A­m­a­s­r­a­ ­m­a­d­e­n­ ­f­a­c­i­a­s­ı­n­ı­n­ ­d­a­v­a­s­ı­ ­b­a­ş­l­a­d­ı­:­ ­D­o­s­y­a­d­a­ ­e­k­s­i­k­l­e­r­ ­v­a­r­

A­m­a­s­r­a­ ­m­a­d­e­n­ ­f­a­c­i­a­s­ı­n­ı­n­ ­d­a­v­a­s­ı­ ­b­a­ş­l­a­d­ı­:­ ­D­o­s­y­a­d­a­ ­e­k­s­i­k­l­e­r­ ­v­a­r­

43 kişinin hayatına kaybetmesine neden olan Amasra maden faciasıyla ilgili 23 sanıklı davanın ilk duruşması bugün Bartın Adliyesi'nde görülüyor. Madendeki kusurlara bakıldığında uzmanlar, dosyanın eksik olduğunu ve tüm sorumluların hakim karşısına çıkması gerektiğini vurguluyor. Duruşmanın adliye koridorunda oluşturulan özel alanda yapılacak olması tepkilere neden oldu.

Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessesesine ait maden ocağında 14 Ekim 2022'de 43 işçinin hayatını kaybettiği, 9 işçinin yaralandığı patlamaya ilişkin 8'i tutuklu 23 sanığın yargılanmasına bugün başlandı.

Davanın ilk duruşması, Bartın Adliye binası giriş katında oluşturulan özel alanda yapılacak. Adliye binası ve giriş katında geniş geniş güvenlik önlemleri alındı.

Müşteki avukatları, adliye koridorunda sağlıklı ve adil bir yargılamanın yapılamayacağını belirterek duruşmanın ertelenmesini talep etti. Müşteki avukatlarından Evren İşler, "Ben kolonlardan müvekkilimi göremiyorum. Böyle bir ortamda duruşmanın yapılamayacağı çok açık. Yargılamayı ertelemeyi istemiyoruz ama bu koşullarda bir yargılamanın yapılamayacağını düşünüyorum" dedi.

Öte yandan bazı müştekiler ile patlamada hayatını kaybedenlerin yakınları sanıklara duruşma salonuna getirildikleri esnada tepki gösterdi.

Duruşmayı canlı talip eden Gazete Duvar'dan Can Bursalı'nın aktardıklarına göre;

amasradava.jpgFotoğraf: Gazete Duvar/Can Bursalı

Cihat Özdemir'in sorgusunun tamamlanmasının ardından duruşma sona erdi. Amasra davası, yarın saat 9.30'da devam edecek.

Duruşma öncesi madencilerin avukatları Bartın Adliyesi önünde bir açıklama yaptı.

23 sanıkla ilgili “esas sorumluların sadece bunlar olmadığını biliyoruz” diyen avukatlar, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) yetkilileri ve müfettişler hakkında soruşturma açılması için Enerji Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan izin istendiğini ancak izin alınamadığını ifade etti.

“Amasra’nın Soma’dan sonra en büyük katliam olduğunu farkındayız” diyen avukatlar, “Failleri aynı, onlar yargılanana ve cezalandırılana kadar davanın takipçisi olacağız” dedi.

BirGün'den Mustafa Bildircin haberine göre dosyada sanık sıfatıyla yer alan Amasra Müessese Genel Müdürü Cihat Özdemir, İşletme Müdürü Selçuk Ekmekçi, İş Güvenliği ve Eğitim Başmühendisi Volkan Soylu ve Başmühendis Mehmet Tural hakkında, “Olası kastla öldürme ve yaralama” suçundan yüzlerce yıl hapis isteniyor. Diğer 19 sanık hakkında ise “Bilinçli taksirle öldürme ve yaralama” suçunda 15 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.

Madendeki havalandırma kusurları başta olmak üzere, organizasyonsuzluk ve taş tozu ile müdahaledeki eksikliklerin, üst yönetimin sorumluluğunu ortaya koyduğunu belirten uzmanlar, dosyanın eksik olduğu görüşünde birleşiyor. Uzmanlara göre, dosyanın yalnızca Amasra Müessesi yönetimi ile sınırlı olmaması, tüm TTK üst yönetiminin de sorumlu sıfatıyla hakim karşısına çıkarılması gerekiyor.

Fezlekede 31 Ekim 2022 tarihli bilirkişi raporuna atıf yapılıyor. Savcılık fezlekesinde, Müessese Müdürü Cihat Özdemir’in, facianın meydana gelmesine neden olan etkenlerden havalandırma, metan drenajı, kömür tozu mücadelesi, teknik personel sayısındaki eksiklik ve iş güvenliği eğitimleri ve acil durumlara yönelik tatbikatlar kapsamında kusurlu bulunduğu kaydediliyor. İşletme Müdürü Selçuk Ekmekçi ve İşletme Başmühendisi Mehmet Tural’ın kusurları ise “Havalandırma, kömür tozu mücadelesi ve iş güvenliği eğitimleri ve acil durumlara yönelik tatbikatlarda eksiklik” olarak sıralanıyor. Müessesede İş Sağlığı Güvenliği ve Eğitim Şube Müdürü olarak görev yapan Volkan Soylu da aynı kusurları işlediği gerekçesiyle suçlanıyor. Fezleke bu haliyle, “Tüm sorumluluk işçi ve mühendislere yıkılacak” yorumlarına neden oluyor.

Mağdur ailelerin avukatlarından Sercan Aran, duruşma öncesi BirGün’e değerlendirmelerde bulundu. TTK üst yönetimi ile Amasra Maden Müessesi’ni denetleyen herhangi bir denetçiye dava açılmadığını anımsatan Aran, “Davanın bu haliyle başlıyor oluşu, yargılamanın sonucuna dair de bize bir veri veriyor” diye konuştu. Dosyanın, “Olayın tek sorumlusu müessese yöneticileri ve mühendisler” algısına yol açması nedeniyle eksik olduğunu belirten Aran, “Ancak işletme projesine, madenin işleyişine ya da işçilerin anlattıklarına baktığımızda sorumluların yalnızca müessese yöneticileri ile sınırlı olduğunu söyleyemeyiz” dedi.

Aran, TTK Genel Müdürü Kazım Eroğlu ile kurumu denetleyen denetçilerin de sanık sandalyesinde oturması gerektiğini ancak soruşturma izni vermediğini altını çizdi. Sorumluluğu bulunan üst yöneticilerin yargılanmasına yönelik girişimlerinin olacağını kaydeden Aran, “Şimdi, temsil ettiğimiz ailelerin hakları için Amasra’da duruşmayı takip edeceğiz” ifadesini kullandı. Adliye koridorunun duruşma salonuna çevrilmesine yönelik de konuşan Aran, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Adalet Bakanlığı, bölgedeki bir spor salonunun duruşma için kullanılması konusunda girişimlerde bulundu ancak Gençlik ve Spor Bakanlığı’ndan bu yönde izin çıkmadı. Duruşma salonu denilen yer illa dört duvarlı bir yer değildir ancak en azından sessiz bir ortama sahip olması gerekiyor. Duruşma bir koridorda yapılacak. Herhangi bir ses, dağınıklığa yol açabilir ve davanın seyrini etkileyebilir.”

Bartın Platformu, dava öncesinde yazılı bir açıklama yaptı. Platformun açıklamasında, süreç içinde üst düzey yöneticilerin korunmaya çalışıldığı savunuldu. Açıklamada, Hattat Holding’in Amasra’daki taşkömürünün yüzde 97’sini, “Bir şekilde ele geçirdiği” de belirtilerek, “Hattat Holding’in bu katliamdaki payı hep es geçildi” denildi.

Bartın Platformu’nun açıklamasında, facianın yaşandığı maden sahasına komşu bölgede faaliyet gösteren Hattat Holding ile ilgili özetle şunlar kaydedildi:

"Devlet tarafından Amasra B sahasında Hattat Holding’le yapılmış olan Rödovans Sözleşmesi’nin sona erdirilerek bu sahanın TTK tarafından işletilmeye başlanması, böylece yöredeki daha çok sayıda işsiz gencimize, daha iyi koşullarda, daha yüksek ücretli ve iş güvenliğine sahip bir ortamda çalışabilecekleri bir çalışma ortamı sağlanabileceğini açıklamıştık. Biz hala aynı noktadayız. 14 Mayıs 2023 tarihinde yapılacak olan genel seçimler öncesi siyasi partilere çağrımız, Amasra B sahasındaki kullanım haklarının devlete olan borçları karşılığında iptal edilmesi, Amasra B sahasındaki taşkömürü üretiminin TTK tarafından yani devlet eliyle yapılmasıdır.”

Bartın'ın Amasra ilçesindeki TTK Amasra Müessesesine ait maden ocağında 14 Ekim Cuma günü saat 18.15 sıralarında meydana gelen patlamada 41 işçi hayatını kaybetmiş, 11 işçi yaralanmıştı. Bir işçi sevk edildiği hastanede 4 Kasım 2022'de, bir işçi de patlamadan 173 gün sonra yaşamını yitirmişti.

Amasra Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında aralarında TTK Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir'in de bulunduğu 24 şüpheli gözaltına alınmıştı.

Şüphelilerden TTK Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir, Müessese Müdür Yardımcısı Salih Atmaca, İşletme Müdürü Selçuk Ekmekci, İş Güvenliği ve Eğitim Başmühendisi Volkan Soylu ve Başmühendis Mehmet Tural ile kartiyelerden (birkaç üretim ünitesinden oluşan ocak) sorumlu maden mühendisleri Levent Aydın ve İbrahim Hakan Mengeş ile emniyet mühendisi Şahan Kahraman "bilinçli taksirle birden fazla insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olmak" suçundan tutuklanmış; 4 şüpheliye adli kontrol hükümleri uygulanmış, şüphelilerden 3'ü çıkarıldıkları hakimlikçe, 9'u savcılık sorgularının ardından serbest bırakılmıştı. Bu şüpheliler arasında yer alan bir kişi hakkında da soruşturma sürecinde "takipsizlik" kararı verilmişti.

İddianamede, tutuklu sanıklar Özdemir, Ekmekci, Soylu ve Tural hakkında 42 kez "olası kastla öldürme" suçundan toplam 840 yıldan 1050 yıla kadar, 4 kez "olası kastla yaralama" suçundan da toplam 4 yıl 16 aydan 12 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.

Bu 4 sanığın iki suçtan toplam 844 yıl 16 aydan 1062'şer yıla kadar mahkumiyeti talebinde bulunulan iddianamede, diğer 4'ü tutuklu 19 sanığın ise "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıl 8 aydan 22 yıl 6'şar aya kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyor.

Amasra'da 42 işçi ölmüştü: Denetim yapan müfettişleri soruşturma izni yokAmasra'da 42 işçi ölmüştü: Denetim yapan müfettişleri soruşturma izni yok

Amasra faciasında yeni rapor: 35 gün önce yetkililere haber verilmişAmasra faciasında yeni rapor: 35 gün önce yetkililere haber verilmiş

Bartın'daki maden faciasında ses kaydı ortaya çıktıBartın'daki maden faciasında ses kaydı ortaya çıktı

Popular Articles

Latest Articles