İslam Memiş, son depremin Türkiye ekonomisi üzerindeki etkisine ilişkin endişelerini dile getirerek, bunun büyüme rakamlarında doğrudan veya dolaylı olarak 2 puanlık bir düşüşe yol açabileceğini belirtti.
Asrın Felaketi olarak anılan depremin ardından deprem bölgelerinde hummalı çalışmalar devam ediyor. Depremin ülke ekonomisi üzerinde etkili olacağını öngören uzmanlar tarafından değerlendirmeler yapılıyor. Bu kapsamda Altın ve Para Piyasaları Uzmanı İslam Memiş, deprem felaketi ile ekonomi arasındaki bağlantıyı gündeme getirdikten sonra depremin ekonomiyi nasıl etkileyeceğine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Uzman Memiş, verilerin bulanıklığı nedeniyle iddia ettiklerinin bir olasılık olduğunun altını çizdi.
Altın ve Para Piyasaları Uzmanı Memiş'e göre, 13,4 milyon kişinin yaşadığı Türkiye'nin deprem bölgesinde meydana gelen son depremin ülke ekonomisi üzerinde önemli bir etkisi olabilir. Etkilenen bölge, nüfusun yüzde 15,7'sini, GSYH'nin yüzde 9,3'ünü ve bütçe gelirinin yüzde 4,7'sini oluşturuyor. Bölge aynı zamanda tarım, imalat ve sanayi açısından da önemli olup, işletmeler, vergi mükellefleri, sigortalı çalışanlar, kayıtlı otomobiller ve motorlu taşıtlar açısından da önemli bir paya sahip. Depremle ilgili yardım, bağış ve maliyetler net olarak açıklanmazken, terör örgütlerinin sosyal medya üzerinden Türkiye ekonomisinin durumu hakkında yanlış bilgi yayabileceğinden de endişe ediliyor.
Memiş, son depremin Türkiye ekonomisi üzerindeki etkisine ilişkin endişelerini dile getirerek, bunun büyüme rakamlarında doğrudan veya dolaylı olarak 2 puanlık bir düşüşe yol açabileceğini belirtti. Depremin maliyetleri arasında kamu onarımları, ithalat ve ihracat maliyetleri, üretim ve tüketim maliyetleri, psikolojik maliyetler ve bölgenin tarımdaki önemi nedeniyle gıda enflasyonu riski yer alıyor. Depremin seçim sürecine denk gelmesinin de bir maliyeti olmuş, depremden önce yaşanan kuraklık da bu maliyeti artırmıştır. Ancak sigorta ve DASK gibi kuruluşların desteği, yurtdışından gelen nakit bağışlar, SWAP işlemleri ve borç ertelemeleri gibi olumlu süreçler, Memiş'in en geç bir yıl içinde gerçekleşeceğini öngördüğü ülkenin toparlanmasına yardımcı olacaktır.