Salgın nedeniyle artan hareketsizlikle birlikte çocuklarda artan teknoloji bağımlılığı ve fast food tarzı beslenme alışkanlıkları, karaciğer yağlanması görülme sıklığını artırdı.
Tıpta hepatik steatoz olarak adlandırılan karaciğer yağlanmasının oldukça ciddi bir sağlık sorunu olduğunun altını çizen İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi İlhami Gültepe, durumun zamanla karaciğer yetmezliğine dönüşebileceğini söyledi.
Karaciğer yağlanmasının dört aşaması olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Gültepe, bunların basit karaciğer yağlanması, steatohepatit (aşırı yağ birikimi), fibrozis (skarlaşma) ve siroz olduğunu söyledi.
Karaciğer yağlanmasının çoğu zaman belirti vermeden sessiz seyreden bir hastalıktır olduğunu ile getiren Gültepe, "Fakat hastalarda; yorgunluk, karnın sağ üst tarafında ve sağ yanında ağrı gibi şikâyetler görülebilir. Bazı kişilerde karaciğerde oluşan fibroz miktarı artar ve karaciğer sirozuna sebep olur. Siroz; iştah kaybı, kilo kaybı, güçsüzlük, yorgunluk, burun kanamaları, kaşıntı, ciltte sararma, karında şişme, ayaklarda şişme, erkeklerde meme büyümesi ve bilinç bulanıklığı gibi semptomlarla kendini gösterir.” şeklinde konuştu.
Alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanmasının en önemli sebeplerinin başında obezite, diyabet, insülin direnci ve aşırı yağlı beslenme geldiğinin altını çizen Gültepe, hızlı kilo vermek, gebelik, polikistik over sendromu ve hipotiroidinin de karaciğer yağlanmasına sebep olan diğer etkenler olduğunu söyledi.
Alkol tüketenlerde, aşırı karbonhidratlı ve yağlı beslenenlerde, hareketsiz bireylerde, insülin direnci olanlarda ve kan yağları yüksek olanlarda karaciğer yağlanmasının daha sık görüldüğünü ifade eden Gültepe, hastalığın görülme yaşının düştüğünü söyledi.
Fast food tarzı beslenme alışkanlığı, çocukların hareketli oyunlar yerine bilgisayar oyunlarını tercih etmesi, rafine gıdaların fazla tüketilmesi, obezitenin daha erken yaşlarda ortaya çıkması, alkol tüketme yaşının düşmesi ve pandemideki hareketsizlik sebebiyle karaciğer yağlanmasının çok daha erken yaşlarda görüldüğünü belirten Gültepe, “Pandemi ile hareket azaldı, yeme içme arttı. Ayrıca paketli ve rafine gıdaların tüketimi de arttı. Buna bağlı olarak toplumun ortalama kilosunda artış oldu ve bütün bunlar karaciğer yağlanmasının artışına neden oldu.” ifadelerini kullandı.
Karaciğer yağlanması hastalarına tavsiyelerde bulunan Gültepe, alkolden uzak durulması gerektiğinin altını çizerek, "Rafine gıdalar yerine taze ve doğal besinler tercih edilmelidir. Şekerli gıdalar, unlu mamuller ve kırmızı et kısıtlanmalı, başta enginar olmak üzere sebzeden zengin beslenmeye özen gösterilmelidir. Hayvansal yağlar yerine zeytinyağı tüketilmelidir. Et olarak balık ve tavuk tercih edilmeli, kırmızı et yenecekse yağsız dana eti az miktarda tüketilmelidir. Kahvenin karaciğer yağlanması olanlara faydası olduğu bilinmektedir. Hareketi artırmak ve günlük en az yarım saat yürümek gerekir.” ifadelerini kullandı.
Karaciğer yağlanmasını tedavi etmek için henüz onaylanmış bir ilaç olmadığını belirten Gültepe, kilo verilerek veya doğru beslenme ile yağlanmayı durdurmanın ve hatta geri döndürmenin mümkün olduğunu hatırlatarak, diyette sebze ve meyveleri artırmak, tam tahıllı gıdalar tüketmek, tatlıları azaltmak, pirinç, beyaz ekmek ve diğer rafine tahılları diyetten çıkarmak ve günlük en az yarım saat egzersiz yapmanın karaciğer yağlanmasına karşı yapılması gerekenler olduğunu söyledi.
Haber Kaynağı: Demirören Haber Ajansı (DHA)