Son zamanlarda gündemi oldukça dolduran konulardan biri de uyuz vakalarındaki artış oluyor. Doktorlar ise vatandaşları endişeye sürükleyecek açıklamalar yapıyor. Öyle ki artık bazı kremlerin uyuza direnç göstermeye başladığı ve dolayısıyla da tedaviye yanıt vermediği öğrenildi. Peki doğal yöntemlerden biri olan sirkeli su uyuzu geçirir mi? İşte konuya ilişkin detaylar…
Hem dünyada hem de Türkiye’de artan uyuz vakaları, her geçen gün daha korkutucu bir hal alıyor. Öte yandan uyuz vakasının ortaya çıktığı kişinin tüm aile bireylerinin de tedavi olması gerekiyor. Deri teması ile bulaşan hastalık ortak alanda yaşayanların ya da ortak alan kullananların daha dikkatli olması gerektiği anlamına geliyor. Uyuz vakalarının dünyada olduğu gibi Türkiye’de de son 2 yılda yüzde 30 arttığına dikkat çeken Dermatoloji Uzmanı Dr. Erkan Davarcı, konuya ilişkin olarak “Polikliniğe her gün gelen hastalardan mutlaka en az 2-3 tane ya da daha fazla hasta görüyoruz. Bazı kremlerde tedaviye cevap alamıyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Deri temasıyla bulaşan uyuzun, insanların birbirlerine olan yakın teması halinde daha hızlı bulaştığına değinen Uzm. Dr. Erkan Davarcı, "O yüzden tedavinin aile içi olmasına çok dikkat ediyoruz. Gece kaşıntısı belirti için çok belirgindir. Ayrıca vücutta el parmak araları, el bileklerinin iç tarafı, karın, bacakların iç tarafı ve genital bölgelerde gelişen lezyonlar mutlaka uyuzu akla getirmesi gerekir” dedi.
Son yıllarda artan vakalarla alakalı konuşan Uzm. Dr. Davarcı, özellikle de geçen yıl ile bu yılın oranlarına dikkati çekerek, “2018-2019 yılından itibaren yavaş yavaş artış gösterdi. Özellikle pandemiden çıktığımız zaman insanların birbiriyle olan temasları arttığı için daha da hızlı bir artış oldu. Geçen yıla oranla bu yıl yüzde 30 bir artış yaşandı. Polikliniğe her gün gelen hastalardan mutlaka en az 2-3 tane ya da daha fazla hasta görüyoruz. 1 yaşındaki yeni doğan çocuktan ileri yaşa kadar görünebilir. Uyuz vakalarında mutasyon gibi bir durum söz konusu değil” diye konuştu.
Tedavi yöntemlerine ilişkin açıklamalarda bulunan Uzm. Dr. Davarcı, “Hastalığın bazı tedavi yöntemlerine direnç gösterdiğini görüyoruz. Bazı kremlerde tedaviye cevap alamıyoruz, daha etkili kremler kullanıyoruz. Bunlarla tedavi ediliyoruz. Bazen bilgisiz hastalarımız ile karşılaşabiliyoruz, bunların tedavisi ayları buluyor. 15-20 gün içerisinde doğru tedavi yöntemleriyle kesin tedavi mümkündür” ifadelerine yer verdi.
Uzm. Dr. Davarcı, hastaların yanlış kremler kullanması sonucunda hastalığın daha çok yayıldığını ifade ederek, “Bu hastalarda 1 yıla varan tedaviler oluyor. Hastanede yatış işlemi gerçekleşmiyor. Hayvanda da uyuz mikrobu var ama insandaki ile aynı değil. İnsana insandan geçiyor. Deprem alanı gibi toplu yaşam alanlarında bulunulması, uyuz vakalarının artmasında etkisi oldu. Türkiye’de olduğu gibi birçok ülkede aynı artış var. Sosyal medyada bazen hastalarımızın bize ilginç soruları oluyor. Onlardan biri de sirke veya sirkeli suyla geçebilir mi? Böyle bir şey kesinlikle bilimsel açıdan mümkün değil” açıklamasını yaptı.