Türkiye'nin eylül ayında İstanbul ve Kırklareli'de yaşamış olduğu ve yedi kişinin hayatını kaybettiği sel felaketleri sonrasından Sayıştay raporu dikkat çekti. Orman Genel Müdürlüğü’nün sele yönelik plan yapması gerektiği raporda vurgulanırken, Sayıştay, OGM’nin Devlet Su İşleri ile eşgüdümlü çalışmasını istedi.
Geçtiğimiz haftalarda Türkiye, mevsim normallerinin üzerinde yağışlarla karşılaşınca Kırıklareli ve İstanbul'da sel meydana gelmişti. Meydana gelen sel felaketi sonucunda İstanbul'da üç, Kırklareli'de ise dört vatandaş hayatını kaybetmişti.
Türkiye'nin bir haftada yaşamış olduğu iki felaket sonrasında Orman Genel Müdürlüğü (OGM) Sayıştay raporu yayımlandı. Yayımlanan raporda kurumun yeni bir Ulusal Yukarı Havza Sel Kontrol Eylem Planı’na ihtiyaç olduğu vurgulandı.
Cumhuriyet'ten Sarp Sağkal'ın haberine göre; “İklim değişikliğine bağlı olarak yaşanan ani yağışlar sonucu oluşan ani taşkınların havza ölçeğinde ele alınması taşkınlara etkili müdahaleyi sağlayacaktır” denilen raporda, “Ayrıca, toprak ve su kaynaklarının korunmasına yönelik erozyon kontrolü ve sel, çığ kontrolü çalışmalarında can ve mal kaybına yol açan potansiyel erozyon riski ve ekonomik etkinliği yüksek havzalara öncelik verilmesine imkânı da olacaktır” ifadeleri kullanıldı.
OGM’nin daha önce 2013-2019 yılları arasında bir kontrol planı olduğu aktarılan raporda, “2019-2022 arasında ise erozyonla mücadele kapsamında sel kontrol çalışmaları yapılmaya devam edilmiş ancak bu çalışmalar bir eylem planı kapsamında yapılmadığı için riskli alanların belirlendiği ve kriterler ile önceliklendirmelerin uygulandığı bir çalışma programı çerçevesinde gerçekleştirilmemiştir” ifadelerine yer verildi.
Raporda OGM’nin Devlet Su İşleri’nin de katkısıyla kapsamlı bir eylem planı yapması gerektiği belirtilerek şunlar kaydedildi:
“Özellikle yüksek risk taşıyan bölgelerde OGM’nin sel kontrol eylem planı hazırlamasına ve uygulamasına ihtiyaç bulunmaktadır. Ayrıca işlem yapılması gereken alanlarda, özellikle Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nün sorumluluğunda bulunan yerler de bulunmaktadır. Bu projelerin de entegre bir şekilde planlanıp yapılabilmesi için de eylem planının DSİ ile birlikte hazırlanması ve uygulamada eşgüdüm sağlanması gerektiği değerlendirilmektedir.”