değil, muhalifler tarafından yönetiliyor gibi görünüyor” dedi. ABD dışişleri bakanlığı sözcüsü Ned Price da, Suriye hükümeti aracılığıyla yardım ulaştırma olasılığını dışladı.

Price, “Yıllar boyunca halkına gaddarca davranan bir hükümete ulaşmamız ironik olur. Bunun yerine, bu trajik depremlerin ardından sahada yardım sağlayabilecek ortaklarımız var. Suriye rejiminin aksine onlar, insanlara zulmetmekten çok onlara yardım etmek için oradalar” dedi. ABD Atlantik Konseyi düşünce kuruluşunun Suriye lideri Kuteybe İdlbi, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın sınır ötesi yardım [hükümetin kontrolündeki bölgelerden muhaliflerin kontrolündeki bölgelere ulaştırılan yardım] konusundaki ısrarının, yardımın nasıl yapıldığıyla ilgili olmadığını söyleyerek, “Esad hükümetinin kuzeybatı Suriye’de herhangi bir yardım operasyonu gerçekleştirme kapasitesi zaten yok” dedi.

Sahadaki yetkililere göre, Suriye’de 2.660’tan fazla kişinin öldüğü doğrulandı. Suriye’de resmi Sana haber ajansına göre, hükümet kontrolündeki bölgelerde ölü sayısı 1262’ye yükseldi, 2285 kişi de yaralandı. u arada, Suriye’nin kuzeybatısındaki muhaliflerin kontrolündeki bölgelerde sivil tahliye ve arama kurtarma operasyonları yürüten Beyaz Miğferler, 1400’den fazla ölü ve 2700 yaralı olduğunu bildirdi. Beyaz Miğferler ayrıca, yüzlerce ailenin enkaz altında kaldığı ve bu nedenle ölü sayısının kaçınılmaz olarak artacağı konusunda uyarıda bulundu.

Dondurucu hava, çökmekte olan altyapı ve mecut kolera salgınıyla, deprem öncesi de bölgedeki durum kritikti. Çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan yaklaşık 4,1 milyon insan hayatta kalabilmek için insani yardıma muhtaç durumda. UNICEF’in Suriye’deki kıdemli acil durum danışmanı Melinda Young, şu anda ülkenin kuzeyine yardım ulaştırmanın çok zor olduğunu söylüyor. Young, özellikle ana sınır kapısında olmak üzere birçok yolun hasar gördüğünü ve bunun da Türkiye’den Suriye’de çalışan kuruluşlara gönderilen yardım malzemelerinin ulaştırılmasını zorlaştırdığını belirtti.

Popular Articles

Latest Articles