Kolajenin vücuttaki etkisi zamanla azaldığı için yaşlanma belirtileri ciltte gözle görülür derecede artar. Bu yüzden piyasada kolajen desteği sağlayan birçok ürün bulunuyor. Ancak, besinlerden alınan kolajenin yerini hiçbir şey tutmaz. Doğal kolajen yatağı olan besinleri tüketerek vücudunuzun ihtiyacı olan kolajeni alabilir ve yaşlılık belirtilerini ortadan kaldırabilirsiniz. Peki, bu besinler nelerdir, hangi besinlerde kolajen vardır? Cevabı haberimizde...
Sağlıklı bir vücuda sahip olmanın yolu şüphesiz ki düzenli ve sağlıklı beslenmeden geçiyor. Özellikle doğal yollardan tüketilen kolajenin bu konudaki faydaları ise bitmek bilmiyor. Cilt, saç ve tırnak sağlığınıza önem veriyor ve yaşlılık belirtilerinden hoşlanmıyorsanız doğal kolajen takviyesi tam size göre.
Kemik suyu, kemik ve bağ dokusundan oluştuğu için kalsiyum, magnezyum, kolajen, fosfor, amino asitler, kandroitin, glukozamin gibi birçok besini içerisinde bulunduruyor.
Doğal kolajen özelliği bulunan kemik suyu bağışıklığı güçlendirdiği gibi cilt hücrelerini yeniler ve saçların daha sağlıklı ve gür uzamasını sağlar. Genellikle çorbalarda tercih edilen kemik suyu düzenli tüketildiğinde beynin yaşlanmasını da engeller. Ayrıca, birçok hastalığa karşı vücutta koruma kalkanı da oluşturmaktadır.
Uzmanlar yaş ilerlemeden, vücut sağlığı için mutlaka kemik suyu tüketimini öneriyor. Düzenli tüketildiğinde hafızayı güçlendiren kemik suyu, beynin gelişimine de katkı sağlıyor.
Cilt elastikiyetini koruyan kemik suyu, cilt sağlığını korumak ve güçlendirmek için birebir kolajen kaynağıdır. Kemik suyu, cildin kırışmasını ve sarkmasını engellediği için cildin genç kalmasındaki en etkili bileşendir. Fakat, kolajen almak için en etkili yöntem içerden almaktır. Yani kolajen içeriği yüksek olan kemik suyu gibi doğal yöntemlere başvurmak doğru tüketim yoludur.
Kemik suyu içeriğindeki kalsiyum ve fosfor sayesinde ise bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Uzmanlar hem vücut hem cilt sağlığını güçlendirmek için günlük 1 bardak kemik suyu tüketimini öneriyor.
Harvard Üniversitesi'nde yapılan bir çalışmadan elde edilen bulgular, kemik suyu tüketen otoimmün hastalarında semptomların git gide azaldığını ortaya koymuştur.