Kalbinize iyi bakmanın ilk adımı, kardiyovasküler risk faktörlerini önlemektir. Bu da öncelikle sağlıklı bir yaşam tarzıyla elde edilir. İşte kalbinize iyi bakmanız için 10 ipucu.
Obezite, hipertansiyon, kolesterol, anksiyete... Tüm bunlar ve daha fazlası, kardiyovasküler hastalıklar için risk faktörleridir ve dünya üzerinde meydana gelen ölümlerin önde gelen nedenidir. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre kalp hastalıkları her yıl 17 milyondan fazla ölüme neden oluyor.
Araştırmalar, kardiyovasküler hastalıkların ortaya çıkma riskini artıran biyolojik özelliklere karşı önlem alarak ve yaşam tarzı alışkanlıklarını değiştirerek kalp ve damar hastalıklarının büyük ölçüde önlenebileceğini gösteriyor.
Kendinize nasıl bakacağınızı bilmiyor musunuz?
İşte daha sağlıklı bir kalp için ipuçları:
Hipertansiyonu Önleyin
Kan basıncı, arter duvarlarında uygulanan kuvvettir. Ne kadar yüksekse, kalbin vücuda kan pompalamak için o kadar fazla çaba sarf etmesi gerekir. Bu aşırı efor, kalbe ve beyin veya böbrekler gibi diğer ana organlara zarar verme riskini artırır.
Hipertansiyon, kalp krizi riskini artıran en önemli faktörlerden biridir. Araştırmalara göre, kan basıncı seviyeleri 12/8 seviyelerinde sağlıklı olarak kabul edilmektedir.
Bu kan basıncı seviyelerine ulaşmak için hareketli bir yaşam sürmk esastır. Ayrıca Akdeniz diyeti gibi sebze, baklagiller, meyve ve süt ürünlerinden oluşan bir diyet izlemek, hieprtansiyon kotrolü için oldukça önemlidir. Günde yarım saat yürüyüş veya orta derecede fiziksel egzersiz hipertansiyınu önlemek için çok faydalıdır.
Ayrıca Journal of Nutritional Biochemistry'de yayınlanan yakın tarihli bir araştırma, üzüm yemenin, miyokardiyumu koruyan antioksidanlardan sorumlu genleri aktive ederek yüksek tansiyondan kaynaklanan kalp problemlerini önlediğini ortaya koydu.
Meyve Yiyin
Günlük meyve tüketimi, genel sağlığınızı korumak ve kalp sağlığınızı iyileştirmek için son derece önemlidir. Oxford Üniversitesi tarafından yapılan yakın tarihli bir çalışma, sadece bir gün bile meyve tüketimine ara vermenin kalp problemi gelişme riskini yüzde 34'e kadar artırabileceğini gösteriyor.
Meyveler, içerdikleri potasyum, lif, folik asit, antioksidanlar ve fitokimyasallar ile kalp dostu ve koruyucusudur. Günde 3 veya 4 porsiyon meyve tüketimi tavsiye edilmektedir.
Çay İçin
Herhangi bir tür çayı seviyorsanız (yeşil, siyah...), içinde kalbiniz için harika bir yardımcı bulacaksınız. ABD'de yapılan ve çayın atardamarlarda kalsiyum birikimini önlediğini gösteren bir araştırmaya göre, günde en az bir bardak çay içen kişilerin kardiyovasküler problem yaşama rskleri, içmeyenlere göre yüzde 35 daha az.
Araştırma, özellikle şeker eklenmediğinde çayın antioksidan özelliklerinin ve tüm faydalarının alıanbileceğini gösteriyor.
Duygusal Sağlığınıza Dikkat Edin
Duygusal sağlığa dikkat etmek, kalp sağlığını korumak için çok önemlidir. Üzüntü, öfke ve hatta aşırı coşku, en sağlıklı kalbi bile etkileyebilir. Yoğun duygularla ilişkili kalp krizi geçirme riski düşük olsa da vardır.
Bu nedenle, sizi üzen durumlardan mümkün olduğunca kaçının ve bunlarla yüzleşmekten başka seçeneğiniz yoksa, bunu sakince yapın, anı görelileştirmeye çalışın ve gevşeme tekniklerini kullanın.
Araştırmalar, ffke ve anksiyetenin kalp krizi riskini 9,5 kata kadar artırabileceğini gösteriyor. Yoğun öfke veya anksiyete durumları yaşanırsa, risk o andan birkaç saat sonrasına kadar 8,5 ila 9,5 kat artar. Artmış kalp hızı, kan basıncı ve pıhtılaşmanın yanı sıra bu duygusal bölüm sırasında meydana damarların sertleşmesi kalp krizini tetikleyebiliyor.
İyi Uyuyun
Uykusuz geceler sinirlilik, yorgunluk ve düşük enerji seviyelerinin yanı sıra aynı zamanda kalp krizi geçirme riskini de artırır. Norveç'te yapılan bir araştırmada, uykuya dalma sorunu olan kişilerin, kalp krizi gerçime risklerinin yüzde 45 daha fazla olduğu gösterilmiştir.
Kötü yaşam tarzı alışkanlıkları genellikle uykusuzluğın en önemli nedenidir. Bu nedenle, düzenli programlara uymak, ağır akşam yemeklerinden kaçınmak ve öğleden sonraları biraz egzersiz yapmak, kolayca uykuya dalmanıza ve bunu sürdürmenize olanak tanır.
Kolesterol Seviyelerine Dikkat Edin
Kolesterol seviyelerinin 240 mg/dl'yi aşmasının kalp krizi riskini iki katına çıkardığı bilinmektedir. LDL (kötü kolesterol) seviyesinin 160 mg/dl'nin altında olması ve HDL (iyi kolesterol) seviyesinin 40 mg/dl'nin üzerinde olması ideal olarak kabul edilmektedir.
Kanınızda çok fazla LDL varsa, dolaşım daha da kötüleşebilir. Seviyeyi düşürmek için genel olarak aşırı kilodan kaçınılmalı, sigaradan uzak durulmalı, düzenli egzersiz yapılmalı ve sebze ve balıktan zengin bir diyet uygulanmalıdır.
Göbek Yağından Kaçının
Karın bölgesinde yağ birikmesi sadece görünüm açısından değil, aynı zamanda kalp dokusunu etkileyen iltihaplı maddeler oluşturan yağ hücreleri bulundurduğundan kalp-damar hastalıklarını tetiklediği için de kötüdür. Ayrıca hipertansiyonu daha da kötüleştirir.
Diş Sağlığınıza Dikkat Edin
Ağzınızdaki bakterilerin kalbe ulaşmasını ve kalbe zarar vermesini önlemek için ağız ve diş bakımına özen göstermek önemlidir. Çözülmemiş bir diş eti iltihabının (diş eti enfeksiyonu) dolaşımı bile etkileyebilecek periodontitise yol açabileceği bilinmektedir. Bunu önlemek için, iyi bir ağız hijyeni sağlamalı (dişlerinizi 2 dakika kadar nazikçe ama yoğun bir şekilde fırçalayın) ve yılda bir diş hekimini ziyaret etmelisiniz.
Sigaradan Uzak Durun
Sigara, atardamarların bozulması da dahil olmak üzere vücuda çeşitli zararlar verir. Araştırmalara göre, sigara içenlerin yüzde 70'i damar değişiklikleri yaşamaktadır. Buna ek olarak sigara içmek, kandaki oksijen konsantrasyonunu aaltır ve kanı daha kalın hale getirir, kalp atış hızını ve hipertansiyonu artırır ve ayrıca akciğerleri ve mesaneyi etkiler. Daha sağlıklı bir yaşam sürmek için sigarayı hemen bırakın.
Kırık Kalp Sendromuna Dikkat Edin
Halk arasında Kırık Kalp Sendromu olarak bilinen stres kardiyomiyopatisi veya tako-tsubo (1990'larda Japon doktorlar tarafından tanımlanmıştır) adı verilen bir kalp rahatsızlığı vardır. Genellikle şiddetli bir rahatsızlıktan sonra tetiklenen, miyokard enfarktüsü ile aynı semptomlarla (göğüs ağrısı, nefes darlığı…) ortaya çıkan ve kalbi geçici de olsa zayıflatan bir kalp yetmezliğidir.
Bu bozukluğun kaynağı tam olarak belli değildir, ancak uzmanlar adrenalin ve diğer hormonlardaki büyük artıştan kaynaklandığını düşünmektedir. Bu maddeler güçlü bir duygusal etkiden sonra üretilir ve kalbin sol ventrikülünün deforme olmasına ve enfarktüs varmış gibi görünmesine neden olur.
Etkilenenlerin çoğu birkaç hafta içinde tamamen iyileşir ve ölüm oranı yüzde 5'ten azdır, ancak vakalarda ciddi komplikasyonlar ortaya çıkabilir.