G­a­z­z­e­’­y­i­ ­e­n­ ­i­y­i­ ­S­a­r­a­y­b­o­s­n­a­ ­a­n­l­a­r­

G­a­z­z­e­’­y­i­ ­e­n­ ­i­y­i­ ­S­a­r­a­y­b­o­s­n­a­ ­a­n­l­a­r­

İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik sürdürdüğü saldırıların şiddeti her geçen gün artıyor. Saldırılarda hayatını kaybedenlerin büyük kısmı ise çocuklar oldu. Dünyanın birçok yerinden İsrail'e yönelik tepkiler de sürüyor. Saraybosna'da saldırılar karşı protesto yürüyüşü ile yapıldı.

Geçtiğimiz pazar günü saat 11’de Saraybosna’nın merkezindeki Viyeçnitsa Kütüphanesi’nin önü İsrail’in Filistin halkına uyguladığı soykırımı protesto etmek için toplanan binlerce Bosnalıyla doldu, taştı.

Protesto boyunca Saraybosna Belediye Başkanı Benyamina Kariç, Filistin’in Saraybosna Büyükelçisi Rızık Namura ve Bosna-Hersek Filistinliler Birliği Başkanı Mecid Maaruf gibi önemli isimler Gazze’ye yönelik saldırıları kınadı ve barış çağrısında bulundu. Tüm konuşmacılar Filistin’in bağımsızlığını savunurken İsrail vatandaşlarına Netanyahu’ya uymamalarını, doğru tarafta durmalarını öğütledi.

1kapak-006.jpg

Protesto alanına taksiyle gittim. Boynuma doladığım Filistin puşisini gören taksici nereye gideceğimizi hemen anladı. “Bu sabah Mostar’dan gelen bir kadını götürdüm Viyeçnitsa’ya” dedi keyifle. “Her yerden insanlar geliyor, baksana trafik ta buradan başlıyor. Herhalde büyük bir protesto olacak. İsmim Haris bu arada.”

“Ben de Fatma, memnun oldum.” dedim. “Ne kadar çok kişi, o kadar iyi.”

Haris böyle düşünmeme memnun oldu ve yol boyunca boynuna, başına, omuzlarına Filistin puşisi sarmış yahut elinde Filistin bayrağı taşıyan herkesi işaret etti: “Bak o da geliyor, bak şu da, herhalde bu küçük kız da oraya gidiyor.”

Taksi kalabalık yüzünden ilerleyemeyecek duruma geldiğinde Haris’e teşekkür edip yürümeye koyuldum. Çok geçmeden kendimi, başlangıç yahut bitiş noktasını tayin edemediğim bir kalabalığın içinde buldum. Çevremdeki şık Bosnalı hanımlar Filistin bayrağının renklerinde kıyafetler giyinmiş, makyajlarını da özenle hazırladıkları kombinlerine uyacak şekilde yapmıştı. Kollarına girdikleri eşleri puşilere sarınmıştı. Başları dik, arka planda çalan Gart Hewitt’in Palestine is Calling (Filistin Sesleniyor) şarkısını dinliyorlardı.

1kapak-007.jpg

“Hayatta kalacağım, hayatta kalacağım
Benim adım Filistin ve hayatta kalacağım”

İnsanların elleriyle hazırladıkları pankartlara göz gezdirdim:

“Çocukları bombalamak meşru müdafaa değildir!”

“Filistin’e Özgürlük!”

“Sessizliğinizi duyuyoruz!”

“Dün Srebrenitsa, bugün Gazze”

Arada bir kalabalığın çeşitli noktalarından “Tekbir!” çağrısı yükseliyor ve bu çağrı “Allahu ekber!” nidalarıyla karşılık buluyordu. “Nehirden denize özgür Filistin!” sloganını atmaya en çok babalarının sırtına çıkmış, ufacık elleriyle Bosna-Hersek ve Filistin bayrakları sallayan çocuklar meraklıydı.

1kapak-008.jpg

Protestocuların alana akışı uzun sürdüğünden konuşmalar da yarım saat geç başladı. Ben en çok Saraybosna Belediye Başkanı Kariç’in sözlerinden etkilendim. Titreyen sesini saklamaya özen göstermeden Gazze’de şahit olduğumuz vahşeti Bosna halkının 1990’lı yıllarda yaşadığı savaşın tecrübeleriyle paralel olarak değerlendirdi:

“Suya, yemeğe muhtaç olmak ne demek, en iyi biz biliriz. Çocukların ölümüne şahit olmak ne demek, en iyi biz biliriz. Modern tarihin en uzun süre kuşatma altında kalan şehri Saraybosna elbette Gazze’nin yanında duracaktır. Saraybosna akıt gözyaşını, Gazze ölüyor!”

Saraybosna akıttı gözyaşını; Gazze’nin ölmesine seyirci kalınamayacağını haykırarak.

İsrail istedi Google yaptı: Kara harekâtı öncesi canlı trafik verileri devre dışıİsrail istedi Google yaptı: Kara harekâtı öncesi canlı trafik verileri devre dışı

İsrail ordusundan Gazze Şifa Hastanesi çevresine saldırıİsrail ordusundan Gazze Şifa Hastanesi çevresine saldırı

İsrailli uzmanlar değerlendirdi: Kara harekatına 'rehine' rötarıİsrailli uzmanlar değerlendirdi: Kara harekatına 'rehine' rötarı

Popular Articles

Latest Articles