Somnifobi, klinofobi, hipnofobi olarak da adlandırılan uyku korkusu, kişinin uykuya dalmaktan korku duyması ve bu nedenle çok yorgun olsa bile uykuya dalamaması durumudur.
Uyku korkusu uykusuzluk yaşayan kişilerin yatağa gittiklerinde, ''Ya yine uyuyamazsam'' şeklinde düşünüp uyuyamamaktan duydukları kaygıdan oldukça farklıdır.
Uyku korkusunda kişi, uyuyamama değil uyuma ihtimalinden korkmaktadır. Pijamalarını giyip yatağa giren bir kişinin en büyük korkusunun uyumak olması, size oldukça çelişkili geliyor olabilir.
Nefes almak, su içmek gibi hayatta kalmak için yapılması gereken bir eylemden korktuğunuzu ve bu korkuyu yaşamaktan kaçınamayacağınızı düşünün. Uyku korkusu olan kişilerin yaşadıkları durum tam olarak böyledir.
Uyku korkusu; anksiyete bozukluğu olan, ölüm korkusu olan, sık kabuslar gören, uyurgezerlik ya da uyku paralizisi gibi uyku bozukluğu yaşayan ya da başından travmatik olaylar geçen kişilerde görülebilir.
Uyku korkusunun altında yatan en önemli neden, kontrol kaybı korkusudur. Uyku korkusunun tedavisinde, kontrol kaybı olması halinde kişinin en çok korktuğu sonucun ne olduğuna odaklanılmaktadır.
Örneğin:
Uyku korkusuna sahip olan kişilerin asıl sorununun uykusuzluk değil, uyumaktan korkmak olduğunu fark etmesi zor olabilmektedir. Uyku korkusu, kendisini şu belirtilerle göstermektedir:
Uykı korkusunun kesin tedavisi, bilişsel davranışçı terapi ile sağlanmaktadır. Altta yatan depresif bozukluk, panik bozukluk, travma sonrası stres bozukluğu gibi durumlar varsa ilaç tedavisi değerlendirilebilir.
Ancak ilaç tedavisi, uyku korkusu için uzun vadeli bir sonuç sağlayamayabilir.