Türkiye'nin kaderini belirleyecek 14 Mayıs seçimlerine 5 gün kaldı. Seçimlerde sona yaklaşırken siyasi partiler çalışmalarını sürdürüyor. ABB Başkanı Mansur Yavaş, Karabük'te vatandaşlarla buluştu. Yavaş, gençleri hedef alan iktidara tepki göstererek "Eğer siz bu dönemi okuyabilseydiniz gençleri ikide bir 'asalak, nankör' diye nitelemek yerine onların aklından yararlanma yoluna giderdiniz. Saygı duymayı öğreneceksiniz" dedi.
14 Mayıs seçimleri için son 5 günün içine girildi. Seçim sürecinde birçok tepki çeken olaya imza atan iktidara, Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş da miting alanında seslendi. Gençlerin hedef gösterilmesine tepki gösteren Yavaş, "Eğer siz bu dönemi okuyabilseydiniz gençleri ikide bir 'asalak, nankör' diye nitelemek yerine onların aklından yararlanma yoluna giderdiniz. Saygı duymayı öğreneceksiniz. Ben diyorum ki bu dönemin sonu geldi" dedi.
Yavaş'ın açıklamasının satır başları şöyle:
"Bakın! Sizin çocuklarınız olduğu kadar artık bu yeni yetişen neslin her birinin en iyi cep telefonu olacak, en iyi arabaya binmeyi hayal edecek, en iyi evde oturmayı hak ettiğini düşünecek. Gerekirse yurtdışına gitmeyi, tatile gitmeyi hayal edecek... Bunlar sadece size has işler mi? İşte bu şekilde gençlerin hayallerini yok ettiler ve ayın 15'inden sonra da iktidar değişmezse bunun düzeleceği yok. Niye yok? Çünkü ikide bir ekonomi bakanını değiştiriyor. Bu olmadı öbürü gelsin. Merkez başkanını değiştiriyorlar. O da olmadı bu sefer eski bakanlarını davet ediyorlar 'Gel ne olur ekonominin başına geç' diye... O da diyor ki 'Siz dünyada olmayan bir model uyguluyorsunuz' Siz bilime, ekonominin kurallarına inanmıyorsunuz, kendi kafanıza göre iş yapıyorsunuz. Kusura bakmayın ben size çalışmam dedi.
14'ünden sonra bu iktidar devam ederse onlara hayat aynen devam edecek. Dünya onlara güzel. Burada o kadar çok genç var ki, öğrenciler 8-10 yıldır 'Biz okuyoruz ama istikbalimiz ne olacak?' diye bakıyor. Sınava giriyorlar, sınavdan yüksek puan alıyorlar, mülakatta eleniyorlar. Neden? Torpilleri yok! Artık bu sistem ortadan kalkacak.
Ayın 15'inde iktidar değişmezse treni patlamış otobüs gibi uçuruma gitmeye devam edecek. Sizler aynı sorunlarınızla baş başa kalacaksınız ama bugün biliyorsunuz Millet İttifakı'nın içinde çok önemli, şampiyonlar ligi diyebileceğimiz ekonomistler var. Onlarda görüşlerini zaman zaman anlatıyorlar. En azından hükümet değiştiğinde onların mutlaka ama mutlaka bir şeyler yapma ihtimalleri var. 6 siyasi partinin sayın genel başkanı 2 yıldır 2400 maddelik mutabakat metninde uzlaştı. Orada nelerin olacağı nelerin olmayacağı yazılı.
Türkçemizin en güzel cümlesi: 'Uzlaşmak'... Farklı düşünebilirler, uzlaşılır, problem çıkar yine uzlaşılır. Yeter ki kavga çıkmama iradesi olsun. Ona da kızıyorlar 'birbirinize benzemiyorsunuz ne işiniz var' diye... Kavga edin diyorlar! Hayır. Kavga etmek istemiyoruz.
Şimdi o kadar çok 6'lı masa muhabbeti yaptılar ki...Kendileri 2 parti giriyoruz derlerken onlarda 6'yı tutturdular. Diğer tarafa bakıyorsunuz HÜDA PAR ittifakta. Sayın Binali Yıldırım 'yok yok ittifakta değil' diyor. İnkar ediyorsunuz. Bende diyorum ki ya birbirinizden utanıyorsunuz ya da umursamıyorsunuz. İkisinden birisi. Bu sistemi bu hale getiren 2017 referandumudur. Orada itiraz edildi, yapmayın denildi işte sonucu bu.
İkide bir televizyona çıkıyorlar şunu yapmayın bunu yapmayın diyorlar. Ya siz kime akıl veriyorsunuz? Benim torunum 6 yaşından beri cep telefonuyla bilgisayarla haşır neşir. Şurada gördüğünüz gençlerin hepsi dünyayı sizden iyi okuyor, iyi tanıyor. Sizin verdiğiniz nasihatlara ihtiyaçları yok. Eğer siz bu dönemi okuyabilseydiniz gençleri ikide bir 'asalak, nankör' diye nitelemek yerine onların aklından yararlanma yoluna giderdiniz. Saygı duymayı öğreneceksiniz. Ben diyorum ki bu dönemin sonu geldi."
Mansur Yavaş'tan Soylu'ya: Onun milliyetçiliği benim tırnağım etmez