Yaşlanmak hücrelerde de etkisini gösteriyor. Bir insanın yaşlanmasının aslında göze görünenden fazla etkilerinin olduğunu söyleyen Prof. Dr. Durukan, "İnsan, damarları kadar yaşlıdır" ifadelerini kullandı. Beslenme alışkanlıklarına dikkati çeken Durukan, "Siz 40’lı yaşlarda kolesterol yüksekliği, stres, obezite gibi risk faktörlerine sahipseniz, dıştan öyle gözükmüyor olsanız bile damarlarınız 60’lı yaşlarını yaşıyor olabilir" dedi.
Yaşlanmak pek çokları için korkutucu fakat hücrelerin yaşlanması dış görünümün yaşlanmasından daha korkutucu. Konuya ilişkin değerlendirmelerini paylaşana Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Barış Durukan yaşlanmanın hücrelerdeki etkilerini anlattı.
Prof. Dr. Barış Durukan, yaşlanmanın, kalp ve damar sağlığı üzerine etkileri ile ilgili açıklamada bulundu. Bir insanın yaşlanmasının aslında göze görünenden fazla etkilerinin olduğunu kaydeden Prof. Dr. Durukan, “Yaşlanmanın hücre üzerine olan etkileri tüm organ sistemlerinde kendini göstermektedir. Damar sistemi değerlendirildiğinde de aynı etkiler kaçınılmaz olarak görülür. Hücre sayısı azalırken, hücrelerin boyutu artar. Kalpte de bu durum gözlenir, kalp duvarı kalınlaşır. Damarların duvarında ise sertleşme olur, yani elastikiyetini kaybeder. Bu durum hipertansiyon, inme, böbrek yetmezliği ve kalp yetmezliği ile ilişkilidir” diye konuştu.
Prof. Dr. Durukan, yaşlılığın damarlara olan etkileri ile ilgili, “İnsan vücudu, organizma olarak zamana karşı koyamadığı için normal fizyolojik yaşlanma ile yukarıda bahsedilen hücresel değişiklikler meydana gelir. Aslında hücreler yaşlanır, buna bağlı dokular yaşlanır ve sonuç olarak organizma yaşlanır. Mevcut bilimsel veriler ışığında yaşlanmaya engel olmak mümkün değildir. Burada temel nokta, olağan, zamanında, zamana uygun yaşlanmaktır. Yani karşı koyamadığımız yaşlanma fizyolojik yaşlanmadır. Organ sistemleri kan damarları yolu ile beslenirler. Hücreler, kan içerisinde taşınan moleküllerle gereksinimlerini temin eder ve atıklarından yine bu yolla kurtulurlar. Ancak organ sistemleri ve dokuları besleyen kan damarlarından beklenenden erken yaşlanma etkilerini ortaya çıkması, yaşlanma sürecini hızlandırır. Nasıl bir ses kaydını 1X, 1.5X vs. hızlarla dinleyebiliyorsak, kan damarlarındaki erken yaşlanmaya bağlı olarak da hücreler 1X, 1.5X ya da daha hızlı yaşlanırlar” dedi.
Kalp ve damar hastalıklarını hızlandıran her sürecin yaşlanmayı da hızlandırdığını söyleyen Prof. Dr. Durukan, şunları söyledi: “Bilimsel olarak gösterilmiştir ki, damar duvarı harabiyetine en fazla neden olan etkenler sigara içilmesi ve şeker hastalığıdır. Yine kontrolsüz kan basıncı yüksekliği, yanlış bilinmesi tercih edilenin aksine kolesterol yüksekliği, stres, obezite, hareketsiz yaşam tarzı da benzer etkilere sahiptir. Besleyen damar ne kadar harap olmuş ve normal fonksiyonunu yitirmişse, beslenen doku da o hızla harap olur ve fonksiyonunu yitirir.
‘Prematür ateroskleroz’ aslında tam da budur, yani fizyolojik yaşlanma ile olması gerekenden çabuk ortaya çıkan patolojik damar harabiyeti (yaşlanma ile sonuçlanır), organ sistemlerinde erken harabiyet ve aslında bir bakıma vücudun son kullanma tarihi gelmeden erken bozulmaya neden olur. İşte bu yüzden insan, damarları kadar yaşlıdır. Siz 40’lı yaşlarda iken yukarıdaki bahsi geçen risk faktörlerine sahip iseniz, dıştan öyle gözükmüyor olsanız bile damarlarınız 60’lı yaşlarını yaşıyor olabilir. Bu da organlarınızın 60’lı yaşları yaşamasına, bu da sonuç olarak sizin 60’lı yaşlarda yaşamanıza neden olur.”
Kalp ve damar sağlığına dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Durukan, “Sonuç olarak aslında damarlarınız kadar yaşlısınız, bu sebeple kalp ve damar sağlığımıza önem vermeliyiz. Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz, sigara içilmemesi, kan basıncı, şeker ve kolesterol değerlerimizin uzmanların önerdiği seviyelerde olmasına dikkat etmeliyiz” ifadelerini kullandı.