S­a­v­a­ş­ ­s­u­ç­u­n­d­a­ ­s­a­v­c­ı­ ­d­e­v­r­e­d­e­

S­a­v­a­ş­ ­s­u­ç­u­n­d­a­ ­s­a­v­c­ı­ ­d­e­v­r­e­d­e­

Çocukların cansız bedenlerine aldırmadan Gazze’ye ölüm yağdıran İsrail’i köşeye sıkıştıracak gelişme. Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı hem İsrail hem Filistin hakkında savaş suçlarına ilişkin soruşturma yapıldığını bildirdi. Başsavcı Gazze’de de inceleme yapacağını duyurdu. Kritik gelişme ‘Yaşananların tek sorumlusu Hamas’ algısını çürütecek en önemli adım olarak görüldü.

Tel Aviv’in ‘teröre karşılık’ diyerek Gazze’de yürüttüğü operasyonun 24’üncü gününde saldırıların kapsamı genişletildi. 24 saatte 600 hedef vuruldu. İsrail Ordusu Sözcüsü, kuvvetlerin Gazze Şeridi’nde kademeli bir şekilde ilerlediğini söyledi. 471 kişinin öldüğü El-Ehli katliamı sonrası İsrail güçleri Kudüs Hastanesi’nin boşaltılmasını istedi. Bombalar hastanenin 10 metre yakınına kadar düşerken dikkat çeken açıklama geldi.

Mısır ile Gazze Şeridi arasındaki Refah Sınır Kapısı’nı ziyaret eden Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Karim Khan, her iki ülke topraklarında işlenen suçlara dair devam eden aktif soruşturmalar olduğunu kaydetti. Gazze ve İsrail’i ziyaret edeceğini belirten Khan, insani yardımların engellenmesinin savaş suçu kapsamına girdiğini belirtti. “Roma Statüsü uyarınca bu hakların kısıtlanması cezai yaptırıma yol açar” dedi.

Aksa Tufanı sonrası 600 kişiden oluşan bir ‘gönüllü’ güvenlik ekibi oluşturan İsrail yönetiminin bu kişilere 40 bin silah dağıtacağı kamuoyuna yansımıştı. İnfaz timleri tartışma konusu olurken ülkedeki silahlanma yarışı dikkat çeken boyuta ulaştı. Hükümetin silahlanmanın önünü açmasıyla 7 Ekim’den bu yana ruhsat almak için başvuranların sayısı 150 bine ulaştı. Geçen yılın aynı döneminde bu sayının 42 olması çarpıcı tabloyu ortaya koydu.

Dünya 8 bin insanın ölümüne karşı ortak bir tavır bile alamazken Avrupalı liderler, Gazze üzerinden yaşanacak bir göç dalgasını gündeminde tutuyor. Avrupa Parlamentosu Başkanı Roberta Metsola “Lübnan ve Suriye’deki mülteci akınının benzerini düşünmeliyiz” ifadesini kullandı. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen de AB’ye yönelik yasadışı göçle mücadele için Mısır’la ‘stratejik ortaklık’ kurulması gerektiğini vurguladı.

3110krt01a-tum.jpg

Gazze halkını kadın-çocuk demeden 24 gündür katleden bombardımanları düzenleyen, bölgeye en temel insani ihtiyaçların girişine dahi izin vermeyen İsrail, uluslararası ceza hukukunun merceğinde. Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Karim Khan, Gazze’de her iki tarafın potansiyel savaş suçlarını incelemeye alacağını duyurdu. Kritik gelişme ‘Yaşananların tek sorumlusu Hamas’ algısını çürütecek en önemli adım olarak görüldü.

Khan önceki gün Mısır ile Gazze Şeridi arasındaki Refah Sınır Kapısı’nı ziyaret etti. X hesabından paylaştığı videoyla açıklama yapan Başsavcı Khan, İsrail’i sivillerin gıda ve sağlık malzemelerine erişimini sağlamak için “fark edilebilir çabalar” göstermeye ve uluslararası insancıl hukuka uymaya çağırdı.

İnsani yardım malzemelerinin çocuklara, kadınlara ve erkeklere, sivillere ulaşmasında herhangi bir engel olmaması gerektiğinin altını çizen Khan, “Onlar masumdur. Uluslararası insancıl hukuk kapsamında hakları vardır. Bu haklar Cenevre Sözleşmelerinin bir parçasıdır ve Roma Statüsü uyarınca bu haklar kısıtlandığında cezai sorumluluğa bile yol açarlar” dedi. İnsani yardıma erişimin engellenmesinin savaş suçu teşkil edebileceği uyarısında bulunan Khan, İsrail’i bölgeye daha fazla kamyon girişine izin vermeye çağırdı.

Bölgede bulunduğu süre zarfında Gazze Şeridi ve İsrail’i ziyaret etmeyi umduğunu, zira ofisinin mümkün olan her yerde ve yargı yetkilerinin olduğu her yerde bu hakları savunmaya kararlı olduğunu ifade eden Khan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Filistin’deki duruma bağımsız olarak bakıyoruz. İsrail’deki olaylara bakıyoruz... İşbirliğine ihtiyacımız var. Yardıma ihtiyacımız var. Ancak iddiaları gerçeklerden ayırdığımızdan emin olmak için kararlılığa, dayanıklılığa ve profesyonelliğe sahip olacağız.”

Khan, UCM’nin hem İsrail hem Filistin tarafından her iki ülke topraklarında işlenen suçlara dair devam eden “aktif soruşturmaları” olduğunu söyledi. Uluslararası Ceza Mahkemesi, kuruluş belgesi Roma Statüsü olan, savaş suçları, insanlığa karşı işlenen suçlar, soykırım suçları ve saldırı suçlarına bakan uluslararası bir mahkemedir. Merkezi Hollanda’nın Lahey kentinde olan mahkeme, 1 Temmuz 2002’de kuruldu ve 11 Mart 2003’te çalışmaya başladı. İsrail, UCM’ye üye devletler arasında değil. Ancak, Filistin’in UCM’ye üye olması, mahkemeye İsrail’i yargılama yetkisi sağlıyor.

Popular Articles

Latest Articles