Günlük hayatta süt ve süt ürünleri birçok kişi tarafından tüketilmektedir. Çiğ süt hakkında araştırmalar devam ederken Prof. Dr. Barbaros Özer Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Süt Teknolojisi Bölümü Öğretim Üyesi ve Süt Akademisi Eğitim Koordinatörü merak edilen tüm soruların yanıtını verdi. İşte süt ürünleri hakkında merak edilen tüm detaylar…
Süt ve süt ürünlerine talep her geçen gün artarken tüketiciler de akıllarına takılan soruların yanıtını araştırıyor. Evde yoğurt ve peynir yapan tüketiciler çiğ sütte oluşabilecek riskleri de göz ardı etmemelidir. Çiğ süt kullanan kişilerin karşılaşabilecekleri sorunların yanıtı Prof. Dr. Barbaros Özer'den geldi. Uzman isim bütün tüketicileri tek tek uyardı. İşte süt ürünleri hakkında merak edilen tüm detaylar…
Süt içerisinde görülebilecek kalıntıların başında ağır metaller geldiğine değinen Özer, mikrobiyal toksinler ve antibiyotiğe karşı dikkatli olunması gerektiğini vurguladı. Çiğ sütü sarılması ile birlikte tüm kontrol parametrelerinin sıkı bir şekilde takip edilmesi gerektiğine değinen uzman isim, sütün sağıldığı hayvan sağlığı ve refahının da gerektiği gibi korunması gerektiğini aktardı. Barbaros Özer, oluşabilecek bu kalıntıların süte geçişinin engellenmesi gerektiğinin altını çizdi.
Tüketici olarak satın alınan süt ve süt ürünlerinin kalıntılardan ayrıştırılmasının mümkün olmadığını vurgulayan Özer, “Çiğ sütün ve işlenmiş sütün kayıtlı işletmelerce ve doğru üretim pratikleri uygulanarak üretilmiş olduğundan emin olunmalıdır.” açıklamalarında bulundu.
Kutu sütlerin yani işlenmiş sütlerin ölü kabul edilemeyeceğine değinen Barbaros Özer, “Ölü Süt” ifadesinin hiçbir bilimsel geçerliliği olmadığının altını çizdi. Ölü ifadesinin sütü bazı bileşenlerini ısı uygulanmasından dolayı hasar görmesi olduğunu ifade eden Özer, hiçbir tüketicinin evde çiğ süt tüketmediğini eve alınan çiğ sütün kaynama sıcaklığında uzun süre ısıl işleme maruz bırakıldığını söyledi. Barbaros Özer, endüstriyel ölçekte bakıldığında ise daha kısa sürede ve daha düşük sıcaklıklarda ısıtılan sütlerin ölü bir durumda olmadığının altını çizdi.
Mikrobiyolojik açıdan bakıldığında hiçbir sakıncası olmadığını ifade eden Özer, evde yoğurt yapmadan önce uzun süre kaynatılan sütlerin tüm mikroorganizmaları öldürdüğünü söyledi. Kayıt dışı işlemlerden elde edilen çiğ sütlerin içerisinde ne olduğunun bilinmediğini dile getiren uzman isim, bazı riskler ile karşılaşılabileceğinin yüksek bir ihtimal olduğuna değindi.
Hayvanın tükettiği yemden gelebilecek küf toksinlerinin ısıl işlem veya benzer uygulamalar ile gitmediğinin altını çizen Özer, bu toksinlerin tüketilmesinin olasılık dışı olmadığını vurguladı. Barbaros Özer, “Çiğ sütün kaynağından itibaren takip edildiği ve insan müdahalesinin olabildiğince az olduğu üretim süreçlerinden geçen yoğurtların tüketilmesi daha sağlıklı ve güvenli.” dedi.
Yoğurt örneğine değinen uzman isim evde peynir yapılabileceğini de söyledi. Çiğ sütten gelebilecek risklerin altına tekrardan çizen Özer, Bu durumun göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguladı.
Yasalarımız gereği iade edilen peynirlerin kullanımı veya imhası için belirli kurallara tabi tutulduğunu vurgulayan Özer, kaşar peyniri üretiminde süresi geçmiş bir peyniri kullanmanın yasal olmadığını aktardı. Barbaros Özer, Türk Gıda Kodeksi Peynir Tebliğinde yer alan bilgiler doğrultusunda sadece eritme peynir üretiminde hammadde olarak kullanılabileceğinin altını çizdi. Özer, yasa gereği piyasadan toplanan iade kaşar ya da benzeri peynirlerin yeni bir kaşar üretiminde kullanılmasının ve kaşar peyniri olarak satılmasının mümkün olmadığının altını çizdi.
Çiğ sütte birim üretim maliyetlerinin arttığını vurgulayan Özer, kayıt dışı üretimde de bazı yasa dışı uygulamaların görülebildiğine değindi. Barbaros Özer, kayıt dışı olarak üretilen yoğurtlarda koruyucu madde kullanımı, süt yağı yerine bitkisel yağ kullanımı, kaşar peynirlerde ise üretimde imha edilmesi gereken iade peynirlerin kullanımı gibi hilelere başvurulduğunu aktardı. Süt üretiminde yapılan hilelere değinen uzman isim, “Kayıtlı ve yasal takip sürecindeki süt işletmelerinde ise bu uygulamaların gerçekleşmesi beklenmez.” sözleri ile açıklamasını sonlandırdı.