E­k­o­n­o­m­i­s­t­ ­S­e­l­ç­u­k­ ­G­e­ç­e­r­­d­e­n­ ­e­n­d­i­ş­e­ ­v­e­r­e­n­ ­d­o­l­a­r­ ­y­o­r­u­m­u­:­ ­E­n­ ­i­y­i­ ­i­h­t­i­m­a­l­ ­b­i­l­e­ ­3­5­-­4­0­!­

E­k­o­n­o­m­i­s­t­ ­S­e­l­ç­u­k­ ­G­e­ç­e­r­­d­e­n­ ­e­n­d­i­ş­e­ ­v­e­r­e­n­ ­d­o­l­a­r­ ­y­o­r­u­m­u­:­ ­E­n­ ­i­y­i­ ­i­h­t­i­m­a­l­ ­b­i­l­e­ ­3­5­-­4­0­!­

Ekonomist Selçuk Geçer, son dolar yorumuyla dikkatleri üzerine çekti. Doların en iyi ihtimalle bile en az 35-40 lira olabileceğini söyleyen Geçer, devalüasyon tehlikesine dikkat çekerek uyarılarda bulundu.


Dolarla ilgili yorumları yakından takip edilen Selçuk Geçer, doların önümüzdeki aylarda yükseleceği fiyata dair öngörüsünü paylaşarak uyarılarda bulundu.

"Kur korumalı TL vadeli mevduat" hesaplarının dolar kuruna etki etmediğini söyleyen Geçer, dolar kurunda görülen yükselişin önüne geçmek için önlem alınması gerektiğini ifade etti.

İşte Selçuk Geçer'in dolar açıklamaları…

Geçer, döviz kurlarında tek sorunun yüksek artış değil aynı zamanda bankalarda görülen alım-satım arası git gide açılan makas olduğunu da sözlerine ekledi.

Bankaların dövizi alırken resmi kuru baz aldığına ancak satarken yüksekten sattığına değinen ünlü ekonomist, bankaların artık en az 2 TL fark aldığını kaydetti.

Banka ve döviz bürolarında "çoklu döviz fiyatının" görüldüğünü söyleyen Geçer, bunun dövizdeki yüksek artış ve temelde ise iktidar temsilcilerinin vaatleri sebebiyle olduğunu vurguladı.

Selçuk Geçer', bu durumun ikinci nedeni olarak ise Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın kasasının boş olmasını gösterdi ve Türkiye'de devalüasyon tehlikesi olduğunu ifade etti.

"Korkunç bir döviz sıkışmışlığı var" diyen Geçer, dövize duyulan ihtiyacın bir türlü karşılanamadığını ve yurtdışından uzun vadeli borç bulunamadığını aktardı.

Maliyetlerin yükseldiğini aktaran Geçer, Türkiye'de hem risk priminin arttığını hem de kredi puanlarının çok düştüğünü dile getirdi.

Yabancı kuruluşların Türkiye'ye borç vermek istemediğini belir Geçer, beraberinde dövizde ciddi sıkıntıların ortaya çıktığını aktardı. Selçuk Geçer, "Kısa vadeli borçlarımız her ay artmaya, rekor kırmaya devam ediyor. Öbür taraftan dış ticaret ve cari açığımız kontrolden çıkmış durumda. Bu ciddi bir ödemeler dengesizliğine işaret ediyor" dedi.

Finans sektöründe krediyi döndürmek anlamında büyük problemlerin olduğunu söyleyen Geçer, kur korunmalı mevduatın durumu durdurmuş gibi görünse de ciddi bir maliyet etkisi oluşturduğunu aktardı. Makro ekonomik sıkıntıların yanı sıra uluslararası gelişmelerin de duruma eklendiğini ifade eden uzman isim Türkiye'deki dövüş sıkışıklığının devam ettiğinin altını çizdi.

TÜİK tarafından açıklanan veriler kapsamında bile doların 24 ile 25 TL civarında olması gerektiğini aktaran Geçer, "Gerçek enflasyon üzerinden değerlendirdiğimizde ise doların 35-40 lira aralığında olması gerekiyor. Ya da maliyetler içerisindeki enflasyona bakıldığında yine doların 40 lira üzerinde olması şart" dedi.

Şirketlerin açıkları kapatmak amacıyla dövize yöneldiğini belirten Geçer, Merkez Bankası rezervlerini doldurmak için Kapalı Çarşı’ya akın edildiğini iddia etti.

Fiyat farklarının bu nedenle oluştuğunun altını çizen Geçer, aylar öncesinden bugünlerin geleceğinin uyarısını yaptığını da hatırlattı.

Şu an dolar kurunun karaborsaya düşmesinden endişe edildiğini aktaran Geçer, 5 Nisan 1994'ü hatırlatarak şunları söyledi:

" Şu anki endişemiz şu; dolar kuru karaborsaya düşebilir ve bu makaslar daha da açılabilir. Bu da önümüzdeki dönemde makro ekonomik sıkıntılar hele hele bu karaborsa ortamı nedeniyle kaçınılmaz bir devalüasyon işaret edebilir. İyi ihtimal 35-40 lira, kötü ihtimal kontrolden çıkıp aynı 5 Nisan 1994'te olduğu gibi katlanarak artabilir."

Popular Articles

Latest Articles