3­ ­k­i­ş­i­ ­h­a­y­a­t­ı­n­ı­ ­k­a­y­b­e­t­m­i­ş­t­i­!­ ­B­i­l­i­r­k­i­ş­i­ ­u­ç­a­k­ ­k­a­z­a­s­ı­ ­r­a­p­o­r­u­n­u­ ­a­ç­ı­k­l­a­d­ı­

3­ ­k­i­ş­i­ ­h­a­y­a­t­ı­n­ı­ ­k­a­y­b­e­t­m­i­ş­t­i­!­ ­B­i­l­i­r­k­i­ş­i­ ­u­ç­a­k­ ­k­a­z­a­s­ı­ ­r­a­p­o­r­u­n­u­ ­a­ç­ı­k­l­a­d­ı­

Sabiha Gökçen Havalimanı'nda 2020 yılında yaşanan uçak kazasında 3 kişi hayatını kaybetmişti. Yaşanan uçak kazasına ilişkin bilirkişi raporunu sundu. Yapılan değerlendirmeler sonucunda 'Pist Sonu Emniyet Alanı'nın olmamasının önemli bir eksik olduğu belirtilerek Havalimanı otoritesi asli kusurlu bulundu.

Sabiha Gökçen Havalimanı'nda 5 Şubat 2020'de Pegasus Havayollarına ait yolcu uçağı 177 yolcu ve 6 mürettebatı ile birlikte pistten çıkarak kaza geçirmişti. 3 kişinin ölümüyle sonuçlanan kaza ile alakalı yürütülen soruşturma sonucu bilirkişi yeni raporunu açıkladı.

Bilirkişi raporunda Havaalanı İşletme ve Havacılık Endüstrileri A.Ş. (HEAŞ) yönünden yapılan değerlendirmede, yaşanan uçak kazasına ilişkin iniş sonrası uçağın kazayı pist sonunda iniş takımları ve lastiklerinde oluşabilecek küçük hasar ile atlatılabilecek iken ve kaza öncesinde Ulusal ve Uluslararası otoriteler tarafından 06 pist sonunda Pist Sonu Emniyet Alanı (RESA) olmamasının önemli bir eksiklik olduğu belirtildi. RESA olmamasına rağmen HEAŞ havalimanı otoritesi tarafından olaydaki uçağın güvenli bir şekilde inmesiyle ilgili gerekli güvenlik şartlarının sağlanmadığı, pist dışı olunması durumunda kazanın etkisini azaltabilecek tedbirlerin zamanında ve gereği gibi alınmadığı belirtildi.

Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) yönünden yapılan değerlendirmede ise kazanın oluşmasının asıl nedeni olan RESA ve acil durum erişim yollarının bulunmaması hususlarının, olay tarihinden çok daha önce belirlenmiş olduğu, buna rağmen söz konusu bulguların kapatılmadığının vurgulandı.

Bilirkişi raporunda pilotların uçağın havada olduğu süreçte istikrarlı yaklaşma şartları sağlanmamış olmasına rağmen inişe devam ettikleri, gözetimde olan pilot Ferdinand Pondaag'ın pisti pas geçmek için pilot Mahmut Aslan'ı ikaz etmediği ve “unstabil go around" çağrısı yapmadığı belirtildi.

Raporda pilot Mahmut Aslan tarafından hatalı olarak speed brake'lerin pist içinde kapatıldığı ve manuel frenlemeye geç başlandığının altı çizildi. Speed brake'lerin kapatılmasından sonra ikinci pilot Ferdinand Pondaag'ın bu değişikliği gözlemleyerek “autobrake" ikazını yapmadığı ve bu ikaza rağmen aksiyon görmediğinde “I have control" ikazı ile frenlemeyi yapmadığı kaydedildi.

Uçağın uygunluğu, bakımları, pilotların lisans ve deneyimi, yorgunluk gibi konularda ise noksanlık olmadığı belirtildi.

Hava trafik kontrolörlerinin kazanın meydana gelmesine etki eden bir kusurlarının olmadığı ifade edildi. Raporda, Hava Trafik Kontrolörleri/Kule operatörünün ve kaza esnasında görevli MTO görevlilerinin “pistin değiştirilmesi veya uçuş operasyonunun bir süreliğine durdurulması hususunda aksiyon almakta" geç kaldıkları kanaatine varıldığı anlatıldı. Ayrıca uçak teknik probleminin bulunmadığı ve kaza sonrası teknik incelemelerde uçağın uçuşa elverişli olduğunun kesin olarak teyit edildiği de ifade edildi.

Bilirkişi raporunda yer alan teknik tespit ve değerlendirmeler sonucunda olayda ölüm ve yaralanmaların meydana gelmesinde hangi şüphelilerin kusurlu olduğu hususunda 2 heyet üyesi görüş bildirmedi. Diğer üyelerin verdiği görüşe göre ise HEAŞ havalimanı otoritesinin olayın meydana gelmesinde ve kazanın etkisinin artmasında birinci derecede etkili olduğu, dolayısıyla 'Asli Kusurlu' olduğu belirtildi. Pilotları Mahmut Aslan ve Ferdinand Pondaag ise raporda tali kusurlu bulundu. Dosyada bulunan belgelere göre Pegasus firmasının kusurunun olmadığı değerlendirildi. Hava trafik kontrolörlerinin, uçak üreticisi veya teknik bakım ekiplerinin de kazanın meydana gelmesine etki eden bir kusurlarının olmadığı raporda yer aldı.

Popular Articles

Latest Articles