B­o­ş­a­n­a­n­ ­t­ü­m­ ­ç­i­f­t­l­e­r­i­ ­i­l­g­i­l­e­n­d­i­r­i­y­o­r­!­ ­Ş­o­k­e­ ­e­d­e­n­ ­k­a­r­a­r­ ­ç­ı­k­t­ı­:­ ­O­ ­p­a­r­a­y­ı­ ­ö­d­e­m­e­k­ ­z­o­r­u­n­d­a­ ­k­a­l­a­c­a­k­l­a­r­!­

B­o­ş­a­n­a­n­ ­t­ü­m­ ­ç­i­f­t­l­e­r­i­ ­i­l­g­i­l­e­n­d­i­r­i­y­o­r­!­ ­Ş­o­k­e­ ­e­d­e­n­ ­k­a­r­a­r­ ­ç­ı­k­t­ı­:­ ­O­ ­p­a­r­a­y­ı­ ­ö­d­e­m­e­k­ ­z­o­r­u­n­d­a­ ­k­a­l­a­c­a­k­l­a­r­!­

Yargıtay Genel Kurulu, boşanmış ve çocuklu eşlere ilişkin emsal niteliği taşıyan bir karar hükmü verdi. Yargıtay, özel okula yapılan ödemelere ilişkin iştirak nafakası ile ilgili borç hakkında herhangi bir açıklama yapılmadığı için iştirak nafaka borcunun devam etmesi kararını verdi.

İçtihat Bülteni'nde yer alan bilgilere dayanarak "Davacı vekili: Davalı S.Ş. ile müvekkili C.S.S. Kasım 2012 ile Nisan 2014 tarihleri ​​arasında ödenmeyen çocuklar için nafaka nedeniyle icra takibi başlatıldığını bildirdi. Fakat karşı taraf yapılan sözlü talep doğrultusunda müvekkilinin okul ve hizmet bedelini ödedi nafaka karşılığında çocuğunu özel okula yazdırdığı için müvekkilinin takip döneminde talep ettiğinden fazla ödediği iddiasıyla takip süresi boyunca toplamda 25 bin 925 TL ödediğini, yargılama sonucunda borçlu olmadığına dair kararın verilmesi talebinde bulunuldu.

Mahkeme, 23 Aralık 2013 tarihinde icra takibi açıldığını, velayet sahibi annenin çocuğunu özel okula göndermeye devam ettiğini ve yaklaşık 1,5 yılş gibi bir süre karşı taraftan nafaka talebinde bulunmadığını, nafaka borcundan mahsup edilmesi için özel okul ve hizmet ödemelerinin yapılmasına rıza gösterdiğini beyan ettiğini, davalının aksini ispatlayamayacağının, davacının takip tarihi itibariyle borçlu olduğu nafakadan fazlasını ödediğinin ve bu ödemelerin nafaka ile ilgili olup olmadığı konusunda herhangi bir açıklama bulunmasa bile kabul edilmesi gerektiğini, aktif nafaka borcu olan bir borçlunun ödemeleri bu yükümlülüğün dışında kaldığı için, ödenen miktar oranında nafaka borcundan kurtulacağını kabul ettiğini, etik bir ödeme olarak hak kaybına neden olacağı ve nafaka borcunun esasen manevi bir borç olduğuna karar verdi.

iştirak nafaka borcu

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, “Velayet verilmeyen çocuklarla eşlerin kişisel ilişkilerine ilişkin düzenlemelerde, çocukların özellikle sağlık ve eğitim, ahlak yönünden avantajları vardır. Bu eş, gücü oranında çocukların bakım ve eğitim giderlerine katılmak zorundadır. Mahkeme bu hususu göz ardı ederek 19.02.2010 tarih, 2009/22641 E. 2010/3781 K. sayılı ilamı yanlış yorumlandığından yazılı olarak hüküm kurulmasının doğru görülmemesinden dolayı bozulması gereklidir" gerekçesini kullanarak mahkemenin kararını bozdu.

Yerel mahkeme 15.05.2018 tarihli kararı ile önceki gerekçeyi tekrarlayarak temyize karar vermiş ve temyiz kararı sanık avukatı tarafından süresi içinde temyiz etti.

Yargıtay Genel Kurulu da kesinleşmiş ve öğrenim giderlerinin nafaka borcundan düşülemeyeceğine hükmetmiştir. Genel Kurul kararında, "Davalı, icra tutanağı ile birlikte ondört aylık nafakanın tahsilini davacıdan talep etmiştir; aksi halde davacı, nafakadan önemli ölçüde fazlasını ödediğini iddia etmektedir. Nafaka borcundan mahsup borcu, söz konusu süre içinde çocuğunun özel okula gidebilme ihtimaline ve davalının nafaka borcundan mahsup olarak bu tür ödemeleri yapacağına dair kanıt, sadece makbuzlar ve tanık ifadeleri okul ve parti dairesi yetkililerine verilir. Dava dışında, nafaka borcuna ilişkin herhangi bir açıklamaya başvurulmadı. Bu deliller belirli bir davada ispatlanamadığı için Mahkeme, davacının genel olarak dosyaya borçlu olmadığı iddiasını ispatlayamadığı kanaatine vararak davanın reddine karar vermiştir.

Popular Articles

Latest Articles