'Bakan asgari ücretle ilgili yanlış bilgi verdi' dedi, milyonlarca asgari ücretli çalışanı tedirgin etti! Alanında uzman isim Prof. Dr. Çelik kurulan tuzağı açıkladı...
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in eylül ve ekim aylarındaki açıklamalarında yüksek enflasyonun temel sebebinin yüksek ücret zamları olduğunu belirtmesi ve ücret artışlarının geçmiş enflasyon değil beklenen enflasyona göre belirlenmesi gerektiği yönündeki görüşleri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan'ın dünkü açıklamalarıyla birleşerek kamuoyunda kaygılara neden oldu.
Kabine toplantısı sonrasında gazetecilerin asgari ücretle ilgili sorularını yanıtlayan Işıkhan, "Temmuz ayında olduğu gibi ilke yine enflasyona ezdirmemek. Asgari ücret zaten hep yılda bir kereydi biliyorsunuz. Yine tek zam olacak şekilde çalışıyoruz." şeklinde konuştu. Işıkhan, asgari ücret görüşmelerinin aralık ayında başlayacağını ve Temmuz'da ikinci bir toplantı yapılmayacağını belirterek, "Tüm parametreler iyi gidiyor çünkü." dedi.
Bu açıklamaların ardından iş dünyası da ücret zammında beklenen enflasyonun dikkate alınması gerektiği yönünde açıklamalarda bulundu. İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, iki hafta önceki açıklamasında, asgari ücrete Orta Vadeli Program'da hedeflenen enflasyon oranında zam yapılmasını talep etmişti.
Ancak, bu beklentilere rağmen, Merkez Bankası'nın enflasyon beklentileri, 2023 sonu için yüzde 65, 2024 sonu için yüzde 36 olarak açıklanmıştı. Uzmanlar, bu durumun 2024'te asgari ücretin satın alma gücünde ciddi bir erime anlamına gelebileceğine dikkat çekiyor.
Çalışma ekonomisi uzmanı Aziz Çelik, Türkiye'deki asgari ücret tartışmalarını değerlendirdi. Çelik, sozcu.com.tr'ye yaptığı açıklamada, asgari ücrette beklenen enflasyona göre zam yapılmasının kabul edilemez olduğunu belirterek, bu tür önerilerin işçi sendikaları tarafından da reddedileceğini ifade etti. Çelik, bu tür açıklamaların işçilerin zam beklentisini düşürmek amacıyla yapılabileceğine dikkat çekti.
Temmuz ayında asgari ücrete yapılan yüzde 34'lük zamın, dört aylık enflasyonla birlikte yüzde 30'unun silindiğine vurgu yapan Çelik, emekli ve memur aylıklarındaki zam oranlarının geçmiş enflasyona göre belirlenirken, asgari ücrette beklenen enflasyonun dikkate alınmasının mümkün olamayacağını dile getirdi.
Çelik, asgari ücrette geçmiş enflasyon, ekonomik büyüme ve geçim şartlarını göz önünde bulunduran bir düzenleme yapılması gerektiğini savunarak, resmi enflasyonun ücretlerdeki kaybı tam olarak yansıtmadığına işaret etti.
2022 ve 2023'te hükümetin seçim düşüncesiyle ara zammı gerçekleştirdiğini belirten Çelik, mayıstaki seçim sonrasında kemer sıkma politikalarına gidildiğini, marttaki yerel seçimlerin ardından kemer sıkma adımlarının muhtemel olduğunu öne sürdü.
Bakan Işıkhan'ın "tek zam" çıkışının hem hatalı bilgi içerdiğini hem de işçi tarafına koz verdiğini belirten Çelik, yasaya göre asgari ücretin yılda bir defa belirlenmesi zorunluluğunun olmadığını hatırlattı. Çelik, bu açıklamanın sendikaların daha yüksek zam talep etme olasılığını artırabileceğini dile getirdi.
Çelik, Türk-İş'in ekim ayında dört kişilik bir aile için belirlediği yoksulluk sınırının 44 bin 573 TL olduğunu ve her ay arttığını belirterek, en azından iki asgari ücretin yoksulluk sınırına denk gelmesi gerektiğini öne sürdü.