K­u­r­t­u­l­m­u­ş­­t­a­n­ ­G­a­z­z­e­ ­t­e­p­k­i­s­i­:­ ­B­i­r­l­e­ş­m­i­ş­ ­M­i­l­l­e­t­l­e­r­ ­b­i­r­ ­ç­ö­p­

K­u­r­t­u­l­m­u­ş­­t­a­n­ ­G­a­z­z­e­ ­t­e­p­k­i­s­i­:­ ­B­i­r­l­e­ş­m­i­ş­ ­M­i­l­l­e­t­l­e­r­ ­b­i­r­ ­ç­ö­p­

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, İsrail'in 12 gündür Gazze'yi bombalamasına ilişkin, "Birleşmiş Milletler dediğiniz şey; artık kağıttan bir kaplan bile değil, neredeyse çöp tenekesine atılmış fonksiyonsuz bir kuruluştan ibarettir." tepkisinde bulundu. Önceki gün BM Güvenlik Konseyi'nde Rusya tarafından sunulan ve Gazze'de "İnsani ateşkes" öngören karar tasarısına Çin, Birleşik Arap Emirlikleri, Mozambik ve Gabon destek verirken ABD, İngiltere, Fransa ve Japonya ise 'hayır' oyu verdi.

Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Baki Komsuoğlu Kültür Merkezi'nde düzenlenen Akademik Yıl Açılış Töreni'nde konuşan Kurtulmuş, uluslararası hukuku hiçe sayan İsrail'in saldırgan tavırları ve kendilerini üstün gören zihniyetle hareket etmelerinin kabul edilemeyeceğini söyledi.

Kurtulmuş, dünyanın böylesine büyük bir barbarlıkla modern zamanlarda hiç karşılaşmadığını, savaşın da bir ahlakının ve hukukunun olduğunu kaydetti.

Ecdadın cephede bile düşmana insanlığı anlattığını aktaran Kurtulmuş, "İçimiz yanıyor, yüreğimiz yanıyor ama kusura bakmasınlar dünyaya da insanlık dersi vermek durumundayız. Böylesine büyük bir vahşet asla kabul edilemez. Bu vahşete taraftar olanlar, bu vahşet karşısında sessiz kalanlar, bu vahşeti yapanların sırtını sıvazlayanlar da en az burada yaşanan insani krizler konusunda onlar kadar sorumludur." diye konuştu.

Osmanlı'nın, Filistin topraklarında 4 asır hükümran olduğunu, yan yana yaşayan halkları din, mezhep savaşı olmadan bir arada tuttuğunu vurgulayan Kurtulmuş, "Mescid-i Aksa'daki 'Allahuekber' sesleriyle 100 metre aşağıdaki Ağlama Duvarı'ndaki Yahudilerin yakarışları, birkaç metre ötedeki Doğuş Kilisesi'ndeki Hristiyanların duaları birbirine karışır ve hiç kimse diğerine yan gözle bakmazdı." dedi.

Kurtulmuş, Orta Doğu'da barışı sağlamanın zor olmadığına işaret ederek, "Orta Doğu'da aslolan; siyonist işgalcilerin zihniyet yapısını değiştirmek. Bunlar, İngilizlerden aldıkları terbiyeyle bu günlere geldi." dedi.

Bugün çevre kirliliğinden açlığa, kıtlığa, göçmen meselesinden Filistin topraklarındaki işgale ya da Orta Doğu'nun bir başka yerinde insanlara hayatı dar eden terör örgütlerinin beslenmesine, büyütülmesine kadar hemen her sorunun altındaki çeşitli nedenlerin en başında zihniyet meselesinin geldiğini belirten Kurtulmuş, "'Dünya bizim mülkümüzdür, dünyayı biz yönetiriz. Bizden başkaları insan değildir.' anlayışına artık bir son verilmesi gerekiyor." ifadesini kullandı.

Kurtulmuş, Filistin-İsrail çatışmasına değinerek, şöyle devam etti:

"Üç temel neden çözülmediği sürece Orta Doğu'da barışın olması mümkün değildir. Bunlardan birisi; 1967 sınırlarında Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilmiş, başkenti Kudüs olan Filistin Devleti kurulmadıkça bu bölgede barışın, esenliğin sağlanması mümkün değildir. Öyle mahalle mahalle bölünmüş bir devletten bahsetmiyoruz. Toprak bütünlüğü sağlanmış tam manasıyla egemen, suyu elektriği için başkasına muhtaç olmayan kendisi güçlü bir Filistin Devleti.

Bu devlet kurulmadan, bu devletin kuruluşu önünde uluslararası camia engelleri kaldırmadan Orta Doğu'da barışın sağlanması mümkün değildir. İki; Mescid-i Aksa başta olmak üzere Müslümanların ve Hristiyanların kutsallarının uluslararası sistem tarafından garanti altına alınması, Mescid-i Aksa'ya baskınların sonlandırılması ve bu anlamda gerçekten sürekli tazelenen saldırılara son verilmesidir."

Üçüncü temel unsurun ise yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin oralardan çıkartılması olduğunu dile getiren Kurtulmuş, "Bunlar işgalcinin de ötesinde hırsız, gasbedici. Bu sorun ortadan kalkmadan, orada yaşayan insanlar gaspçıların gasbettikleri kendi özgün ata evlerine gelmeden orada barış sağlanamaz." diye konuştu.

Kurtulmuş, dünya barışının kapısının Orta Doğu, bu kapının kilidinin de Filistin halkının özgür ve esenlik içerisinde yaşaması olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

"İnşallah Türkiye olarak hem acil olarak sorunun çözülmesi hem de kalıcı olarak bir siyasi çözüm bulunabilmesi için gayret sarf ediyoruz. Bu vesileyle açıkça söylemek herhalde vazifemdir; dünya sistemi, uluslararası sistem, uluslararası hukuk, insan hakları, savaş hukuku; bir sürü artık anlamını yitirmiş kavramdan bahsediyoruz. Allah aşkına, hangi Birlemiş Milletler Güvenlik Konseyi'nden, amacı savaşları ve çatışmaları durdurmak olan Birleşmiş Milletler'den bahsedebilir noktadayız.

Allah aşkına, Birleşmiş Milletler nerede savaşı durdurdu, nerede insani sorunlara çözüm buldu? Burnumuzun dibinde Ukrayna-Rusya arasındaki savaşı durdurabildi mi? Dünyanın birçok yerinde devam eden iç çatışmalara çözüm bulabildi mi? Açık bir şekilde devam eden bu insan hakları ihlallerine, insanlığa karşı işlenmiş suçlara karşı herhangi bir tedbir alabildi mi? Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı olduğumu biliyorum ancak siyasi sorumluluğumu da kuşanarak söylüyorum; Birleşmiş Milletler dediğiniz şey; artık kağıttan bir kaplan bile değil, neredeyse çöp tenekesine atılmış fonksiyonsuz bir kuruluştan ibarettir."

Popular Articles

Latest Articles