Digitürk, statlardan ve evlerden Periscope uygulamasıyla lig maçlarını yayınlayanları engellemenin yollarını arıyor.
Spor Toto Süper Lig'in yayıncısı Digitürk, daha Periscope'un adı bile ülkemizde doğru dürüst duyulmamışken, bu uygulamanın telif hakları açısından ihlal oluşturabileceğini belirterek, bu programın yasaklanması için mahkemeye başvuracaklarını açıklamıştı.
Digitürk bu başvuruyu yapacağını belirttiğinde takvimler Nisan ayının son haftasını gösteriyordu.
Nitekim aradan geçen 4 aylık süreç içerisinde Periscope ülkemizde hızla yayıldı. Digitürk'ün tahmin ettiği gibi bir anda canlı maç yayınlarının odak noktası haline gelen programın ülkemizdeki kullanımı oldukça arttı.
Normalde yapılan hit bir yayın 500-1K arası izlenirken, hafta sonu maç yayını yapan kullanıcılar 2K-5K arası izleyici tarafından takip edildi.
Bu yaşananların önüne nasıl geçileceği düşünülürken kulislerde flaş bir iddia gündeme geldi. Süper Lig ekiplerinin statlarına Jammer yerleştirileceği ve mücadeleler sırasında çalıştırılacağı iddia edildi. Ancak bunun iletişim hakkında engel olması düşündürüyor. Ayrıca böyle bir önlem alınması evden yayın yapanlara engel olamayacak.
Yayıncı kuruluş stadyumlarda gsm hattını kesen jammer yerleştirse bile Galatasaray ve Fenerbahçe gibi kulüplerin telekom firmaları ile stadyumda Wi-fi erişim sundukları anlaşmaları var. Taraftarlar zaten büyük oranda stadyumda iken wi-fi üzerinden internet kullanıyor. Jammer'a gerek kalmadan aşırı yüklenmede 3G üzerinden stadyumlardan telefonla iletişim sağlama zaten mümkün olmuyor. Bu anlaşmaların akıbetinin ne olacağı da merak konusu
Yayıncı kuruluş stadyumdaki erişimi engellemeye çalışsa da yayıncılık peşinde koşan aslında ev kullanıcısı. Stadyumdaki taraftar en fazla gol sevinci videosu, arkadaşıyla fotoğrafını yayınlıyor. Maçı baştan sonra yayınlayan evdeki kullanıcı tipi. Elbette bir maçı izlemeye değmeyecek kalitede çamur gibi yayın. Bu anlamda buradaki yayını takip eden kitle zaten maçı üyelik alıp izleme potansiyeli olan kitle mi bunu tespit etmek gerekiyor. Periscope'u Türkiye'de yasaklatmak çözüm değil. Korsana karşı olan tüm yanlış hamleler yayıncı kuruluşa misli ile geri dönüyor. Stratejiyi doğru kurmaları gerekiyor.